Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlhan Genç

İlhan GençLeyla ile Mecnun’un İki Şairi yazarı
Yazar
Derleyen
0.0/10
0 Kişi
17
Okunma
2
Beğeni
1.353
Görüntülenme

İlhan Genç Sözleri ve Alıntıları

İlhan Genç sözleri ve alıntılarını, İlhan Genç kitap alıntılarını, İlhan Genç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... "Kadın olarak dünyaya gelinmez, kadın olunur" ...
Sayfa 380 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017. (Simone de Beauvoir)
... Yaşamda, hiçbir zaman günah işlemiş kötü insan veya iyiliklerle dolu iyi insan türünde sadece iki kavram yoktur. İyi ve kötü arasındaki ak ve kara çizgide, daha bir çok gri ton vardır. ...
Sayfa 369 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
Reklam
... Çünkü bir dil metnini sanat yapıtına dönüştüren şey edebiliktir. Edebiyat, günlük dili sanat diline dönüştürürken dilini değiştirir, yeni bir "biçim" içinde yabancılaştırır. Behçet Necatigil, "Solgun bir gül oluyor dokununca" mısraında kelimelerin günlük dildeki sözlük anlamları dışında, başka bir biçimle yeni bir mecaz anlam sağlamıştır.
Sayfa 435 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
... Üslûp, çok eskiden beri insan kişiliğinin yansıması olarak ünlü "üslûb-ı beyan, aynıyla insan" özdeyişinde ifade edilmiştir. ...
Sayfa 428 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
Divan Şiirinin en güzel tasviri bu olsa gerek canım hocam... (İlhan GENÇ)
Divan şâirleri, genel olarak güzellik (hüsn) kavramından ne anlıyorlardı? Güzelliği bir cevher kadar kıymetli, bir gül kadar alımlı, bayram gibi sevinç veren, bir gül bahçesi gibi huzur veren, bir gelin kadar güzel ve çekici buluyorlardı. Ama aynı zamanda bu durum, güzellikleri "yitirme" korkusu da yaratıyordu. Bahar mevsimini bundan dolayı idealize ediyorlardı, çünkü bahar onlara güzelliği, hayatı yaşamayı hatırlatıyordu. Sonbahar, güzelliklerin kaybolduğu, hayatın solduğu bir mevsimi simgeliyordu. Onların peşinde koştuğu ve ancak imgelerle anlatabilecekleri bir güzellik anlayışı tasavvur ediyorlardı. Bu güzelliğin somut simgesi "sevgili"dir.
Sayfa 283 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
Nâbî "Usandık" Redifli Gazel
Bir devlet içün çarha temennâda usandık Bir vasl içün ağyâra müdârâdan usandık Hicrân çekerek zevk-i mülâkâtı unutduk Mahmur olarak lezzet-i sahbâdan usandık Düşdük katı çokdan heves-i devlete amma Ol dâ'iye-i dağdağa-fermâdan usandık Dil gamla dahi dest ü girîbândan usanmaz Bir yâr içün agyâr ile gavgâdan usandık Nâbî ile ol âfetin ahvâlini nakl et Efsâne-i Mecnûn u Leylâdân usandık
Sayfa 442 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
Reklam
... Sevgilinin saçında bulunmak âşıkın gönlünün tek arzusudur. Gönül güherdür. Oltasından delinerek bir ipe dizilirler. Silk, dizi ve sıra demektir. Ayrıca yol, tarîk ve iplik anlamına da gelir. Saçın, inci boncuk gibi şeylerle süslenmesi geleneği, bugün de Anadolu'nun birçok yerinde sürmektedir. Âşıkın gönlünün, sevgilinin tel gibi ince saçlarına takılabilmesi, aşk ipliğine dizilmesine bağlıdır: Dilün güher gibi del silk-i iska gir Nev'î Takılmak ister isen târ-ı zülf-i canana (G.433.5)
Sayfa 432 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017. (Sefercioğlu, 138, 141)
Kesretin ardında gizli olan vahdet, vahdet-i vücud...
Haluk İpekten, Fuzulî'nin Su Kasidesi'nin aşağıdaki beynini şu şekilde açıklamıştır: Men lebün müştâkıyem zühhâd Kevser tâlibi Nitekim meslek mey içmek hoş gelir hûş-yâre su "Ben sevgilinin dudağına susamışım, sofular ise Kevser isterler. Tıpkı sarhoşa içki içmek, ayık olana da su içmek hoş geleceği gibi." "Men-mest, leb-mey; zühhâd-huşyâr; Kevser-su; müretteb leff ü neşir. Nitekim meste mey içmek..:İrsâl-i mesel sanatı yapılmış. Müştâk, şevk kelimesinden gelir. Şevk; arzu, heves, aşk ve aynı zamanda hararet, ışık anlamındadır. Müştâk, hararetle isteyen, çok susayan demektir. Fuzulî burada şeriatten ayrılmış, küfre düşmüş görünüyor. İçki cennetteki Kevser'e tercih edilmiş. Aslında beyti tasavvufî anlamıyla açıklamak gerekir: Kevser: Çokluk, kalabalık nesil, Cennet'te bir ırmağın adı ve Kur'an'ın 108. suresinin adıdır. Kevser, çokluk anlamında kesrettir. Leb ise, teklik, vahdettir. Mey, ilahî aşktır. Fuzulî, bu beytinde, zâhidler dünyaya ait olan şeylerin, yani kesretin peşindedirler. "Ben ise dudak, mey, yani ilahî aşkı istiyorum. Vahdete ve fenâfillaha ulaşmak istiyorum" diyor.
Sayfa 371 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
... Kemal Karpat'a göre; Türkiye'nin sosyal tarihini yazacak olanların ilk sağlam kaynağı şüphesiz ki edebiyat olacaktır." ...
Sayfa 328 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
Ey Fuzulî, yoksa sana feleğin hâli mi göründü ki, Bu cihanın varını, yok gibi hesap ettin?
Sayfa 227
Reklam
"Bahtsızlığımı anlatan bir gazel var ki, ben onu devamlı okuyup duruyorum."
Sayfa 164 - pdf
... Şansın varlığını kabul etmek insanı rahatlatır çünkü duygu ve düşüncenin mutlak bir iyilik ve kötülük ölçütü yoktur. ...
Sayfa 369 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
Hayallerini serbest bırakarak!..
... bilmemek bilmekten iyidir düşünmeden yaşayalım ... Asaf Halet Çelebi
Sayfa 342 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
... Sabri Ülgener Bağdatlı Ruhî'nin ünlü Terkib-i Bendinden hareketle Osmanlı sosyal hayatının çözülmeye başladığını; Şerif Mardin ise Tanzimat dönemi romanlarını çözülmeyerek batılılaşma macerasını incelemiştir. ...
Sayfa 328 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
... Biçimin iç içe geçmiş karmaşık dokusunun içinden, eserin içeriğini ve fikrî eğilimlerini açığa çıkarmak, sıradan okuyucu için çoğunlukla basitçe yapılabilecek bir işlem değildir. Edebiyat eleştirisi, bu noktada devreye girerek, eser ve yazar ile okuyucu arasında bir köprü kurar. Bu nedenle, eleştirmen eserin daha iyi anlaşılması için bu bağlamda okuyucuya eserin tahlilini (çözümleme) yapar. Böylece her eleştirmenin dünya görüşüne ve estetik anlayışına göre farklı çözümlemeler ortaya çıkar. Birisi için eserin biçimi değerli iken, bir başkası için içeriği değerli sayılabilir.
Sayfa 296 - Şule Yayınları, Temmuz, 2017.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.