Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Janet Afary

Janet AfaryFoucault ve İran Devrimi yazarı
Yazar
9.5/10
2 Kişi
9
Okunma
0
Beğeni
340
Görüntülenme

En Beğenilen Janet Afary Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Janet Afary sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Janet Afary kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazsam da yazmasam da farkı yok... Hep başka anlamlar arayacaklardır; suskunluğumda bile. Böyledir onlar. Sorgulamaya karşı kör.
Foucault'cuğum, doğuyu bilmeden doğuyu övmene uyuzum
Doğu; Batının sömürgeleştirici aklına sunulmuş, ama hep sınır olarak kaldığından sonsuza dek erişilmez kalan Doğu: içinde Batının oluştuğu, ama bu arada bir bölme çizgisi de çizdiği başlangıç gecesi olarak Doğu, Batı olmayan her şeydir; ama Batı ilk hakikatini yine de Doğuda arar.
Reklam
... Genel konu kadınların susturulmasıydı, sadece İran'da değil, bütün dünyada: "Ne düşündüğümüzü söylemeye cüret ettiğimiz için hangi dilde bize aptal denmedi ki?.. Bizi tüm dillerde peçeye soktular: Bedende ve düşüncede. Özelde ve kamuda."
Cennet namazla, oruçla ve ritüellerle böyle ucuza satın alınamazdı!
Katıldığım noktalar var ancak çok abartılı eleştiriler bence
Modern dünyamız halka açık işkencenin yerine daha az görünür bir cezalandırma sistemi geçirmiştir, bu sistem sanki daha insancıl, daha insaflıymış numarası yapar, fakat aslında tam tersidir. Modern toplum, incelikli fakat aynı zamanda daha sinsi terbiye pratikleri icat etmiştir. Bedeni ve zihni denetleme yöntemleri hapishanelerle sınırlı değildir, bütün topluma nüfuz eder ve askeriyede, okullarda, fabrikalarda, başka işyerlerinde mevcuttur. Dahası, modern toplumun terbiye pratikleri yurttaşlar tarafından içselleştirilmiştir, yurttaşlar kendilerine polislik yapar. Foucault'ya göre, aslında bu modern terbiye pratikleri, delilerin ya da suçluların fiziken cezalandırılığı eski yöntemlere kıyasla özgürlüklerini daha çok kısıtlar. Bunun sebebi, modernlik öncesinde bireylerin en azından, kendilerine yanlış yapıldığını ve insanlık dışı muamele edildiğini düşünme özgürlükleri olmasıdır.
Foucault-Hapishanenin DoğuşuKitabı okudu
Sessizlik, insanlarla ilişki kurmanın çok ilginç bir yolu olabilir. Sessizliğin, kültürümüzden ne yazık ki kaybettiğimiz şeylerden biri olduğunu düşünüyorum.
Reklam
Sorma çok tutkun insanlık bilgiye
Tarihin nihai görevi olan bilgi edinme arzusu, faydasız, hatta yıkıcıydı, çünkü "bilgiye duyulan tutku yüzünden nihayetinde insanoğlu mahvolabilir"di.
Hep bu çağrılarla başa gelirler zaten, sonrası malum...
Ekim ve Kasım aylarında Humeyni'nin Fransa'daki destekçileri İslamcı söylemin sertliğini nasıl yumuşatacağı konusunda ona akıl vermişti. O da söylemini bir parça yumuşatmış, ayrıca İran'da demokrasi, bağımsızlık, özgürlük çağrısı da yapmıştı.
Delilik insanın, hem insanı hem de dünyayı iptal etme imkanı haline gelmiştir.
... Genel konu kadınların susturulmasıydı, sadece İran'da değil, bütün dünyada: "Ne düşündüğümüzü söylemeye cüret ettiğimiz için hangi dilde bize aptal denmedi ki?.. Bizi tüm dillerde peçeye soktular: Bedende ve düşüncede. Özelde ve kamuda."
Reklam
Toplanma karşıtı hareketler önemli
Modern iktidarın amacı, iktisadi ve siyasal anlamda hem “aza­mi yoğunluğu” elde etmek hem de bunu asgari bedelle gerçekleştir­mektir. Hedef, çok sayıda bireyi aynı kurumda toplayıp, ketum ve görünmez denetleme yöntemlerini olsa olsa “düşük bir direnç” uyan­dırarak uygulamaktır.
Uysal bedenler
Akıl hastanesi,askeriye,okul, hastane, hapishane tarihlerine dair incelemelerinde Foucault, modern “ik­tidar tekniklerinin” uysal, faydacıl bedenler yarattığını söylemiştir. Modern iktidarın aygıtları basittir: Askeriyede, okulda ya da ha­pishanede “tek bir bakışla her şeyi sürekli olarak görmeye olanak veren” “hiyerarşik bir gözlem yöntemi” kurulur.
Sayfa 31
Yazsam da yazmasam da farkı yok... Hep başka anlamlar arayacaklardır; suskunluğumda bile. Böyledir onlar. Sorgulamaya karşı kör.
Foucault, iktidarın, kadınları erkeklerden farklı şekillerde etkilemesi karşısında duyarsız kalmıştır. Modernlik öncesi dönemin terbiye (disiplin) pratiklerinden en kötü etkilenen kesimle­rin, gelenek, yükümlülük veya onur adına ezilen kadınlar ve çocuk­lar olduğunu göz ardı etmiştir.
Sayfa 21
Yunan ve Roma çağında cinsellik serbestti, kendisini hiç zorlanmadan dışavuruyordu, erotik sanat biçimindeki bir söylemi etkin bir şekilde geliştirmiş ve her halükarda bu söyleme sadık kalmıştı. Sonra araya Hristiyanlık girdi. Batı tarihinde ilk defa Hristiyanlık cinselliğe büyük bir yasak getiriyordu, hazza "hayır" diyordu.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.