Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Grover Furr

Grover FurrHruşçov'un Yalanları yazarı
Yazar
8.6/10
10 Kişi
20
Okunma
6
Beğeni
892
Görüntülenme

Grover Furr Gönderileri

Grover Furr kitaplarını, Grover Furr sözleri ve alıntılarını, Grover Furr yazarlarını, Grover Furr yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Haritaları gerçeklere dayanmaktan ziyade hayal ürünü olan ortaçağ denizcileri gibi, bir koro halinde tekrar edilen ve esasen yanlış SSCB hikâyeleriyle yanıltıldık. Dünyanın ilk sosyalist deneyiminin gerçek tarihini keşfetme süreci henüz başladı. Bu makalenin her bir okuyucusunun fark edeceği üzere, bu başlangıcın geleceğimiz için çok büyük bir önemi olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 275
SSCB tarihinin geri kalan döneminde, Parti, Sovyet toplumunu yönetmeye devam etti. Üst düzeyler yoz, kendi kendini seçen, ayrıcalıklı elitlerin kendi kendilerini yücelttikleri bir zümre haline geldi. Gorbaçov döneminde, yönetici grup SSCB’yi ortadan kaldırdı. Kendisine yeni kapitalist toplumun iktisadi çıkarlarını ve siyasi liderliğini ayırdı. Aynı zamanda, SSCB’de her şeyin onların emeği sayesinde inşa edildiği emekçi sınıfların ve köylülerin tüm birikimlerini yıkıma uğrattı ve toplumsal faydası olan ne varsa onlardan çaldı. SSCB’nin halk tarafından yaratılmış engin zenginliğine el koydu. Bugün de aynı eski nomenklatura, Sovyet sonrası devletleri yönetmeye devam ediyor.
Sayfa 263
Reklam
Stalin, 19. Parti Kongresi’nde Parti Genel Sekreterliğinden istifa ettikten sonra. Kongrenin hemen ardından düzenlenen Merkez Komitesi Plenumu'nda bir tek Devlet Başkanlığı (Bakanlar Konseyi Başkanı) görevini sürdürecek şekilde Merkez Komitesi’nden tamamıyla ayrılmayı önerdi.
Sayfa 261
Savaşın ardından koltuğundan olmayan tek Müttefik lideri Stalin'di. Roosevelt ölmüş yerine Truman getirilmişti. Ve 1945’te Churchill seçimleri kaybetmişti. İşçi sınıfı arasında Stalin’in dünya çapında en ünlü ve en saygı duyulan şahsiyet olduğunu söylersek, abartılı olmayacaktır. Öncülüğünü yaptığı komünist hareket yüz milyonlarca insanın umudu haline gelmişti. Faşizm karşısında alınan galibiyet bu umutları daha da çok beslemişti. Stalin'in bir devlet adamı olarak sahip olduğu o büyük prestij, Parti aygıtının da otoritesini daha yükseklere tırmandırıyordu. (Muhin, Ubiystvo 622; 13. Bölüm, muhtelif)
Sayfa 256
Japonya, İtalya ve Almanya karşılıklı olarak savunma anlaşmaları imzalamışlar ve “Komintern Karşıtı” bir antlaşma yapmışlardı. Bunların her ikisi de doğrudan SSCB’yi hedef alıyordu. Avrupa sınırındaki bütün ülkeler -Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Finlandiya, Estonya, Letonya ve Litvanya- faşist tarzdaki askeri diktatörlüklerle yöneliliyorlardı. Hasan Gölü'ne 1938’de Japonya tarafından yapılan bir saldırı, Halkin-Gol’daki Kızıl Ordu birlikleri tarafından geri püskürtülmüştü. Sovyet yaralı ve ölülerinin toplam sayısı yaklaşık 17.000’di ve bunların içerisinde yaklaşık 5.500 ölü bulunuyordu -bu, düşünüldüğünden çok daha büyük bir savaştı. Bu savaş Japonlar açısından belirleyici oldu ve bir daha Sovyetler’e asla bulaşmadılar. Ancak Sovyet hükümetinin bunu önceden bilebilmesinin hiçbir imkânı yoktu. (Rossiya î SSSR v Voynah)
Sayfa 242
Tüm ülke sathında bağlantıları olan hem mevcut hem eski üst düzey parti liderlerini içeren bir dizi ciddi komplo, henüz açığa çıkarılmıştı. Burada en kaygı verici olan, oldukça üst rütbelerdeki askeri şahsiyetlerin sürece dâhil olmuş olmaları ve gizli askeri planların faşist düşmana ifşa edilmesiydi. Askeri komplocuların SSCB’nin her tarafında bağlantıları bulunuyordu. Komplo aynı zamanda, 1934-1936 arasında NKVD’nin başında bulunan ve bu tarihlerden önce de yine aynı kurumun ikinci önemli adamı olan Genrih Yagoda dâhil olmak üzere NKVD’nin üst düzey yöneticilerini de içeriyordu. Komplonun ne denli genişlemiş olduğu ya da kaç kişiyi içerdiği tam olarak bilinemiyordu. En kötüsünden şüphelenmek en tedbirli yoldu.
Sayfa 239
Reklam
Hiçbir devlet, üst düzey askeri kumandanların, bölgesel yönetimlerdeki üst düzey yöneticilerin, gizli polisin ve sınır polisinin başında bulunanların eş zamanlı ihanetine hazırlıklı olamaz.
Sayfa 238
Bugün elimizdeki kanıtlar Leon Trotskiy’in, Almanya ve Japonya ile Sovyet hükümeti ve Stalin etrafındaki Bolşevik Parti liderliğini devirmeye yönelik planlar doğrultusunda işbirliği yaptığını ve SSCB’nin paylaşılması konusunda faşistlerin taleplerini karşılamak, Komintern’i sürgüne yollamak, cepheleri Alman ve Japon işgalcilere açmak ve başka iktisadi ve siyasi imtiyazlar vermek konusunda bu iki ülke ile anlaştığı sonuçlarını açıkça destekliyor. Tarihçiler gelecekte yeni kanıtların günyüzüne çıkması sonucunda bu sonuçları değiştirebilirler. Ancak gerçekler, yalnızca öyle olmaları arzulandığı için ortadan kaybolamaz.
Sayfa 190
Yakir’in. örgütçülerin komploları hakkında mahkemede yaptığı konuşma, diğer sanıkların da Trotskiy ve faşist hükümetlerin SSCB’ye karşı çevirdikleri dolapları ortaya dökmeleri için bir yol açtı. Konuşma ayrıca komplo sürecinde Tuhaçevskiy’in üstlendiği her türlü role vurguda bulundu. Tuhaçevskiy bu nedenle mahkemede bunları doğrulamak zorunda kaldı... “1932’de Romm bana Troçkist kadrolara katılma konusunda Trotskiy’in önerisini getirdiğine, bunu kabul ettim. Bu nedenle de askeri komplomuzun örgütlenmeye başladığı tarihi 1932 olarak kabul ediyorum.
Sayfa 153
Tuhaçevskiy, 1933 ve 1934’te Romm’un kendisine “Alman faşistlerinin" Troçkistlere yardım edeceğini ve bu nedenle askeri komplocuların hem Alman hem de Japon Genelkurmaylarına sabotaj, yıkıcılık ve Sovyet hükümetine karşı suikast düzenleme başlıklarında yardım etmeleri konusunda Trotskiy’den talimatlar aldığını söyledi. Tuhaçevskiy ‘Trotskiy'in talimatlarını” gizli liderliğe ilettiğini söyledi ve böylece bizzat kendisinin bu talimatlara onay verdiğini ima etmiş oldu.
Sayfa 146
Reklam
21 Mayıs 1937 sorgusundaki bir parçada Primakov şöyle diyor: ... Sağcıların ve Troçkistlerin bloğu ve bu bloğun Sovyet karşıtı askeri komplonun ihanetini örgütlemesi, Kızıl Ordu içindeki tüm karşı devrimci güçlerin birleşmesine yol açtı... Bu Sovyet karşıtı blok ve askeri komplo, bizzat faşist Trotskiy tarafından yönetiliyordu,.. (kantor, Voyna 374). (Primakov burada Trotskiy’i “faşist” olarak adlandırıyor, çünkü Primakov’a göre Trotskiy faşist Almanya ile SSCB aleyhine işbirliği yapıyor.)
Sayfa 135
“Faşist” kelimesiyle -daha önce yaptığı tanıklıkta “nasyonel faşist” diye dile getirmişti- Grinko, Sovyetler Birliği dışındaki Ukraynalı Milliyetçi örgütlerin, Alman ya da Polonyalı milliyetçilerin liderliği altında faşist bir örgütlenme biçimini benimsediklerine atıfta bulunuyor. Ukrayna milliyetçiliğinin iki savaş arasındaki yıllardaki faşist karakteri uzun zamandır biliniyor.
Sayfa 123
Trotskiy aynı zamanda Alman faşizminin okulunda yetişmiş ajanları da örgütlüyordu.
Sayfa 83
Sağcı, Troçkist ve Askeri komploların gerçekte var oldukları, ancak Sovyet önderliği tarafından ortadan kaldırılmaları (Yejov ve komplosu da boşa çıkarılmıştır), SSCB’nin (Stalin’in) Avrupa’yı Nazizm’den, ve bütün Müttefikleri Mihver güçlerinin yol açacağı büyük ek kayıplardan kurtardığını bir kez daha kanıtlamaktadır.
Sayfa 283
Stalin, Sağcıların, Trotskiy ve destekçilerinin ve Askeri komplocuların entrikalarını engelleyerek, Avrupa’yı (yeniden) Nazizm’den kurtardı. Hiç kuşkusuz, bütün kanıtlara karşın, antikomünist “araştırmacıların", SSCB’ye karşı hiçbir komplo düzenlenmemiş olduğunda ve Almanlarla ve Japonlarla hiç işbirliği yapılmamış olduğunda ısrar etmelerinin nedeni budur. Bir kez daha, bu gerçekleri kabul etmeyi, tamamen ideolojik bir zeminde reddetmekteler; çünkü kabul etseler, bu, Stalin’in yaptıklarını haklı görmek anlamına gelir.
Sayfa 282
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.