Jean Guitton kitaplarını, Jean Guitton sözleri ve alıntılarını, Jean Guitton yazarlarını, Jean Guitton yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okumak, bir cümleyi, bir mısrayı, bir metni, sade ve tek olan, bir piramidin zirvesini teşkil eden, imbikten geçenlerin en süzülmüşü, özü olan bir şeyi bellemektir.
Çocukların ağzından çıkan soruları dinleyiniz. İnsan düşüncesini tahrik eden ve daimi surette uyanık bulunduran sorular olduğunu göreceksiniz:
"Anne, madem ki hiç kimse bilmiyor, öyle ise neden dünyada bu kadar çok şey var? " (Dünyanın sonsuzluğu problemi.)
"Herkes bebek iken, kim dadılık yapıyordu?" (Otoritenin kaynağı problemi)
"Madem ki iki gözümüz var, neden iki şey görmüyoruz?" (İki gözle görme problemi)
"Eğer ben gökyüzüne gitseydim, Tanrı, benim oraya çıkmama engel olabilir miydi?" (Günah, zaman ve değişmezlik problemi)
"Baba, Tanrı neden acaba şeytanı öldürmüyor? O zaman yeryüzünde kötülükten eser kalmazdı." (Kötülük problemi)
Geçerken söyliyeyim, bu bizim varlığımızın genel yasasıdır; ileride yaşarız, fakat geride kalanı anlarız; bir şeyi ancak gözden irak olduğu zaman hissederiz.
İleride yaşarız, fakat geride kalanı anlarız; bir şeyi ancak gözden ırak olduğu zaman hissederiz.
Gelip geçen ve tekrar dönen şeyi, daha çok severek seyrederiz.
Elbette. Fakat geçip de bir daha hiç dönmeyeni, ne kadar kuvvetlice, tekrar hissederiz ve yaşarız!
Düşünme alanında, en çok devam eden eserler, insanın kendi benliğinde şüpheli olan kısımda cereyan eden iç mücadelelere ve tartışmalara dayanan eserlerdir.
Acaba neden ilk intiba, ilk gurbetimizle aynı zamanda başlamıştır? Çünkü her yolculuk, her yer değiştirme, her kaçış ve her sarsıntıda bir düşünce gizlidir.