Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hüsnü Aksoy

Hüsnü AksoyDüşün ve Aşkın Gizemi yazarı
Yazar
7.2/10
6 Kişi
14
Okunma
1
Beğeni
640
Görüntülenme

En Eski Hüsnü Aksoy Sözleri ve Alıntıları

En Eski Hüsnü Aksoy sözleri ve alıntılarını, en eski Hüsnü Aksoy kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Empati, karşılıksız sevmenin, kendini önkoşulsuz karşı tarafa sunabilmenin,gerektiğinde sevgilisi için yaşamını gözden çıkarabilmenin duygusal zeminini yarattığı için, aşkın olmazsa olmaz koşuludur.
Devrimci kişilik, adeta sevgilisine bu oltaya yem olmak ister misin der gibi, şu anda anımsadığım kadarıyla şunları söyler: “-Sana, örgüte ulaştırman için bir mesaj vermek istiyorum; büyük olasılıkla bu görev yaşamına mal olacak, götürüp götürmemekte serbestsin, bu görevi ister misin?” Homoseksüelin cevabı ise, gerçekte aşık olan birisinin gözü pekliğini, cesur yürekliliğini yansıtır gibi: “-Sen içeride ben dışarıda olacağım, ortada ne sevgi, ne de aşk olacak, aşkın olmadığı yerde yaşamın bir anlamı var mı ki? Ver mesajı götüreyim.”
Reklam
Sık sık ölümün kıyısında dolaşanlar, her seferinde sıķrdan başlayanlar, her tökezleyişten sonra dikilip kendi ayakları üzerinde yürüyenler, yaşama düşünden esinlenirler sık sık.
Yaratıcı düşler, yaşam ağacının filizlenmesini, çicek açıp meyve vermesini sağlarken; uçuk kaçık düşler, aynı ağacı erkenden filizlenmeye zorlayıp, çiçeklerin solmasına, meyvelerin çürümesine yol açabilir.
“Özgürlüğü ve hayatı hak edenler, onu hergün fethetmek zorunda olanlardır.” Goethe
Kişiliklerin farklı, ayrıcalıklı ve özgül yanlarını geliştirebilen, kimi denge durumlarına yol açacak biçimde, karşıt ve zıt yanlar arasında uzlaşma noktaları yaratabilen, gönüllü bağlanımları canlı tutan, içsel, dolaysız ve etkin bir duygulanım olarak empatinin ortaya çıkması, gelişip olgunlaşması olmaksızın, güçlü bir aşktan ya da sevgiden bahsedilemez.
Reklam
Aşk, sonsuz bir enerjinin, kendini arada bir farklı yerlerde, değişik biçimlerde, farklı kişiliklere yönelik olarak sık sık dışavurumu gibidir
Empati sayesinde, kendimizi karşıdakinin bakış açısına yerleştirmiş, bu açı içinde eleştirel bir biçimde kendimizi yeniden kurup yapılandırmış oluruz. Böylece karşıdakiyle kısmi örtüşme içine girerek, karşılıklı olarak kişiliklerimizi dönüştürüp yeniden biçimlendirerek, zengin, çok yönlü ve özgür kişilikler elde ederiz. Bu başkalaşma, farklılaşma, değişme, her ikisi için de geçerli olduğundan, ister farklı cinsten, isterse aynı cinsten olsun iki kişi arasında ortaya çıkan aşkın hammaddesini oluşturur empati.
Uygarlık, yapay tutkuları, benmerkezci güdüleri, bencil arzuları güçlendiren; bu yoldan insan yapısını bölüp, tek yanlı kılan; yetenek ve becerilerini köreltip, üretici ve yaratıcı gücüne sınır çizen özellikler gösterdiğinden, empatiyi zayıflatmış, gücünü ve etkisini azaltmıştır. Bugünkü biçimiyle empati duygusu, gelişmiş, olgunlaşmış ve yetkinleşmiş uygar insanda değil, henüz yeterince bozulmamış gençlerde, saf ve yalın haliyle çocuklarda, feminal değerlerini koruyabilen kadınlarda karşımıza çıkar. Geriye kalanlarda ise empati duygusu, yerini yapay tutkuların, bencil duyguların biçimlendirdiği antipatiye ya da tek yanlı duygulanımları içeren sempatiye terketmiştir.
Bir aşkın özgürleştirici gücü, kendisine kaynaklık eden ilişkileri üreten, biçimleyen ve taşıyan kişilikler üzerindeki dönüştürücü etkisinde kendisini ortaya koyuyor.
Reklam
aşkın özgürleştirici gücü
Herhangi bir aşk, kişilikleri geliştirerek, farklılaştırıp yeniden biçimlendirerek zengin, çok yönlü ve yaratıcı kişilikler yaratma potansiyelini kendinde ne oranda taşıyorsa, biliniz ki o oranda özgürleştiricidir.
Düşlerden yoksun olanlar, suyu sıkılmış bir limonu andırırlar.
özgürlük düşü
Bilirsiniz, işkence odasında direnen genç bedenler için esin kaynağıdır özgürlük düşü. Özgürlük düşünün yarattığı direnme gücü olmadan, ne işkence seanslarına katlanabilir ne hücrenin zifir karanlığıyla baş edebilir. İşkenceden parçalanmış bedenleri diken, yaralanmış yürekleri onaran, hücrenin karanlığını sıcak bir ışığa dönüştüren, özgürlük düşünün esin verici gücüdür.
Dostoyevski’nin dediği gibi,
düş bir kez bizi terkedince, “keşfedemediğimiz bir bilmeceyi de beraberinde” götürür.
Aşk, sonsuz bir enerjinin, kendini arada bir farklı yerlerde, değişik biçimlerde, farklı kişiliklere yönelik olarak sık sık dışavurumu gibidir.
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.