Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halil Burak Sakal

Halil Burak SakalBaşka Bir Dünya Savaşı yazarı
Yazar
10.0/10
2 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
1.382
Görüntülenme

Halil Burak Sakal Sözleri ve Alıntıları

Halil Burak Sakal sözleri ve alıntılarını, Halil Burak Sakal kitap alıntılarını, Halil Burak Sakal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hitler, Rosenberg'e Ermenistan hakkındaki görüşlerini sorar. Bunun üzerine Rosenberg, Ermenistan'in Türkiye ile Azerbaycan arasında bir tampon bölge olduğunu, bu sayede "Doğuya doğru genişleme eğiliminde olabilecek bir Turan hareketini engelleyecegini" ifade eder. 8 Mayıs 1942, Avalon Project
Sayfa 130Kitabı okudu
Mayer Mader'in Türkistan ve birçok Türkistan lehçesi hakkında bilgisi vardır. Siyasi duruşu ise genel hatlarıyla Türkistan milliyetçiliğinin lehinedir. Merkezi Asya'nın Sovyetler Birliği'nden ayrılması ve burada yeni bir devlet kurulması gerektiğine inanmaktadır.
Reklam
Dağlılar Özel Kuvvetlerinin ilk görevi, Kafkasya'nın dağlık coğrafyasına paraşütle inerek Krestovy Geçidi gibi bazı “kilit" dağ geçitlerini Alman birlikleri ulaşana dek Sovyet Ordusuna karşı savunmaktı. Almanlar 1942 yılının ilk yarısında, Türkistanlılar ve Kafkasyalı Müslümanlardan Alman Ordusu içinde savaşacak resmî lejyonlar kurmaya başladıktan sonra, cephe geturmuşlardı. Buna bir örnek, Kırım'da kurulan birliktir. Alman Güvenlik Hizmeti'ne (SD) bağlı Hareket Birliği Dlerine karşı savaşmak üzere yerel halktan ve çoğunluğu Tatarlardan oluşan “gönüllü” birlikler.oluşturdu. Bu birlikler, ilk aşamada nefs-i müdafaa bölükleri (Selbstschutzkompanien) olarak örgütlenmişlerdi. Kasım 1942 sonuitibariyle ise sekiz müdafaa taburu (Schutzmannschaftbattalions) oluşturuldu.
Alman tarafında savaşan Türkistanlı sabık Kızıl Ordu askerleri, İkinci Dünya Savaşı'nın farklı dönemleri esnasında çeşitli aşamalardan geçmiş ve bu aşamalarda bir diğerinden tamamen farklı durumlarla karşılaşmışlardır.Şunu belirtmek gerekir ki, Türkistanlıların bu aşamaların tamamında Sovyet Hükûmetine muhalefet veya Rus karşıtlığı içinde olduklarını, hatta bunlar ile güdülendiklerini iddia etmek doğru değildir. Çünkü “anti-Bolşevizm” veya“millî mücadele” sloganları, Türkistanlıların saf değiştirmesinde çoğu zaman ikincil önem arz etmiştir. Birçok örnekte, Türkistanlı askerlerin Alman üniformasını giydikten sonra bu sloganları ilk defa duyduklarını ve Türkçülük, Türkistan birliği gibi fikirlere ilk kez Alman Ordusunda aşina olduklarını iddia etmek çok da yanlış olmaz.Nitekim kamplardaki ideolojik formasyon derslerinin yansıra, Millî Türkistan Birlik Komitesi’nin çalışmaları ve neşriyatı da savaş esiri Türkistanlıları milliyetçilik temelinde bilinçlendirmeye yöneliktir. Çünkü eğer tüm Türkistanlılar bilinçli şekilde, millî bağımsızlık ve Bolşevizm karşıtlığı gibi idealler uğruna, Sovyet devletince "vatan haini” olarak damgalanmayı da göze alarak, Alman saflarına geçmiş olsalardı, bu türden eğitim ve diğer faaliyete gerek kalmazdı. Türkistanlıların savaş esnasında geçtikleri aşamalar, dört ana başlık ile özetlenebilir.
Turar Rıskulov
Türkistan Sovyetlerinin Beşinci Mahalli Kongresi'ni takiben, Mayıs 1918'de, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti dâhilinde Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (Türkistan ÖSSC) ilan edilmiştir. Bu sırada bölge genelinde henüz çok büyük bir etkinliği olmayan Bolşevikler, büyük çoğunlukla Türkistanlıların iradesi ile kurulan bu özerk
Stalin, İngiltere'nin dünya hâkimiyetinin son bulması gerektiğini, İngiliz askerî gücünün artık zayıfladığını ifade etmiştir. Hitler ise Fransa hakkında, bu ülkenin yıllık askere alım sayısının Almanya'nın çok gerisinde olduğu tespitinde bulunacaktır. Bu nedenle Hitler, Fransa'nın "Almanya ile bir savaşa girmeye kalkışması halinde mutlaka işgal edilmesi gerektiğini” söylemiştir. Gündemdeki diğer önemli madde ise Türkiye'dir
Reklam
Bkz; Richard Pipes, Three “Whys" of the Russian Revolution
Tarihçi Richard Pipes'in belirttiği üzere, 1917 öncesinde Bolşevikler, diğer radikal sol partilere kıyasla daha az halk desteğine sahip olmuştur. Aslında Lenin'in halk desteğini sağlamak üzere çok büyük bir çaba içine girmediği anlaşılmaktadır. Hedef kitle olması beklenen işçilerin Bolşevik Parti üyesi olması, Lenin'in ilgi alanı dışında kalmıştır. Zira Lenin'in düşünceleri, işçilerin hayatlarını kazanmak için vakitlerinin büyük bölümünü çalışmaya ayırmak zorunda oldukları için devrimi gerçekleştirecek durumda olmadıkları yönündeydi. Bu nedenle devrim, tüm zamanını bu amaç uğruna harcayacak profesyonel devrimciler tarafından gerçekleştirilmeliydi
Bkz; Avusturya, İsviçre, Belçika Volga Alman devleti
Almanya sınırları dışında yasayan etnik Almanlar "Volksdeutsche", içerisinde yaşayan Almanlar "Reishdeutsche"olarak adlandırılıyordu.
Ana dili Almanca olan yaklaşık 100 milyon insanın ortalama 80 milyonu kendisini Alman olarak görür. Avusturyalıların da büyük bir bölümü Cermen soyundan, yani Alman kökenlidir. Britanyalılar, Danimarkalılar, Hollandalılar ve İskandinavlar Alman değildir;
Suni kıtlık Holodomor katliamı
Kolektifleştirme politikaları ile tarımın sekteye uğraması, köylünün elindeki tarım ürününün çok büyük miktarının zorla alınması ve kuraklık nedeniyle 1932 ve 1933 yıllarında Sovyetler Birliği'nde çok büyük bir açlık yaşanmıştır. Ukrayna, Kuzey Kafkasya ve Türkistan'da 1934 yılına gelindiğinde beş milyondan fazla kişi açlıktan dolayı hayatını kaybetmiştir. Ancak kolektifleştirme sayesinde Sovyet iktidarı ve komünizm, nüfuz etmekte zorlandığı kırsal kesimde tamamen hâkim olmuştur.
Almanlar, Barbarossa Harekâtı'ndan çok önce, Sovyetler Birliği üzerine yapacakları saldırıda Sovyetler Birliği içinde yaşayan unsurlardan destek alabileceklerini hesaba katmış, bu yönde çalışmalara başlamışlardı. Bu çerçevede akla ilk gelen, Rus İç Savaşı sırasında Bolşevik iktidarına karşı kuvvetli direniş gösteren ve daha sonra bu direnişi Sovyetler Birliği dışında sürdüren Ukrayna milliyetçileri olmuştur.
Reklam
Bütün insanlar ömürlerini tüketir ve ölürler, bu doğaldır. Ama hiçbir yerde insanlar, Rusya'da olduğu kadar korkunç ve saçma bir hızla ömürlerini tüketmezler. Maksim Gorki, 1916
Kudüs'te 1897 yılında doğan Muhammed Emin el Hüseynî, 1921-1948 yılları arasında Kudüs Müftüsü olarak görev yapmıştır. Hüseyni,12 Aralık 1942'de kurulmuş olan Berlin'deki İslam Merkez Enstitüsünün (Islamisches Zentral-Institut zu Berlin e.V.) başına getirilmiştir.Kendisini Göbbels'e “400 milyon Arap'ın lideri” ve “Yahudi, İngiliz, Bolşevik Düşmanı olarak takdim eden Hüseynî, Alman Dışişleri Bakanlığından 900.000 Reichsmark alıyordu. Beyrut'ta 1948 yılında öldü.
Nazi ideolojisine göre, Polonya ve Çekoslovakya'nın Avrupa haritasından silinmesi gerekmektedir. Ayrıca Naziler, savaşın ardından yapılacak barış müzakerelerinde tazminat olarak kullanılmak üzere, küçük bir Polonya devleti (Polnische Reststaat) kurmayı bile planlamışlardır.
Niedermayer
13 Kasım 1885 Freising doğumlu Niedermayer, subaydan ziyade entelektüel ve siyasî bir kişiliktir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesinde görevlendirilmiştir. Burada, Afganistan halkını İngiliz sömürgeciliğine karşı kışkırtmaya çalışmıştır. Savaş coğrafyası ve savaş siyaseti uzmanı olan Niedermayer, Berlin’deki Friedrich-WilhelmÜniversitesinde Genel Savunma Çalışmaları Enstitüsü Başkanlığı yapmıştır. Sovyetler Birliği, Yakın Doğu ve Orta Doğu'daki halkların siyasî davranış biçimleri üzerinde ciddi tecrübesi vardı. Rusça, Farsça ve Türkçe biliyordu. Albay rütbesini de muhafaza ederek Münih ve Berlin Üniversitelerinde ders veren Niedermayer, İkinci Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte 30 Mayıs1942'de 162. Piyade Tümeninin komutanlığı ile görevlendirilmiştir.Bu Tümen, nizamî bir tümen olmayıp tamamı Türkistanlı savaş esirlerinden kurulmuştur. Little john, Niedermayer'in Müslüman olduğunu iddia etmektedir.
Veli Kayyum Han, Alman SD birliklerinin binlerce Türkistanlı savaş esirini Asyalı görünümlerinden ötürü öldürdüklerine şahit olmuştu. İlerleyen bölümlerde daha detaylı inceleneceği üzere, Veli Kayyum Han ve savaş esirlerikomisyonlarının yoğun çabalarının da etkisiyle Türkistanli savaş esirlerinin durumları daha iyiye gidecektir. Rus, Ukrain ve Belaruslardan ayrıldıktan sonra, bazı Türkistanli esirler çikolata ve sigara almaya başlamışlar, ekmek ve su ihtiyaçlarını daha kolay karşılamışlardır. Ayrıca banyo yapmalarına izin verildiği gibi, kendilerine yeni üniformalar da verilmiştir.
253 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.