Bazen yoksulluk, bazen zenginlik, bazen yüceliş, bazen alçalış... Bazen dost ve müttefikler sevinir, bazen düşmanlar bayram eder. O yüzden, en bahtiyar insan, her şartta tek bir kulpa tutunan insandır, o kulp ise takvadır. Zenginleşirse, takva onun süsü olur; fakirleşirse takva ona sabır kapılarını açar. Sağlıklı olursa, ona Allah'ın nimetini tamamlamış olur; başına bir musibet gelirse, takva ona dayanma gücü verir. Zamanın halden hale bürünüşü onu ister yukarı çıkarsın, ister aşağı indirsin, ister çıplak bıraksın, ister doyursun, isterse bitkin duruma düşürsün, o asla umudunu yitirmez.
Bil ki zaman kararsızdır, aynı hal üzere devam etmez. Zaten yüce Allah da öyle buyurur:"Biz şu(kâh iyi kâh kötü) günleri insanlar arasında nöbetleşe döndürür dururuz. (Âl-i İmrân,3/140)
“Her gün kalplerinizle ahireti ziyaret edin, hayal gücünüzle ölüme şahit olun, düşüncelerinizle başlarınızı kabre koyun ve bilin ki hiç şüphesiz bunlar gerçekleşecektir. Öyle ise kişi yaşadığı müddetçe kendisi için zarar ve faydadan istediğini seçsin.”