Hasan Onat

İslam Ortak Paydası ve Mezhep Gerçeği yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
8.8/10
31 Kişi
127
Okunma
51
Beğeni
5,2bin
Görüntülenme

En Yeni Hasan Onat Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Hasan Onat sözleri ve alıntılarını, en yeni Hasan Onat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu süreçte (son iki asırdır), İslâm, bir tür özgürlük ideolojisine indirgenmiştir. Müslümanların önemli bir kısmı, her şeyin sadece siyasetle, siyasi erki ele geçirmekle çözümlenebileceğine inanmaktadır. Bu durum, bütün İslâm dünyasındaki sömürgecilerin işine yarayan çatışmaları besleyen en ciddi açmazlardan birisidir. Din dili ve siyaset dili, bu süreçte iç içe girmiştir. Siyaset dilinin çatışmacı ve ayrıştırıcı nitelikleri, siyasi uygulamaların dinle meşrulaştırılmasını kolaylaştırırken, dininin iyileştirici, bütünleştirici niteliklerini de etkisiz hale getirmiştir. Çıkış yolu, İslâm'ın siyasî meseleleri insana bıraktığı gerçeğini anlamakla mümkün olabilecektir. Çünkü din istismarını, dininin ayrılıkçı duruşları meşrulaştırmasını önlemenin tek yolu bu gibi görünmektedir.
Sayfa 516 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
(...) Demokrasi, sekülerlik ve laiklikle ilgili tecrübe, her ne kadar bugün Batılılar tarafından sahipleniliyor, hatta tahrip ediliyorsa da bütün insanlığın ortak tecrübesidir. Avrupa'da bu süreçteki gelişmeler, bir takım dini değerlerle çatışarak ortaya çıkmıştır. Bu yüzden Batı tipi sekülerlik ve laiklik, özünde tepkisel ve çatışmacıdır. Bunun olduğu gibi diğer ülkelere taşınması, hatta dayatılması elbette kabul edilemez. Ancak sekülerleşme ve laiklik konusunda akıl, bilim, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler gibi kurucu unsurları esas alınarak, Avrupa'daki acı tecrübelerden de yararlanılarak daha sağlıklı bir anlayış üretilemez mi?
Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Reklam
Halifelik, Müslümanların, İslâm öncesi Arap geleneğinden de yararlanarak ürettikleri bir siyasi yapılanma biçimidir. Halifeliğin İslâm'ın bir parçası olduğunu iddia etmek, İslâm'ın evrenselliği ile pek bağlaşmaz. Çünkü hukukî ve siyasî yapı, toplumların gelişmişlik düzeyine göre, toplumun tercihleri ile biçimlenir.
Sayfa 512 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Hukuk, toplumsal değişmelere göre, adaleti en iyi şekilde sağlayacak ve insanların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak şekilde, insanlar tarafından üretilir. Ortaya çıkan hukuk ilkeleri, din gibi algılanmaz. Nitekim Müslümanlar, erken dönemde hukuku da içine almak üzere muazzam bir "fıkhî" birikim oluşturmuşlardır. Fıkıh, anlayış demektir. Fıkıh adının kullanılması bile, yapılan işin dinle özleştirilmemesi gerektiğini açıkça göstermektedir.
Sayfa 512 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Hz. Muhammed'in sağlığında, köklü bir devlet geleneği olmayan bir toplumda, devlete giden sürecin temelleri atılmıştır. Ancak Hz. Muhammed'in üstlendiği siyasi liderlik görevi, o dönemin koşullarının kendisine yüklediği beşerî bir sorumluluktur.
Sayfa 512 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
(...) Ahlâklı ve adaletin egemen olduğu bir toplumun yaratılabilmesi için, hukuka ve hukukun üstünlüğü bilincine ihtiyaç vardır. (...) Kur'an'da "ahkâm ayetleri" olarak isimlendirilen hukukî nitelik taşıyan ayetler vardır. Ancak Kur'an, bir hukuk kitabı değildir. Kur'an'daki hukuk çağrıştıran ayetlerin bile Kur'an'ın genel bütünlüğü içinde bir ahlâkî boyutu mutlaka vardır. Söz gelimi, hırsızın elinin kesilmesinden söz eden ayeti (Mâide 5/38) ele alalım. Hırsızı yakalayan insana, yakaladığı kimsenin elini kesme yetkisi hiçbir zaman verilmemektedir. (...) Bu ayette ne hırsızlık tanımlanmıştır ne de el kesme işinin ne zaman ve nasıl gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Buradan çıkan sonuç; toplumu yönetenler, toplumun huzur ve güveni açısından mutlaka hırsızlığı önlemek zorundadırlar. Bunun nasıl yapılacağı ise yargıya kalmaktadır.
Sayfa 511 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Reklam
690 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.