Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
En Eski Kate Alice Marshall Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Kate Alice Marshall sözleri ve alıntılarını, en eski Kate Alice Marshall kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün ölmeyeceğim
Herkese iyi okumalar
Arkadaşlar kitabın turkce ismi bugün ölmeyeceğim öncelikle kısa bir özetini yaparak başlamak istiyorum
Annesi trafik kazasında ölen ve kendide ayagindan ciddi bir sakatlik geciren topallayarak yuruyen 16 yaşındaki jess bir süre koruyucu ailelerin yanında kalır ve sonradan daha bebekken evi terk edip giden babası jessi yanına çağırır babası gözlerden uzak ve kimsenin bilmediği bir ormanlık alanda tek başına yaşar ve jess ten bir süre yanında kalmasını ister daha sonra babasının neden evi terk ettiğini neden tek başına ormanda yaşadığını öğreniriz derken jess ormanda bir kopek ile tek başına kalmak zorunda kalır
Zorlu hava şartları yiyecek sıkıntısı şu sikintisi derken ormanda tek başına hayatta kalma mücadelesi veirir
Kitap kısaca bir hayatta kalma mücadelesi içinde geçiyor kitabın yarışına kadar jess in öncesini ve sonrasını okuyarak geçiyor ilerleyen sayfalarda ormandaki yaşamını okuruz
Kitap genel olarak jess in iç sesi ve ölürse diye yazdığı günlükler üzerinden ilerliyor
Tempo olarak çok hızlı bir kitap değil durağan ama son derece kendini okutan bir kitap yazar jessi baya bir hırpalamış kitapta ama genel olarak güzel bir kitaptı okunacak güzel bir kitaptı tavsiye ederim
Puanım 10 / 6
Bugün ölmeyeceğim büyük bir keyifle okuduğum bir kitap oldu. Eşime bu kitap tam senlik deyip durdum. Her zaman Alaska'da kimse olmadan kendi kendimize yeterek yaşamanın hayalini kurar. Ben barakadan burnumu dahi dışarı çıkarmam gibime geliyor ama neyse konumuz bu değil :)
(Spoiler İçerir.)
Jess ve annesi bir trafik kazası geçirir. Jess kazadan bacağının sakatlanmasıyla kurtulur ama annesini kaybeder. Ona sahip çıkacak kimse olmadığı için on senedir görmediği babasıyla ormanın ortasındaki bir kulübede yaşamaya başlar. Ama bu hiçte kolay değildir. Buradaki yaşam Jess'in bildiği yaşama çok uzaktır. Birde üstüne basmaması gereken bir bacağı varken. Jess babasına ve buraya daha alışamamışken babasının geçmişinden gelen insanlar babasını öldürür ve kulübelerini yakarlar. Jess ormanda babasının köpeği ile yapayalnız kalır. Hayatta kalması için sığınak bulmalı, ateş yakmalı, avlanmalı ve en önemlisi de o adamlar geri geldiğinde babasının katillerinden intikamını almalı. Peki Jess tüm bunları başarabilecek mi?
Çok güzel bir hayatta kalma hikayesi. Sanki o ormanda tüm bunları yaşayan benmişim gibi heyecanlandım.
Biraz aksiyon, biraz gerilim olsa da beni pek tatmin edemedi. Hatta bazı yerlerinde zorla ilerledim. Gereksiz ayrıntılar ve uzatmalar beni sıktı açıkcası. Stephen King’in Tom Garden’a Aşık Olan Kız kitabına çok benzettim ben ama tabii ki King farkı başkaydı. Öncesi ve sonrası olarak ilerliyor hikaye, ormanda hayatta kalmaya çalışan bir kızın yaşadıkları anlatılıyor. Hep olduğu gibi belki sonu şaşırtır diye devam ettim ve yine şaşırmadım. Kısacası benim tarzımda kitaplar okuyanlara hafif gelebilecek bir kitaptı ama yine de karar sizin.
304 syf.
8/10 puan verdi
Jess yalnız. Kızgın, incinmiş ve hayatta kalmak için mücadele ediyor
Neden bilmiyorum ama bazı cümleler yüzünden kitabın üstüne yoğunlaştırdığım dikkatim dağılıp gitti, dakikalarca kendime gelemedim. Felsefi bir kitap bile değildi üstelik. Ama yaşadığım bazı şeyleri hatırlamama ve o anı sorgulamama neden oldu. Acılar ve üzüntüler...
Ana karakterimiz yaşadığı sorunları çok içten ve gerçekçi bir dille anlatırken onunla birlikte yaşıyoruz her şeyi. Ancak yine de tam olarak umduğumu alamadım. İntikam merkezli mi yoksa hayatta kalma merkezli mi olduğuna karar verilemeyerek yazılmış bir roman. Bu gelgit sık sık hissediyoruz. Jess'in özellikle geçmişi andığı ve sakatlığı yüzünden zorlandığı kısımlar incelemenin en başında yazdığım gibi farklı bir boyuta taşıyor bizi. Hayatta kalmak için çaba sarf ettiği bölümler kısmen daha zayıf. Tüm zor şartlara rağmen ormanı ve doğayı hissettirmekte yetersiz kalıyor. Jess'in ağlamasını dinlemekten çok yoruldum. Keşke Jess'in biraz daha zor anları olsaydı, karakter gelişimini tam anlamıyla göremedik. Tüm bu olumsuzluklara rağmen kolayca okunan güzel bir kitaptı. Finalinde öfke nöbeti geçirmeme neden olmasa tam puan verebilirdim.
KATE ALICE MARSHALL
Jess yalnızdı, yaşadigi kulübe küle dönmüştü. Babası ölmüş ve hızlı hareket etmezse soguktan kendisi de ölecekti. Hayatta kalmali ve intikam almalıydı.
Soluksuz okuduğum, bitmemesi için mücadele ettiğim nadir kitaplardan biriydi. Vahşi doğanın, okuyucuyu kucakladiği, surukleyici bir hikaye olduğunu belirtmek isterim. Her anını, kendiniz yaşıyormuş gibi hissedip; gerilmeye, heyecanlanmaya ve hüzünlenmeye hazır olun.
Yabani hayatta nefes kesen bir hayatta kalma mücadelesinin anlatıldığı kitapta; korku, panik, endişe, acı, yara, soğuk, açlık, susuzluk, dostluk, bastırılmış duygular çok iyi işlenmiş. Bundan dolayı kitabı bütünüyle bir film setinde hayal etmeniz muhtemel.
Kitaptaki olay örgüsü, öncesi ve sonrası şeklinde aktarılmış. Dolayısıyla ana karakterimiz olan Jess'in zihninden bu süreci öğrenmek, anlamak ve anlamlandirmak güzel bir deneyimdi. Son sayfasına kadar heyecanla okuduğum kitap, hüzünlü yanlariyla, derin anlamlariyla, muazzam bir intikam öyküsüydu.
Her ne olursa olsun;
Sığınak bul! Avlan! Ateş yak! İntikam al!
Kitaptaki olay örgüsü 'öncesi ve 'sonrası' şeklinde anlatılıyor. Bu sayede Jess'in hayatı ile ilgili tüm boşlukları doldurabiliyor ve onun tüm yaşadıklarını öğrenebiliyoruz. Vahşi doğada sadece köpeği ile birlikte yaşama tutunmaya çalışırken yaşadıkları oldukça etkileyici.
Jess'in hayatta kalmak için verdiği mücadele takdire şayandı doğrusu. Tabii bir de onun hissiyatları var ki okurken bunu hissetmek mümkün. Yani onun yaşadığı duygu değişimleri okuyucuya geçiyor ve bu da çok daha gerçekçi bir okuma yapmayı sağlıyor.
Jess'in zihninden yaşadıklarına an be an şahit olmak çok farklı bir deneyim. İster istemez aynı şey benim başıma gelse ne yapardım diye sormadan edemiyor insan. Farklı bir olay örgüsü olsa da Jess'in vahşi doğada hayatta kalma çabaları bana Daniel Defoe'nin kaleme aldığı "Robinson Crusoe" kitabını anımsattı.
"Bugün Ölmeyeceğim" kitabı da en az Robinson Crusoe kadar güzeldi ve baştan sona neler olacak diye merakla okuduğum sürükleyici bir hikayeydi. Bu tarz kitapları okumayı seviyorsanız hiç düşünmeden alın okuyun derim. Keyifli okumalarınız daim olsun.