Çok güzel bir boşluğu doldurmuş jonice Webb'in kitabı. Çoğu insanın dibine kadar yaşayıp hatta çocuklarına aktarıp adını bile bilmediği bir şeyi anlatıyor bu kitap; duygusal ihmali. Toplum olarak fiziksel şiddet, terk edilmek gibi uç olaylar yaşamayınca güzel bir çocukluk geçirdiğimizi sanıyoruz ama işin aslı öyle değil. Yoğun bir şekilde hissedilen boşluk hissi, aşırı bağlanma yada bağ kuramama fazla bağımsızlık, sürekli kendini suçlayan gerçekçi olmayan bir öz-değerlendirme, utanç, kendine duyulan öfke ve aleksitimi yani duyguları algılayamama gibi bir ton sonuç da doğuruyor bu durum. Bir de sanki bende bir problem var ama adını koyamıyorum hastalığı bu. Bir şeyler eksik bir şeyler hep ters, sorun sanki bende ama ne? diyen biri mutlaka okumalı.
Ve yazar, sağlıklı bir iletişim için yapılabilecek her şeyi anlatmış. Ama bazı karakter özelliklerine sahip kişilerle başarıya ulaşmanın zorluğuna değinerek gerçekçi bakış açısını korumuş.
Oldukça ayrıntılı olması bakımından yer yer sıkıldığım oldu. Fakat benim için faydalı ve belli açılardan perspektifimi geliştiren bir okumaydı.