En Yeni Jon Fosse Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Jon Fosse sözleri ve alıntılarını, en yeni Jon Fosse kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben boş bir hareketim, o hareket orada olmayan sensin, uzaklaşmış olan sensin, beraber olmama izin verilmeyen sensin. Benimle beraber olmak istemeyen sen. Benden başkalarıyla beraber olmak isteyen sen. Venden uzaklaşmış olan sen, hem de ebediyen.
Sayfa 93Kitabı okuyor
Ben sadece sana doğru bir yönelişim. Yürüyorum. Sana doğru yürüyorum. sana doğru bir yönelişim ben. Sana duyduğum özlemim ben. Ben yalnızca sana doğru bir yönelişim. Yürüyorum. Sana doğru yürüyorum. Başka bir şey yapamıyorum, yalnızca sana yönelmiş bir hareket olabilirim ben, sen orada olsan da olmasan da. Sana doğru bir yönelişten başka bir şey değilim. Sana doğru bir hareket, bir yöneliş.
Sayfa 93Kitabı okuyor
evet,işte böyleydi,insanlar gider,geriye eşyalar kalırdı…
Sayfa 33Kitabı okudu
, evet, işte böyleydi, insanlar gider, geriye eşyalar kalırdı,
Sayfa 33Kitabı okudu
Yok, gerçekten delilik
Peki, iç bakalım, dedi Ema
Ama sigara ne kadar da pahalandı, dedi
Ne demezsin, dedi johannes
Gerçekten delilik, dedi
Bir paket tütün için istedikleri para vicdansızlık, dedi
Bir de tüm o vergiler, dedi Ema
Yok, gerçekten delilik, dedi johannes
Sayfa 84Kitabı okudu
Birisini kaybettiğimiz zaman anlarız elimizdekinin kıymetini..
İçinde büyük bir boşluk, uçsuz bucaksız bir boşluk…
Beni terk etmelisin Helene. Serbest kalmalıyım. Resim yapmalıyım. Bırakmalıyım. Martıları seyretmeli, martıların çığlıklarını dinlemeliyim.
Sayfa 178 - Monokl YayınlarıKitabı okudu
Ben şimdi resim yapması yasak olan bir ressamım. O zaman sadece martıları dinleyebilirim. Ama ben ressamım, resim yapmak istiyorum, çünkü resim yapmazsam iyileşemem ben, daha kötü olurum. Resim yapmam gerek.
Sayfa 172 - Monokl YayınlarıKitabı okudu
Sanırım herhangi bir yere gitmem gerek sadece, zira herkes bir yerde olmak zorundadır ve ben de şurada ya da burada ama bir yerde olmak zorundayım,
Sayfa 169 - Monokl YayınlarıKitabı okudu
kendi inancını kendisine saklar, başkasınınkine karışmazdı, inandığım Tanrı bu kötü dünyadan çok uzak, demişti ayakkabıcı Jakop.
Kişinin yaşamının en büyük acılarından biri buydu belki, annesinin korunaklı rahminden çıkıp bu kötü dünyada kendi yaşamına başlamak, çünkü içeride her şey Tann'nın iyiliğiyle uyumluydu.
… ama bu dünyayı İyi Tanrı kadar Lanet Şeytan da yönetiyordu.
Artık dinginlik yok, her şey kulak tırmalayıcı gürültüler, çabucak açılan kıpırtılar, tamam tamam, oldu işte, yavaşça ve hızla dokunuyorlar birbirlerine, karışıyorlar, artık hiçbir şey seçilemiyor, her şey yalnızca kımıltılar, geriye renk kalmamış, düzenli vuruşlar yok artık, hiçbir şey kımıldamıyor artık, yalnızca dingin bir şekilde ilerliyor, ilerliyor, kendini ortaya çıkarıyor, hiçbir şey birbirinden ayrılmaz oluyor