James G. Frazer Gönderileri
James G. Frazer kitaplarını, James G. Frazer sözleri ve alıntılarını, James G. Frazer yazarlarını, James G. Frazer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayrıca dağlar da geçip gidiyor, biz görmesek bile; güneşin altındaki ya da üstündeki hiçbir şey istikrarlı ve kalıcı değil.
Sayfa 12 - Can yayınlarıKitabı okudu
Her tecrübe o ayak basılmamış dünyanın ışıklarını yayan ve ne zaman hareket etsem ebediyen benden uzaklaşan bir köprüdür.
Batıl inanç kasvetli kapısından geçenlere hakikaten ağır bir bedel ödetir.
Başkalarını hakikaten aldatmak için kişinin evvela kendini aldatması farz değilse de gerekliliktir.
Avıstralya’daki Aborjin’lerde, bir yerli, aldığı yara ne kadar önemsiz olursa olsun, eğer kendisini yaralayan silahın büyülü olduğuna inanıyorsa ölür. Yere yatar, hiçbir şey yemez ve eriyip gider.
Sayfa 20Kitabı okudu
Bilginin ilerlemesi, durmadan geri çekilen
bir hedefe doğru sonsuz bir yürüyüştür.
İyi ve doğru arasında nihai bir uyuşmazlık yoktur.
Hristiyan yortuları ile pagan bayramları arasındaki rastlantılar tesadüf sayılamayacak kadar benzer ve çoktur...
Papa 1. Leo da, Noel' in İsa'nın doğumu yüzünden değil, yeni güneşin doğumu yüzünden kutlandığına dair rahatsız edici inanıştan yana sitem etmiştir.
İncil, İsa'nın doğum gününe dair bir şey söylemez, bu yüzden Kilise erken dönemlerinde İsa'nın doğumunu kutlamazdı. Ancak zaman içerisinde Mısırlı Hristiyanlar, 6 Ocak'ı İsa'nın doğum günü olarak görmeye başladılar ve Kurtarıcı'nın doğumunu bu gün anma geleneği giderek yayılmaya başladı, nihayet dördüncü yüzyılda Doğu'nun tamamında kabul gördü.
Toplumun yüzeyi, tıpkı denizinki gibi, sürekli hareket halindedir; derinlikleri ise, tıpkı okyanusunki gibi, neredeyse hareketsizdir.
...davranışlarını belli bir ölçüde Tanrı korkusu ya da sevgisiyle şekillendirmeyen kişi dindar değildir.
inanç, pratikte karşılık bulmadıkça bu bir din değil, teoloji olur; Aziz James'in ifadesiyle, "İnanç, eyleme dökülmezse, yalnız ve ölüdür."
Farklı müziklerin farklı ruhları vardır.
Aklın düşünceleri, bedenin hisleri ve kalbin duyguları arasında aşılmaz duvarlar yoktur; her biri, coşkun duygularla birbirine karışmaya meyillidir...