Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gökçen Ezber

Gökçen EzberSeni Dolaba Kim Koydu? yazarı
Yazar
Çevirmen
2.0/10
2 Kişi
16
Okunma
4
Beğeni
1.628
Görüntülenme

Hakkında

Gökçen Ezber lisans eğitimini 2001 yılında İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. 2004 yılında, Prof. Saliha Paker danışmanlığında yazdığı ve 1990’lı yıllarda Türkiye’deki editörlerin ve çevirmenlerin yazın dizgesi içindeki konumlarını incelediği teziyle, Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümü’nde yüksek lisans derecesini aldı. Yine Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümü’nde çeviribilim doktorasına başladı, fakat daha ufuk açıcı gördüğü edebiyat ve İngiliz filolojisi alanına geçiş yaparak, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında doktora eğitimine yeniden başladı. 2001 ve 2009 yılları arasında, İstanbul Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık ve İngiliz Dili ve Edebiyatı anabilim dallarında araştırma görevlisi olarak çalıştı. Gökçen Ezber, 1998 ve 2005 yılları arasında kırkın üzerinde kitap çevirdi. Aynı dönemde, çeşitli gazete ve dergilerde kitap eleştirileri ve şiir çevirileri yayınlandı. İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda başladığı doktora çalışmasını, çağdaş İngiliz romancı Alan Hollinghurst’ün romanlarının Queer kuramlar çerçevesinde bir inecelemesi olan teziyle 2012 yılında tamamladı. Türkiye Konferans Tercümanları Derneği üyesi olan Gökçen Ezber halen konferans tercümanı olarak çalışmaktadır.
Tam adı:
Selami Gökçen Ezber
Unvan:
Türk Yazar, Çevirmen

Okurlar

4 okur beğendi.
16 okur okudu.
5 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsana bir kez verilen yaşamın insan için değeri ölçülemez. İnsanın kendisi olamadığı, doğuştan getirdiği potansiyeli gerçekleştiremediği,kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kurgulayamadığı yaşamlar, mutlu yaşamlar olamaz.. insanın yaşamdaki mutluluğunun ölçüsü nasıl dili, dini ve rengi olmamalıysa, cinselliği de onu belirleyen, tanımlayan bir unsur olmamalı. İnsan cinselliği nedeniyle yargılanmamalı. Toplumun en derinlere işlenmiş normları ve kuralları çoğu zaman özgürleştirici olmaktan çok bizi belli kalıplara sokup mutsuz eder. İnsan yeryüzünde kendisi olabildiği sürece mutludur. Farklılıkların zenginleştiriciliğine inanan bir uygarlık kurgulanması gerekiyor.
Reklam
Sevgileri yarınlara bırakmak yerine, onları gizli bahçelerimizden çıkarıp, güneşin altında hep birlikte çoğaltabilmek umudunu besleyelim.
Bu tek taraflı kullanıma dayanan düzenin bir tarafında hayatta kalma savaşı, onaylanma arzusu dururken, diğer tarafında kendini sorgulayarak düzeltme çabasına girmekten yoksun, sadece aynadaki görüntüsüne aptal aptal gülen bir heteronormatif sistem bulunmaktadır.
Çoğumuzun içinde doğduğu heteronormatif aile kurgusu, bize verili olarak sunulan, değerlerini ve dinamiklerini tartışmaktan men edildiğimiz bir dogmaya dönüşmüş durumdadır. Sorgulanmadan kabul edilen gelenek ve ahlak söylemleri, aile kurgusuna yönelik her türlü eleştiriyi susturmayı hedefler.
Oysa farklılıkları nedeniyle ötekileştirdiğimiz her şeyde ve herkeste, aslında kendimizden bir şeyler bulunur.
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok