Hamza Eroğlu Sözleri ve Alıntıları
Hamza Eroğlu sözleri ve alıntılarını, Hamza Eroğlu kitap alıntılarını, Hamza Eroğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Egemenlik, iktidar, otorite ve yetki gibi benzer kavramlarla yakından ilgili olmakla beraber, aynı şeyler değildir. İktidar, bir toplumdaki en yüksek güçtür, emretme gücüdür. Bir anlamda egemenlik karşılığı kullanılır. Otorite ise, bu iktidarın meşruluk ve haklılık kazanmış şeklidir. Her iktidar haklı ve meşru olmayabilir. Hukuk dışı iktidar da bulunabilir. Yetki ise, otoriteden doğan, Anayasa ve Kanuna dayanan otoritenin bir görünüşüdür. Yetkiler, hangi görev için konulmuşsa onun için kullanılır.
Uygurlar'da Hanlar ekseriya gökten inen bir ışıktan gebe kalmış bir prensesin çocuklarıdır. Göktürkler'de ise Han soyu Tanrı'nın gönderdiği bir kurt ile çiftleşen prens veya prensesden gelmişlerdir. Tanrısal nur veya "Kurttan Türeme" efsanesi, İslamiyetten önce Türklerin dini olan Şamanizme bağlanmaktadır.
Temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuş tamamen parçalanmış Osmanlı imparatorluğunun yerine yeni bir devletin kurulması tarihi ve siyasi bir zorunluluktu. Türk milleti esir yaşamamak kararında idi. " Hakimiyeti milliye müstenid, bilakaydü şart müstakil yeni bir Türk Devleti tesis etmek " milletçe kabul edilen ve uygulanan parola idi.
Aslında Doğu meselesi, bizim için bir Batı meselesidir, Batı'nın doğudaki meselesidir.
Sayfa 222 - Ermeni Sorunu
Sevr ve Ankara Hükümeti
Büyük Millet Meclisi 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşması'nı imzalayanların ve bunu onaylayan Şûra-yı Saltanat'ta bulunanların vatan hıyanetiyle itham olunarak vatansız sayılmaları kararını aldı.
Sayfa 211
Fransız işgali altında Maraş'taki bir camide, imam, halka "kalelerinde hür bayrağı dalgalanmayan esir bir memlekette cuma namazı kılınmaz" diyerek halkı coşturdu ve halk da Fransız bayrağını indirerek Türk bayrağını çekti.
Sayfa 231 - Sütçü İmam Ali
Büyük taarruz dan sonra itilâf Devletleri büyük bir endişe ve korkuya kapıldı, 3 Ekim'de Mudanya konferansı düzenlendi ve 11 Ekim 1922 de Mudanya mütarekesi imzalandı. Anadolu'da Yunan politikası yürüten Lloyd George, politikası ile birlikte başarısızlığa uğramış ve iflas etmişti Sonunda da istifa etmek zorunda kaldı. İngiltere'de Bonar Law yeni başbakan olarak yeni bir politika yöneltti. Böylece Lord Kinriss'un deyimiyle, "Asi diye küçümsenen bir Türk (Mustafa Kemal Atatürk) üç yıllık bir kavga sonunda, İngiltere Hükümetini ve ünlü Başbakanını devirmeyi başarmıştır. Romantik adam, gerçekçi adamın önünde silinip gitmiş; bir Makedonyalı, bir Kelt'in sırtını yere getirmiştir.
Sayfa 257Kitabı okudu
Atatürk enflasyona rıza göstermiyor:
"Hükümet olarak yılda iki kez ödeme yapamayacak duruma düştüğümüz olurdu. Gider konuşurdum birkaç milyon liralık emisyonun bizi ferahlatacağını anlatmaya çalışırdım. Bir defa bile evet dedirtemedim."
Sayfa 334 - İsmet İnönü anıları
Demokrasi, öncelikle bir hükümet ve idare sistemidir. Sonra, belirli bir zihniyet, bir terbiye ve bir toplum görüşüdür. Demokrasi bir diğer yönden de yüksek bir hayat ve saadet dileğine dayandığından bir idealdir.
Sayfa 52 - Atatürk Araştırma Merkezi, 2.Baskı,1998Kitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa ve yakın arkadaşları, İstanbul'daki "Birinci Örfi İdare Harbi"nin verdiği 4 Mayıs 1920 tarihli bir kararla, "resmi rütbe ve nişanlarının alınmasına" ve "idam cezasına" mahkum olmuşlardır.
Sayfa 206
Gerçekten durdurulamadı...
Prof. Dr. Feridun Ergin, Atatürk'ten sonra enflasyona başvurulduğunun acısını duyarak, üzüntüsünü şöyle belirtmektedir: "Enflasyon, O ölümsüzlüğe geçerken başlayacaktı ve bir daha durdurulamayacaktı."
Sayfa 334
Sevr ve Osmanlı Hükümeti
Vahdettin'in başkanlığında toplanan Şûra-yı Saltanat, 22 Temmuz 1920'de "zayıf bir mevcudiyeti, mahva tercih edilmeye değer" görerek anlaşmanın kabul ve onanmasına karar vermişti.
Sayfa 211
Çalışan insanın emeğinin ürününe yabancı kalması, onu insanlık vasfından da uzaklaştırır.
Sayfa 37 - Marksizmin Ana Çizgileri
Büyük Atatürk'ün ifadesi ile, "...milli egemenlik düşmanlığı, müstesna bir saygı ve şeref mevkiine sahip bulunan bir milletin her şeyine bir anda kastedmek cürmünden başka bir şey değildir".
Sayfa 12 - Atatürk Araştırma Merkezi, 2.Baskı,1998Kitabı okudu
1923 Türkiye İktisat Kongresi'nde alınan kararlardan biri:
İş erbabına amele değil, işçi denilmelidir.
Sayfa 330