Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Hala Alyan
Hala Alyan Yorumları ve İncelemeleri
Hala Alyan yorumları ve incelemelerini, Hala Alyan kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Hala Alyan puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öncelikle yazar hakkında biraz bilgi daha etkili kılacaktır kitabımızı.
HALA ALYAN; 1986 doğumlu. Orta Doğu'nun çeşitli bölgelerinde yaşadıktan sonra doktorasını psikoloji alanında yapmış ve New York Üniversitesi bünyesinde çalışmalarına devam ediyor. Üç adet ödüllü şiir kitabı ve Guernica dahil bir çok edebiyat dergisinde yayınlanmış çalışmaları mevcuttur...
okuduğum bu değerli eser. Ayrıca Dayton Edebiyat Barış Ödülü ve Arap Amerikan Kitap Ödüllü sahibi.
Çok içsel, dram yüklü, acılarla yoğrulmuş bu eserimiz bir ailenin yaşam mücadelesi ile akıyor. Tuzdan Evler, bir dönem kitabı. Bir düğün arifesi, yeğenlerle,kuzenlerle kalabalık güzel bir aile. Selma için kızı Alya'yı evlendirmek kolay değildi. Bu kalabalık ve sıcak ortamda birde kahve ve fal seremonisi... Kehanetlerini kendine saklamayı seçsede, 1967 deki Altı Gün Savaşı'nın sonrası, kızına baktığı falın öngörüleri,savaşın bıraktığı derin acılar ile bağdaşması. Gidenlerin acıları, evlerine hasret yaşamlar, bazı kurgular hayatın ta kendisidir. Bu etkileyici hayat hikayesi , Filistinli bir ailenin üç neslini , çekilen acıları ile geçmişine bağlı güç ile , yaşadıkları topraklardan uzak dönememenin sancılarıyla , birde gittikleri yerlerde öteki olmanın sınavı. Yerinden edilmenin yarattığı tıravmalar.
Hikaye, göçe ve kişinin geleneklerine bağlı kalmakla yeni bir ülkede kendine bir yuva bulmak arasındaki mücadeleye odaklanıyor.
Kitabın her bölümü, Yakup ailesinin farklı bir üyesinin yıllar içindeki gelişimini takip ediyor ve daha çok bütünsel bir bakış açısı sağlayan kısa öykülerden oluşan bir koleksiyon gibi okunuyor...
Aylardır tüm dünyanın gözü önünde süregelen katliamı konu almış okurken yaşanan acıyı katmerleyerek hissetmeniz olası bir kitap #tuzdanevler ...
Bir gece de yerlerini,yurtlarını,mal varlıklarını bırakarak başka memlekete görmek zorunda kalırlar.Topraklarinı tekrar kullanmasınlar diye tuz dökülen,köyleri yitip giden,isimleri silinen insanlar.Erkeklerin hapiste geçirilen günler,ailelere verilen sözler,siyasete dokunmadan,camiye gitmeden uzunca zamanları evde geçirmeleri diğer konuya değinmeden sadece gelecekten, #Filistin den ve kendi korkularından bahsettikleri bir döneme dönüşür.İşte böyle bir zaman da Selma kızının düğün arifesinde kızı Alya'nin kahve falına bakar.Alya'nin çok zorlu bir zamanın onu beklediğini görür.Bunlari kızına söylemek yerine saklamayı tercih eder.Alya ablasını ziyaretten döneceği gün 6 gün savaşı patlak verir. Bavulları öyle toplanmış kalır.Namaz vaktinden bit kaç dakika önce tutuklananlar ise tamamen bir #tuzak tir.Büyük,yıkıcı kayıplar,çekilen onca işkence...
O yikimdan kaçmak kaçıp #özgür olmayı,yepyeni hayata başlamayı umut etmek.Maaşı düşük olması insanların kendilerini kurtarıp geliştirmek için kurslar ile destekleyip hayallerini desteklerken minnet duymak çok başkaydı.Oysa insan yemeklerini,kendi dilini konuşmayı özlemekten doğal ne olabilirdi.Birisinin kökeni zayıfsa hatta yillardir gidilmemişse bile babasının doğduğu yer memleketi sayılırdı.
Hüznün yüreğimiz de yer etmediği güzel günlerimiz olsun.kitap ve sevgiyle kalın.
Filistinli bir ailenin üç neslinin anlatıldığı kitapta, savaşlar sebebi ile savrulan hayatların, en büyüğünden, en küçüğüne tüm aile fertlerinin altüst olan psikolojilerinin, ait olamama duygusunun, vatanına, kendi topraklarına, kendi kültürlerine özlemin de anlatıldığı muhteşem bir roman.
1960'lı yıllardan 2000 'li yılların ilk çeyreği arasında, zamanda yolculuk yapıyorsunuz Selma ile başlayan yaşam hikayelerinde.
Selma, eşi ve üç çocuğu ile başlayan savaş sebebi ile evini, topraklarını terk etmek zorunda kalan ilk kuşak.
Kızı Alya' nın düğün hazırlıkları yapılırken bir taraftan teyzelerin ısrarı ile kızının falına bakan Selma fincanda gördüklerini hiç kimseye söylemeyecektir.
Alya'nın kaderi de annesi Selma gibi evim dediği toprakları terk etmek miydi?
Selma'nın fincanda gördükleri nelerdi bilinmez ama, annenin kaderini yaşarmış ya kızları....
Selma'nın kızları da onun kaderinin izini sürüyordu.
Alya'nın çocukları Riham, Kerem ve Suat ise çok daha farklı acıları yaşayacaklardı.
Savaşın etkilediği hayatlar, hiç bir yere ait olamamış, gittikleri yerlerde de yadırganmış insanlar....
Ortadoğu gerçeği... Gözümüzün önünde yaşanan gerçeğe ne kadar vakıfız!?
Aldığı ödülleri kesinlikle hakeden bir kitap bence.
#kundakçılarınşehri Arap kültürü içinde okuduğum en farklı kitap. Çünkü diğer hikayeler doğrudan aynı toprakların içerisinde devam ediyordu. Ama bu kitap öyle değil.
Zengin bir Orta Doğu ailesi olan Nasr ailesi savaştan sonra dünyanın dört bir yanına dağılmıştır. Suriyeli anne, Lübnanlı baba ve üç Amerikalı çocuk hepsinin bir hayatı var. Kimi suçluluk, kimi kıskançlık, kimi hayal kırıklığı, kimi korkuyor. Ve bunların hepsi birer sır. Artık sadece uzaktan uzağa görüşen aile neredeyse bağlılıklarını yitirmek üzereyken, baba İdris Lübnan'daki evi satmaya karar veriyor.
Ailenin geri kalanı geçmişin izi olan bu evin satılmasına karşı çıkıp baba İdris'e cephe alıyor. Tabi bu süreçte tüm sırlar açığa çıkıyor, vicdan savaşı veriliyor. Ama herkes sonunda affediyor ve aile bağları sarsılmaz bir şekilde sağlamlaşıyor.
İdris'e gıcık oldum hepsi onun başının altından çıktı Okuduğum kasvetli Arap edebiyatından sonra bu kitap kesinlikle umut dolu.
.
Lübnan'lı bir baba ve Suriyeli bir anneden olan üç çocuğuyla yaşayan Nasr ailesi, Kaliforniya’ya yerleşmişlerdir. Babaları; Beyrut, Brooklyn, Austin, Kaliforniya çölü olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılarak göç hayatı yaşamış aileyi, ayakta ve birarada tutmaya çalışır. Ailenin baba evi Lübnan’da kalmıştır. Bir gün babaları vefat
İyi akşamlar arkadaşlar, okuduğumuz bazı kitaplar bize iyi gelir,bazen kitapta üzülür, bazen kızar, bazen hüzünleniriz, ama bizi bambaşka dünyalara hatta evlere, ailelere konuk ederler. Benim sizlere anlatacağım bu kitap da bana için aynı duyguları yaşattı diyebilirim.
Kitabımız yazar #halaalyan kaleminden #kundakçıklarınşehri.
Neyse ben daha fazla uzatmadan yorumuma geçeyim.
Nasr ailesinin fertleri dünyanın dört bir yanına dağılmış bir şekilde yaşamaktadırlar. Kendileri için özel olan evlerinide Beyrut'ta bırakmışlardır.
O evde yaşayanlar vardır, evin babası ve İdris bey bunların, arasındadır. Bir gün baba ölür ve İdris evi satmaya karar verir ve bu dağılmış olan ailenin Beyrut'ta toplanmalarına sebep olur.
Ama bilmedikleri bir şey vardır. Hem İdris ile uğraşmak, hem de onları bekleyen zor günlerle savaşmak zorundadırlar.
Ayrıca hepsinin kendilerine ait kah küçük, kah büyük sırları vardır. Bunlard onlarla birlikte Beyrut'ta gider.
Artık aile olarak bir araya gelmek ve bir şeyler yapmak zamanı gelmiştir.
Bu güzel aile bu yaşadıkları sayesinde kenetlenip geçmişlerini ve sırlarını anlatıp yeni hayatlarına devam edebilrcekler mi?
İdris amacına ulaşıp evi satacak mı?
Bu soruların cevabını merak edenlere kitabı okuyun derim, ben çok beğendim.
Bana bu güzel kitabı tavsiye @aylinin_kitaplari kuzuma çok teşekkür ederim.
@perseusyayinevi
#halaalyan #kundakçıklarınşehri
#perseusyayınevi #tavsiyekitap #keşfetteyiz #okumazamanı #vuslatınkitapkurtları #yorumzamanı #kitapcandır #benokudumsırasendeoku #kitap #kitapönerisi #kitaplaryolda
instagram.com/p/CxTat34Ni3E/?...
·
Puan vermedi
Çok,çok sevdim Filistin'e dair bir şeyler okuyup anlatmak insanlığımızın borcu.Aylardır , Hayır! Yıllardır süren bir savaş ya da savaşlar...Biri bitmeden diğeri başlayan,uç uca eklenmiş sigaralar gibi asla sönmeyen, yandığı yeri darmadağın eden , aileleri dünyanın dört bir yanına dağıtan yıkım... Filistin, Lübnan, Irak, Suriye...Hep alev alev
.
Kuşaklara yayılan aile hikayelerini çok severim 🩷
Hele Tuzdan Evler gibi kahramanları ve anlatıcıları kadın ağırlıklıysa...Kahve kokulu, baharatlı, zeytin yeşili,biraz acı, baştan aşağı dişi, sıcak ama hüzünlü, boğazda bir yumrukla yaşanan bir dünyaya girdim bu kitapla.
.
Jaffa 'daki evlerinin İsrail tarafından işgal edilmesiyle Nablus'a yerleşen aile maalesef bir daha köklenemeyecektir.
6 Gün Savaşları 'nın ardından Kuveyt 'e , Irak'ın Kuveyt 'i isgalinden sonra Ürdün 'e giderler.Sonraki kuşak ise Paris, ABD derken Beyrut 'ta toplanır .
.
Her bölümde ailenin bir başka ferdi , birkaç yıl atlayarak devam ettirir hikayeyi
.
Fonda savaş hiç bitmez.Bir süre sonra hangi ülke ,hangi lider ,hangi savaş takibini bıraktım ben de...Ne önemi var? Kim kazandı, kim kaybetti,kaç kişi öldü...Hepsinin acısı hep içimdeydi roman boyunca.
.
Kuşaklar değiştikçe, çocuklar büyüdükçe sadece Filistin veya Ortadoğu için değil dünyanın tüm ezilen halkları, göçe zorlanan, yabancı topraklara savrulan, kökünden koparılan,dilini unutan her insan için bir ağıt başlıyor yürekte.
.
Okuyun,okutun.Başını çeviren , gözünü kapatan herkese anlatmak için , elimizden bir şey gelmese de hatırlatmak,zikretmek de direnmektir bazen
.
Sevgiyle ve gönülden tavsiye ederim
.
.
Selma, kızının düğün arefesinde, kardeşlerinin ısrarıyla, kızı Alya'nın kahve falına bakar. Falda hiç iyi şeyler görmez fakat kızından saklar. Alya, düğünü öncesi ablasını ziyarete gider. Döneceği gün ‘altı gün’ savaşı patlak verir. Yaşadıkları toprakları terketmek zorunda kalırlar, tıpkı annesinin kaderi gibi.. 1960'lı yıllardan