Joseph Silk

Evrenin Kısa Tarihi yazarı
Yazar
7.3/10
11 Kişi
54
Okunma
2
Beğeni
619
Görüntülenme

Öne Çıkan Joseph Silk Gönderileri

Öne Çıkan Joseph Silk kitaplarını, öne çıkan Joseph Silk sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Joseph Silk yazarlarını, öne çıkan Joseph Silk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuantum
“Boşluk, gerçekten boş değildir.”
Evrenin Kısa Tarihi
Evrenin Kısa Tarihi
Diğer bilim dallarından farklı olarak, incelenebilecek yalnızca tek bir evren olduğundan kozmoloji eşsizdir. Parametrelerden birini eğip bükerek, bir diğerini hokkabazlıkla değiştirerek üzerinde deney yapabileceğimiz bir başka sistem elde edemeyiz. Karşılaştırma yapacak bir başka evren olmadığından, evrenimizin ne kadar eşsiz olduğunu bilemeyiz. Evren, gözlenen ve gözlenebilecek her şeyi temsil ettiğinden başka bir evreni çok az bir süreyle de olsa görebilme umudumuz yoktur
Reklam
Kozmoloji biliminin her zaman büyüleyici yanlarından biri, insanların- kozmolojiyle amatör olsun profesyonel olsun ilgilenen herkesin- evrendeki yerimiz/evrenin yaratılışı ve varlığı ve hatta Tanrının varlığı gibi konulardaki soruları yanıtlama potansiyeline sahip olduğunu düşünmesidir. Büyük patlama destanının astronomlar, matematikçiler ve fizikçiler kadar teologların ve felsefecilerin de ilgilerini uyandırması hiçbir şekilde raslantısal değildir.
Edgar Allan Poe 1848 yılında " eğer yıldızlar sonsuz sayıda olsaydı,gökyüzünün her noktasının aynı parlaklıkta olması gerekirdi" diye yazdığında bu paradoksun tümüyle farkındaydı.Poe sonlu evreni kabul ediyordu.
Bazı önde gelen kozmoloji uzmanları kozmoloji teorisini kurarken herhangi bir ilahi varlığın yardımına ihtiyaç duymamışlardır. Bunun için uygun olan yollardan biri zamanının kendisinin de büyük patlamayla birlikte yaratıldığını öne sürmektir. Bu, aslında çok köktenci bir fikir değildir. Aziz Augustine beşinci yüzyılda şöyle yazmıştır: "Dünya ve zamanın tek bir başlangıcı vardır. Dünya, zamanın içinde yaratılmadı, zamanla aynı anda yaratıldı" Fizikçi Steven Weinberg'e göre bu, oldukça erken farkeclilmiş bir kavramdı: "Bir başlangıcın olması en azından mantıksal açıdan mümkündür. Bu andan önce ise zamanın da herhangi bir anlamı yoktur." Bununla birlikte matematiksel fizikçi Stephen Hawking'in işaret ettiği gibi, zamanın ve uzayın başlangıcı gibi kavramların, gelişmekte olan Kuantum kütleçekimi teorisinden sonra tanımlanması daha uygun olur. Bu durumda, "Uzay-zamanın herhangi bir sınırı yoktur ve bu nedenle sınırdaki davranışları incelemek gereksizdir."
Kozmik agnostisizmin en güzel ifadesi 1920 yılında gene Arthur Eddington' dan gelmiştir: "Bilim gidebildiği yere kadar ilerlediğinde, aklın doğaya vermesi gerektiğinden fazlasını doğadan aldığını anladık. Bilinmeyenin kıyılarında acayip ayak izleri bulduk. Bu ayak izlerinin kökenini açıklayabilmek için birbiri ardı sıra sağlam teoriler kurduk. Ve sonunda bu ayak izini bırakan canlıyı yeniden üretmeyi başardık. O da ne? Bu iz bize aitti!"
Reklam
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.