Halit Zavalsız Gönderileri
Halit Zavalsız kitaplarını, Halit Zavalsız sözleri ve alıntılarını, Halit Zavalsız yazarlarını, Halit Zavalsız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"O akıl sahipleri: ayakta iken, otururken ve yan yatarken dâimâ Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler ve derler ki: "Rabbimiz! Sen bunları boş yere yaratmadın. Sen hikmetsiz bir şey yaratmaktan uzaksın. Bizi Cehennem azabından koru!" derler. Rabbimiz! Sen kimi Cehennem'e sokarsan onu rezil edersin. Zâlimlerin ise hiçbir yardımcısı olmayacaktır." (Âl-i İmrân 3/191-192).
Sayfa 1263Kitabı okuyor
Rahmân'ın has kulları: yeryüzünde mütevazı bir şekilde yürürler
Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi şöyle buyururken dinlediğini söyledi:
"Kamet getirildiği zaman namaza koşarak değil, ağırbaşlı bir şekilde yürüyerek geliniz. Yetişebildiğiniz kadarını imamla birlikte kılınız; yetişemediğiniz rekâtları da kendiniz tamamlayınız." (Buhârî, Ezân 20-21 Cum'a 18; Müslim, Mesacid 151-155)
Sayfa 1263 - FURKAN SURESİ 63.Kitabı okuyor
"Zalimlere meyletmeyin; yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız zâten yoktur; sonra hiç kimseden yardım görmezsiniz." (Hûd 11/113).
Sayfa 59
Ahiret
Ahiret, öldükten sonraki hayatın adıdır. Bütün insanlar kıyamet gününde yeniden diriltilecek, dünyada yaptıklarının hesabını Allah'ın huzurunda vereceklerdir. s-8
Allah yolunda harcamak (İnfak) (Sadaka)
Yüce Allah Bakara sûresi (2), 219. âyette "İhtiyacınızdan fazlasını vereceksiniz" buyurarak harcanacak miktarı göstermekte, İsrâ sûresi (17), 29. âyette ise "elini boynuna bağlayıp" iyice cimrileşmenin ve "elini büsbütün açıp" israf etmenin yanlış olduğunu açıklamaktadır. İhtiyaç sahiplerine Allah rızası için vermeyi teşvik eden pek çok âyet vardır:
"Sevdiğiniz şeylerden başkaları için harcamadıkça gerçek iyiliğe ulaşamazsınız. Şüphesiz Allah harcadığınız her şeyi bilir." (Al-i İmrân 3/92).
"O takva sahipleri, bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler ve insanların kusurlarını affederler. Allah da böyle güzel davrananları sever." (Al-i İmrân 3/134).
"Onlar namazı gerektiği şekilde kılar, zekâtı verirler; onlar âhirete de tam ve kesin bir şekilde inanırlar." (Lokmân 31/4). Bu âyetin dipnotlarında ilgili âyetlere işâret edilmiştir.
"Allah'ın kitabını okuyan, namazlarını gerektiği şekilde kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunan kimseler, hiç ziyan ihtimali olmayan bir ticareti ümit edebilirler." (Fâtır 35/29).
"Canlarının çektiği yemeği yoksula, yetime ve esire seve seve yedirirler." (insan 76/8). s-8
Namazı Gerektiği şekilde kılmak
''Onlar namazlarını devamlı kılanlardır.'' (Mearic 70/23)
''Onlar namazlarını gözetir ve korurlar.'' (Mearic 70/34)
"Onlar namazlarında derin bir saygı içerisindedirler." (Mü'minûn 23/2).
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem namazı gerektiği şekilde kılmanın "İslâm'ın beş temel esasından" biri olduğunu söylemiş (Buhârî, Îmân 2; Müslim, Îmân 19-22), namazını gerektiği şekilde kılmayan birini de üç defa "Dön ve yeni baştan kıl, çünkü sen namaz kılmış olmadın" diye uyarmış, adamın namazı gerektiği şekilde kılmayı bilemediğini söylemesi ve kendine öğretmesini istemesi üzerine de şunları söylemiştir:
"Namaza durduğun zaman tekbir al! Sonra Kur'an'dan kolayına gelen âyeti oku! Ardından rükûa var ve bütün organların tamamen hareketsiz kalıncaya kadar öylece dur! Sonra başını kaldır, ayakta iyice doğruluncaya kadar dur! Ardından secdeye var, bütün organların tamamen hareketsiz kalıncaya kadar secdede öylece kal! Sonra başını kaldır, bütün organların tamamen hareketsiz kalıncaya kadar otur! Namazın bütün rekâtlarında bunları böyle yap!" (Buhârî, Ezân 95, 122; Müslim, Salât 45). s-7/8
Gayb
Allah, melek, âhiret, Cennet ve Cehennem gibi duyular ötesi gerçeklere Kur'an'da "gayb" adı verilmektedir. Mü'min olmanın ilk şartı, kısaca "âmentü" diye ifade edilen, Allah ve Resûlü tarafından haber verilen iman esaslarına samimiyetle inanmaktır. s-7
Fâtiha sûresinde "Bizi doğru yola ilet" diye yapılan duaya, bu âyette (Bakara 2/2), insana doğru yolu Kur'an'ın göstereceği belirtilerek bir tür cevap verilmektedir. Kur'ân-ı Kerîm aynı zamanda "İman edenler için o bir hidâyet ve bir şifâdır." (Fussilet 41/44), mü'minlerin imanını, kâfirlerin ise inkârını arttırır (Mâide 5/64, 68; Tevbe 9/124, 125; İsra 17/41). s-7
Takva
Takvâ, ibâdet ve güzel işler yaparak zarar veren şeylerden kendini korumak demektir. Allah'a itaatten bahs edildiği yerde takva "ihlas" anlamında, günahtan korunmaktan söz edildiğinde ise o günahtan sakınma anlamındadır. Buna göre takva sahipleri, Allah'ın buyruklarını tutan, yasaklarından kaçınan ve böylece kendilerini O'nun azabından korumaya çalışan kimselerdir. s-7
Hurûf-ı mukattaa (bağımsız ve ayrı harfler)
Kur'ân-ı Kerîm'de yirmi dokuz sûrenin başında yer alan bu ve benzeri harflere "bağımsız ve ayrı harfler" anlamında "hurûf-ı mukattaa", "mukattaât" denir. Bunlar müteşâbih âyetlerden sayılır (Müteşâbihât hakkında Âl-i İmrân sûresi (3), 7. âyetinin açıklamasında bilgi verilecektir). Bu harfler Kur'an'ın sırlarından birer sırdır. Onların belli bir anlamı olup olmadığı bilinmemektedir. s-7
Bakara suresinin konusu ve fazileti
Medine devrinde on yıl gibi uzun bir zamanda inmiştir. Kur'an'ın en uzun süresi olup 286 åyettir. Bu süre adını, 67-73. åyetlerdeki İsrailoğulları'na kesmeleri emredilen inekle ilgili kıssadan almıştır. İman, ibådet, ahlak, beşeri ilişkiler, aile ve toplum hayatı ile ilgili esasları içerir. İnsanın yaratılışını anlatır ve hayatının
Yaptığımız iş bizi bunalttığında nahl 127-128
Sıkıntılara sabret sabretmen de ancak Allah'ın yardımıyla olur. Davetini kabul etmiyorlar diye üzülme yaptıklarına bakıp canını sıkma.
Çünkü Allah takva sahipleri ile ve iyilik edip işini güzel yapanlarla beraberdir
Sayfa 962 - Nahl suresi 127. 128. Ayet
Hz Meryem in annesinden Kiz cocugu duasi Ali İmran 36
"O çocuğu dünyaya getirince dedi ki: Rabbim ben kız doğurdum."
-Oysa Allah Zaten onun ne doğurduğunu biliyordu -
"Erkek kız gibi değildir. Onun adını Meryem koydum, onu ve soyunu lanetli şeytanın şerrinden senin himayene emanet ediyorum." Ali İmran 36.ayet
Sayfa 180
Anne baba duasi ibrahim suresi 39-40-41
"Şu yaşlı halimde bana İsmail'i ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamdolsun. Şüphesiz ki benim Rabbim duaları işitip kabul edendir."
"Ey Rabbim! Beni ve soyundan gelenleri namazı devamlı kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duamı da kabul buyur!"
"Hesap günü geldiğinde beni annemi babamı ve bütün müminleri bağışla,ey Rabbimiz!."
41. Ayet rabbenağ firli