Modern insan şehirde, kültür endüstrisinin kendisi için hazırladığı dünyada, doğanın temsilleri olan kültürel sanayi ürünleri ile birlikte yaşar. Doğanın kendisinin değil, üretilmiş temsillerinin biçimi ve içeriği insanın günümüzde sahip olduğu kültürü oluşturur.
Yemeğin ruhuna dair vurgu, küresel olarak benzeşmenin, büyük markaların bütün dünyaya yayılması ve yerel olanın varlığını ve sürekliliğini tehdit etmesi kaçınılmazlığında, yemeğe metasal olarak değer katan bir özelliktir.
Günlük pratiklerden birisi olan beslenme içeriği ve biçiminin, özsel bir kabulle ve farklılıklar inşa ederek gerçekleştiği ölçüde, toplumsal bir tutkal görevi görme olasılığı vardır.
Bifteğin, parçası olduğu hayvanı(boğa) hatırlatan dokusu yenme nedenidir. Bifteğin en çok bu formunu tüketmenin, hayvanın gücünü tüketmenin hissini verdiğini söyler.
Barthes'a göre "yemek" kendi başına bir iletişim sistemidir ve söylemek istedikleri vardır, mesaj taşır. İnsanlar yemeği, birbirlerine sözel olarak iletecekleri mesajlarını destekleyecek, tamamlayacak şekilde gösterge olarak kullanırlar. İnsan yediğidir. Kimliği bu şekilde ifade bulur.