…bazen zaman öylesine ağırlaşıyor, günlerin temposu öyle düşüyordu ki duvarlardaki çatlaklar gitgide büyüyor, yürekler dünyayı uyandırmak ister gibi çırpınıyordu göğüslerde.
“Hasretin yüreğimin sadık bir bekçisidir Sevgili," diyordu Yavuz. "Hep yanımda, gözümün önündesin. Sen o mahzun yüzünle aklımın mührüsün!"
"Sen bir yarasın içimde, kanayan, acı veren ve hiç iyileşmeyen," diye yazıyordu ona Nilüfer.
İçinde karman çorman olmuş bir sevgi yumağı taşırken ama kim çözebilir o yumağı sen kendi elinle iyice dolaştırıp aceleyle yüreğine sokuşturuvermişsen ?