John P. McCormick

Avrupa Birliği'ni Anlamak yazarı
Yazar
8.6/10
7 Kişi
26
Okunma
0
Beğeni
920
Görüntülenme

En Yeni John P. McCormick Sözleri ve Alıntıları

En Yeni John P. McCormick sözleri ve alıntılarını, en yeni John P. McCormick kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
AVRUPALILAR IRAK İŞGALİNİ DESTEKLEMEDİ
2003 Irak'ın işgâli konusunda bölünme. 2002'de ABD liderliğinde Afganistan'ın işgâli konusunda kıtalararası politik birlik sağlanmışken, işgâlin nedeniyle ilgili sorunlar nedeniyle Irak konusunda ciddî bir fikir ayrılığı ortaya çıkmıştır. ABD Irak lideri Saddam Hüseyin'in kitle imha silâhlarına sâhip olduğunu, nükleer silâh yapmak istediğini ve komşu ülkelere ciddî bir tehdit oluşturduğunu iddia etmiştir. AB üç kampa bölünmüştü: Britanya, Danimarka, İtalya, Hollanda, İspanya ve çoğu Doğu Avrupa ülkesi ABD politikasını destekliyordu. Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya ve Yunanistan karşı çıkıyordu. Finlandiya, İrlanda, Portekiz ve İsveç ise tarafsızdı. Çoğu zaman göz ardı edilen ama daha önemli olan AB'deki halkların tümü net bir şekilde savaşa karşıydı: işgâli destekleyen devletlerde bile %70-90 işgâle karşıydı. İşgâli destekleyen hükûmetler daha sonra seçmenleriyle sorun yaşadılar ve Berlin, Londra, Roma gibi pek çok önemli Avrupa başkentinde geniş katılımlı gösteriler düzenlendi. Haziran 2003 anketi Amerika'nın küresel liderliğine güvenin azaldığını, hatta Almanya'da (ABD'nin uzun süredir sâdık müttefikidir) Almanya'nın kendi çıkarları için AB'nin ABD'den daha önemli olduğunu düşünenlerin oranının 2002'de %55 iken 2003'te %81'e çıktığı sonucunu ortaya koymuştur. En ilginci ise bir başka ankette Avrupalıların %53'ünün dünya barışını tehdit etme konusunda ABD'yi Kuzey Kore ve İran'la eşit görmesidir (Eurobarometer anketi, Ekim 2003).
Sayfa 323Kitabı okudu
EN VARLIKLI VE AYRICALIKLILAR: AVRUPALILAR
Günümüzde Avrupalılar -özellikle Batı Avrupalılar dünyadaki en varlıklı ve ayrıcalıklı insan grubundadırlar. Daha uzun ve sağlıklı yaşamakla birlikte, işe, eğitime, konuta, gıdaya ve tüketim mallarına dünyanın diğer bölgelerindeki insanlara göre daha iyi erişimleri vardır. Fakat çürümüş endüstriyel alanlar, geri kalmış kırsal alanlar, fakirlik, işsizlik ve sosyal bozukluk görmek için çok uzağa bakmalarına gerek yoktur. AB politikaları bu sorunların çoğuyla başa çıkmaya yardımcı olmuştur ama kaynakların etkin dağılımı -daha dengeli bir dağılım- önemli öncelikler arasında yer almaya devam etmektedir.
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
AVRO AVRUPA FİKRİNİ GÜÇLENDİRDİ
Avro bölgesi son krizlerin artçılarından kurtulmaya çalışırken her ne olursa olsun ortak pazar AB'de yaşayan herkesin ve AB ile ticaret yapan tüm ortakların hayatın da geniş çaplı ve geri dönülmez etkiler yarattı. Yeni refah ve fırsatların oluşturulmasında pek çok yenilikler yarattı. Avrupa'yı yıllardır bölen engellerin çoğunu yıktı. Avrupa çapındaki ekonomik bağların yolunu açarak ulusal farkları ortadan kaldırıp dünya sahnesinde yeni ve güçlü bir aktör olan Avrupa fikrini güçlendirdi.
Sayfa 282Kitabı okudu
AVROYA GEÇİŞİN SANCILI TARTIŞMALARI
1960-70 ve 80'lerde yapılan her şey -başbakanlar, şansölyeler, başkanlar, bakanlar, bürokratlar, AB kurumları tarafından belirlenen binlerce yönetmelik, kanun ve kararlar en büyük proje olan ortak para birimine geçişin birer ön hazırlığıydı. Mart 2002'de 15 üye devletin 12'si ulusal para birimlerini bırakıp avroya geçtiler. Britanya, Danimarka ve İsveç ise en azından geçici olarak para biriminin dışında kalmayı tercih ettiler. Destekleyenlerin ve karşıt olanların pozisyonlarının akıllıca olup olmadığıyla ilgili pek çok soru işareti akıllarda kaldı. Acaba avroya geçenler kendi ekonomik sorunlarını düşünmeden aceleci bir karar mı almıştı? Britanya ve Danimarka bilgece temkinli mi davrandı yoksa her zamanki gibi bekleyip görmek için şüpheci mi yaklaştı? Avroya geçiş Avrupalı liderlerin en ileri görüşlü ve yaratıcı fikri miydi yoksa çok ileri giden yıkıcı bir adım mıydı?
Sayfa 282Kitabı okudu
AB EKONOMİK ENTEGRASYONU NEDİR?
Diğer şeylerin yanısıra ekonomik entegrasyon insanların ve malların gümrük geçişinde kontrollerinin kalkması, uyuşturucu ve terörist hareketlerinin kontrol edilememesi, dolaylı vergilerin seviye standartlarında fikir birliğine varılması, binlerce mal ve hizmette teknik standartların uyumlu hâle getirilmesi, tüketicinin korunması için düzenlemelerin yapılması, mesleki niteliklerde fikir birliğine varılması, Avrupalıların başka bir AB devletine taşındıklarında sermâyelerini ve emekli maaşlarını birlikte götürebilmesi, Avrupa pazarının ortak girişimlere ve şirket devirlerine açılması (ve denetlenmesi), Avrupa çapında ulaşım ve enerji nakil ağlarının geliştirilmesi, Avrupalıların birbiriyle elektronik haberleşme imkânlarının hazırlanması, çalışma şartlarına ortak yaklaşımın sağlanması, ticaretin engellenmemesi için daha fakir olan kırsal ve şehir kesimlerinin geliştirilmesi, etkin ve âdil bir tarım sektörünün oluşturulması anlamına gelmektedir.
Sayfa 281Kitabı okudu
AB EKONOMİ POLİTİKASININ TEMELİ
Avrupa Birliği'nin çalışmaları ekonomik faktörler tarafından yönlendirilmesine -özellikle ortak bir pazarda serbest ticaret hedefiyle- rağmen Avrupalı liderler yeni-işlevselci mantıkla ekonomik entegrasyonun pek çok politika alanında yayılma etkisi oluşturduğunu görmüşlerdir. Ortak pazarın tamamlanmasının aslında beklenenden daha karmaşık olduğunu keşfetmişlerdir. Ortak pazarın temel amacı gümrük vergileri ve diğer engellerin ticaretin önünden kaldırılmasıydı. Gümrük vergilerinin belirlenmesi kolay bir konuyken diğer engellerin neler olduğunu belirlemek de pek çok sorun ve engel teşkil ediyordu.
Sayfa 281Kitabı okudu
Reklam
72 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.