~Yetkin Öğretmenin Sınıf Yönetimi|H. Bacanlı / Bedi Aydın~
Bir öğretmen çalıştayında Bedi Aydın’ı dinleme fırsatım oldu. Tesbitlerini ve anlatım tarzını çok beğenmiştim.
Kitabını da bana çok şey katacağına inanarak okumaya başladım ve yanılmadım. Uzun süredir öğretmenlik yapıyorsanız okurken bilinen şeylermiş gibi gözükebilir ama zaman içersinde
~~Yetkin Problem Çözme|
Hasan Bacanlı-Bedi Aydın~~
Hepimizin her gün bir şekilde karşı karşıya kaldığımız problemleri vardır. Evde, işte, ilişkilerde, ve hatta içsel dünyamızda çözülmeyi bekleyen problemler bizi bekler.
Bu kitap, öncelikle problemin ne olduğuna, problemin çözüm yolları için atılması gereken adımlara,
Gerçekten yetkinlik nedir? Yetkin öğretmen nedir? Yetkin öğretmen nasıl olunur?
Öğretmenlerin, öğretmen adaylarının okuması gereken bir kitap. Hatta üniversite hocalarımızın öğrencilere tavsiye ettiği bir kitap. Kitabı okurken yetkin bir öğretmen olmak için birey ne gibi eksikliklerinin olduğunu, ne yapması gerektiğini, nasıl hareket etmesi gerektiğini öğreniyor. Kimi yerlerde kendinizi sorguluyorsunuz. “Ben bunun ne kadarını gerçekleştirebiliyorum?”diye kendinize sorular yöneltiyorsunuz. Tavsiye ettiğim ve aynı zamanda çevremde öğretmenlik okuyanlara okumaları için verdiğim bir kitap.
Milli eğitim Bakanlığının planlarına öğrencilere kazandırılması gereken ilk üç hedefin duyuşsal hedefler olduğunu görürsünüz. Ama özel hedeflere inildiğinde onun yerini bilişsel hedefler alır. Bunun birçok nedeni var tabii ki ve bunları çok güzel ortaya koymuş. Özellikle eğitimcilerin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Gerçekten Küçük Prens'in devamı yazılmış da onu okuyormuşum gibi... Hasan Bacanlı üslup ve hikayede hiç bir kopukluğa sebep olmayacak harika bir eser kaleme almış. Küçük Prens gibi bu kitap da asla bir çocuk kitabı değil, özünü kaybetmiş bir yetişkin kitabı.
Neler neler öğrendim dediğim bir kitap. Kafam allak bullak oldu. Araştırılacak ve düşünülecek o kadar fazla konu var ki... Sohbet anlatımı hakimdi ve bu hoşuma gitti. Oturtamadığım bir sürü konu var. Tekrar okuyup hepsini oturtacağım. Hasan hocanın daha söyleyecek bir çok şeyi var da kendini tuttuğu hissiyatına vardım. Umarım o konularda da yazarsınız hocam. Zevkle okurum.
İnsan nedir? Sorusu üzerinde durulup insanın özelliklerinden ve kökenlerinden bahsedilmiştir. İnsanın etkileşimde olan bir varlık olduğundan, başkalarıyla birlikte var olduğundan ve yine başkalarıyla birlikte kendisinin farkında olduğundan bahseder. İnsanın sosyal, seçim yapan, özgür olan, adil olan..vb gibi özelliklerini detaylandırarak ve örneklendirerek bize açıklar. Yazar, kitabı samimi bir dille sanki karşısındakiyle konuşuyormuş gibi yazmıştır. Sade ve akıcı bir dille anlatılsa da yer yer yazarın tekrara düştüğü kısımlarda görülmüştür. Yine de bilgilendiricidir. Özet olarak diyebiliriz ki tıpkı kitabın kendi adı gibi insan başkasıyla insan olur.
Ders çalışmayan ya da öğretmenin hızına ayak uyduramayan çocuklara tembel etiketi yapıştırılır .Çocuğun davranışları altında türlü medenler varmış kimin umrunda ! Üstelik çocuğa duyura duyura tembel denir . Çocuğun incineceğini, minik kalbinin nefretle dolacağını, öğrenilmiş çaresizlik yaşayacağını düşünmeden . Tembellik neden değil ,sonuçtur. Eğitim bilimci Neill’in dediği gibi “Tembel çocuk yoktur.Çocuğuyla ilgilenmeyen tembel yetişkinler vardır.” Ne kadar doğru !
Eğitim PsikolojisiHasan Bacanlı · Pegem Akademi Yayıncılık · 201841 okunma
Kitap ilk olarak, değer kavramını, değerler eğitiminin ne olduğunu ve olmadığını, değerler eğitiminde dünyada bilinen ve uygulanan metotları eleştirel bir bakış açısıyla anlatıyor. Daha sonra yazar kendi geliştirdiği değer eğitimi metodunu açıklıyor ve diğerleriyle karşılaştırıyor. Kitap bir okuma kitabı değil, eğitim alanında akademik bir kitap; bu yüzden alıp okuyup bitireyim ve sınıfta uygulayayım demek çok mümkün değil.
Davranış bilimleri isimli bir dersimiz vardı geçen dönem. O derste tam 3 hafta boyunca bu kitabı işledik. İnsanın anlam arayışını, nasıl insan olduğunu, neden başkalarına ihtiyaç duyduğunu ve insan olabilmesi için nelere ihtiyacı olduğunu konu aldık günlerce. Iletişimin, duyguların, insanın kendine olan bakış acısının ne kadar önemli olduğunu anlatan bir kitap oldu benim için.14 yıllık okul hayatımda kendime kattığım en güzel şeyleri aldım bu dersten ve kitaptan...
En az küçük prens kadar muhteşem bir kitaptı. İlgimi çeken şey kitabı yazan kişinin eğitim psikoloji profesörü olması ve benim de fakültemin dekanı olmasıydı :) Ama şu yanı güzeldi. Her bölümden bir şey öğreniyorsunuz. Sanırım akademisyenin kitabı da böyle oluyor :) herkes okumalı bence pişman olmazsınız.
