İktibas Dergisi

İktibas Dergisi - Sayı 493 yazarı
Yazar
Dergi
8.0/10
4 Kişi
3
Okunma
4
Beğeni
803
Görüntülenme

En Eski İktibas Dergisi Sözleri ve Alıntıları

En Eski İktibas Dergisi sözleri ve alıntılarını, en eski İktibas Dergisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İran'ın, gerek Afganistan, gerekse Irak işgalleri sürecinde ve gerekse Suriye'deki çatışma sürecinde, isminde yer alan “Islam Cumhuriyeti” sıfatının gerektirdiği ilkesellik ve ahlakilikten uzak ve son derece pragmatist, reel politik davrandığı ortadadır. Tüm bu süreçleri, oluşan konjonktürden kendi ulusal çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığını söylemek maalesef haksızlık olmayacaktır.
Fazlasıyla trajik.
Meselenin bize bakan ilginç bir boyutu, Turkiye'deki "İslami" çevrelerde İran'ın Irak'taki ABD üslerini misilleme amaçlı olarak vurması konusunda yapılan, bu saldırıların bir tiyatro, danışıklı dövüş olduğu yönündeki yorumlardı. Oysa İran'ın saldırısı evet kontrollüydü, sınırlıydı fakat ABD açısından bir karizma çizilmesinin söz konusu olduğu da açıktı. Tabi kendi yaşadığı ülkedeki 28 adet ABD-NATO üssünün varlığının ciddi bir tartışma konusu bile olamadığı gerçeğine rağmen, "Ümmetin kalesi", "Bağımsız Türkiye" söylemlerinin cazibesine kapılabilecek duygusallıktaki insanların, İran'ın ABD üslerine yönelik saldırısına ''tiyatro'' demesi trajik bir duruma işaret etmektedir.
Reklam
Elazığ - Malatya Depremi
Maalesef toplumumuz çoğu kez ihmal ve sorumsuzlukların adına kader demek gibi bir yanlışa düşüyor. Oysa bu konuda kader/ölçü, deprem gerçeğine karşı hazırlıklı olmak, binaları doğru yerlerde ve doğru hesaplarla, doğru malzemelerle inşa etmektir. Bu konuda Emirul Mü'minun Ömer b. Hattab'ın (r.a.), veba salgını sebebiyle Şam'a gitmekten vazgeçmesi karşısında Ebu Ubeyde b. Cerrah'ın (r.a) "Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun ey Müminlerin emiri?" sorusuna karşılık "Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyorum" şeklindeki hikmetli cevabı çok öğreticidir.
Dayatılmış çözümlerle hayatlarımızı sürdürmek, ortada, çözümlenmesi gereken bir sorun olmadığını söylemek anlamı taşır.
Sayfa 11 - Uygarlık Masalları - Atasoy MüftüoğluKitabı okudu
İslam ülkelerinde, politik iktidarlar, dini cemaatler, aziz ve mükerrem İslam'ı, çok kaba, çok çirkin bir biçimde sömürgeleştirerek, kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde konumlandırdıkları için, İslamın kamusal değer-işlev ve otoritesi etkisini kaybediyor. İslam, kimi sembolik etkinliklerden ibaret bir çerçeveye hapsediliyor. Çıkar-iktidar ve statü arayışı-mücadelesi ile bütünleşen Müslümanların, bugün, özel hayatlarında bile, Islami anlamlara/ölçülere/inceliklere yer bulmaları neredeyse imkansız hale geliyor. Belirleyici Islami nitelikleri kaybeden varoluş tarzlarının, zihin ve ruh dünyalarının, hiç bir alanda sorumluluk almaksızın hayatlarını sürdürebildikleri bugün somut olarak gözlemlenebiliyor. Istikmetten/doğrultudan yoksun hayatlar, iktidar/çıkar/statü uğruna yaşanan hayatlara dönüşüyor. Günümüz insanı, ahlaki anlamda, entelektüel anlamda değerli amaçlardan, maddi anlamda değerli amaçlara yöneliyor. Bu nedenledir ki; hakikati hep bir şekilde erteleyebiliyoruz. Islam'ı gerçek içeriğiyle değil, şu anda yaşadığımız, araçsallaştırdığımız biçimiyle yaşıyoruz. (Sayfa 11-12)
Sayfa 11 - Uygarlık Masalları - Atasoy MüftüoğluKitabı okudu
Hiçliğe savrulmaktan kurtulabilmek için, büyük meselelere, büyük ufuklara, büyük hesaplaşmalara giden yolları açabilecek zihinsel bir yolculuğa hazırlanmak gerekir. Bu tür bir yolculukla, yeni bir başlangıç ile, yeni bir dil ve duyarlıkla, yeni bir bilinçle evrensel zihinlere ulaşılabilir.
Sayfa 12 - Uygarlık Masalları - Atasoy MüftüoğluKitabı okudu
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.