Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kevin H. O'Rourke

Kevin H. O'RourkeGüç ve Refah yazarı
Yazar
Derleyen
Editör
10.0/10
2 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
388
Görüntülenme

En Beğenilen Kevin H. O'Rourke Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Kevin H. O'Rourke sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kevin H. O'Rourke kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Richard Hofstadter’in üstadane izah ettiği gibi, kaygı, kavga ve dünyaya hükmetme yolunda ABD’nin “mukadder kaderi"ne olan inanç karışımından ibaret bu milli ruh hali, çıkış yolunu 1898 İspanya-Amerika Savaşı’nda buldu. İspanyol baskısına karşı Kübalı isyancılara yardım etme gibi iyi bir niyetle başlayan savaşa, şimdiye kadar açılmamış bir
Sayfa 469Kitabı okudu
Otuz yılda I. Dünya Savaşı ve Büyük Buhran'ın ardından üçüncü kez uluslararası ekonominin büyük sekteye uğraması, liberallerin ihracata dayalı büyüme stratejisini inandırıcı bir şekilde savunmalarını fikrî açıdan bir hayli zorlaştırdı.
Sayfa 568 - II. Dünya SavaşıKitabı okudu
Reklam
Telgraf uluslararası sermaye piyasalarının entegrasyonunu kolaylaştıran son derece önemli bir teknolojik yenilikti ve ilk okyanus ötesi hat 1866'da (İrlanda ile Newfoundland arasında) başladı. Bilgi tarihte ilk kez bir gün içinde okyanusları aşabiliyordu ve bu da mali arbitrajı son derece kolaylaştırıyordu. Telgraf kıtalar arası fiyat farkları ve mali varlıklarda ani düşüşlere yol açtı ve emtia ticaretini de geliştirdi; ayrıca, tarifesiz gemilerin hizmet taleplerine çok daha esnek bir şekilde cevap vermesine imkan verdi ve demiryolları faaliyetlerinin düzenlenmesinde son derece önemliydi.
Sayfa 486Kitabı okudu
Batı güçleri Çin'e serbest ticareti zorla kabul ettirdi..
Sayfa 472Kitabı okudu
Kısacası, hem Atlantik hem de Pasifik'teki sömürgeler sebebiyle, ABD'nin dar Panama Kıstağı'ndan geçen bir kanalla iki okyanusu birbirine bağlayan plan peşinde koşması makul karşılanabilirdi. Yerin kendi bölgesinde bulunduğu Kolombiya'yla kanalı yapma izni konusunda zorluklar başgösterince, 1904'te Panama Cumhuriyeti’ni kuran bir “devrim” tertiplemek basit bir meseleydi. ABD Senatosu'nun onayıyla yılda 250 bin dolar ödenmek üzere 10 milyon dolarlık kira bedeli karşılığında Panama ile 99 yıllık kira sözleşmesi imzalandı. Nihayet kanal 1999 sonunda Panama’ya devredildi.
Sayfa 471Kitabı okudu
ABD Parlamento Komitesi’nin yollar ve araçlar üzerine hazırladığı 1876 raporunda açık açık şöyle deniyordu: “Pasifik Okyanusu, bizim ile ticaret, medeniyet ve Hristiyanlık için bize bakan yüzlerce milyon Asyalı arasındaki geleceğin büyük anayolu olan (...) bir Amerikan Okyanusudur".
Sayfa 470Kitabı okudu
Reklam
Moğol imparatorluğunun tersine, artık Kuzey Avrasya'ya hakim olan bu güçlü siyasi blok, dünya ekonomik entegrasyon gücü değil dezentegrasyon gücüydü; çünkü komünist yönetimler tanım gereği hem mallara hem de üretim faktörlerine karşı serbest piyasa düşmanıydı. Önceki bölümde belirttiğimiz gibi, ulusal nispî fiyatları uluslararası fiyatlarla hiçbir gerekli ilişkisi olmayan seviyelerde sabitleyen devlet güdümlü ekonominin mahiyeti, devlet ticaret tekelleri yoluyla iç pazarı dış pazarlardan izole etmeyi zorunlu kılıyordu. Ayrıca Sovyet sistemi, bütün nüfuz alanında ağır sanayinin gelişmesini desteklemek suretiyle, çoğunlukla (Çekoslovakya gibi dikkate şayan istisnalarla birlikte) tarıma dayalı Doğu Avrupaʼnın Batı Avrupa'ya sınai mallar karşılığında tarım ürünleri ihraç ettiği geleneksel Avrupa işbölümünün çöküşüne yol açtı. Aslında planlamacıların her yerde benzer politikaları sürdürmeleri, Bulgaristan, Çekoslovakya, Macaristan, Polonya, Romanya, SSCB ve 1950'den itibaren Doğu Almanya'dan oluşan Karşılıklı Ekonomik Yardım Konseyi'nin (COMECON) 1949'da kurulmasından sonra bile, komünist ülkeler arasındaki uluslararası ticaret kapsamının sınırlı kaldığı anlamına geliyordu. COMECON, üyeleri arasındaki ticareti büyük çapta canlandırmaya ancak 1960’larda başlayacaktı ve hatta ondan sonra bu canlandırmaya COMECON'un dünyanın geri kalanıyla olan ticaretini azaltan ticarette bir yön değişimi eşlik etti. Ayrıca 1960'ların başlarında da Çin ile Sovyet bloku bölündü. Bu da iki taraf arasındaki ticareti azalttı ve hatta ticaret 1967-1970 arasında neredeyse bitme noktasına geldi.
Sayfa 569Kitabı okudu
İki dünya savaşı arası dönem, artık klişeleşmiş olan “tarih önemlidir" müşahedesinin teyididir. I. Dünya Savaşı, uluslararası ekonomik sistem için etkileyici ve dış kaynaklı bir şoktu. Bu da hemen daha önce var olan abartılı korumacılık eğilimlerini güçlendirmedi. Daha ziyade, doğrudan uluslararası emtia piyasalarının dezentegrasyonuna,
Sayfa 549 - 1914-1939 Arasında Dünya Ticareti: De-globalizasyonKitabı okudu
"Şayet Avrupa dünyaya hükmeder hale geldiyse, bu belki de hükmedilecek bir dünya olduğunu ilk Avrupa'nın fark etmesindendir."
Sayfa 149Kitabı okudu
Japon İmparatorluk Ordusu’ndaki birçok subaya göre, "I. Dünya Savaşı, ekonomik otarşinin ileriki bir çatışmada zaferi garantilemek için gerekli olduğunu gösteriyordu. Bu, kaynak fakiri olan Japonya için şu anlama geliyordu: Eğer ülke, Büyük Güç veya Güçlerle meydana gelebilecek ileriki bir çatışmada varlığını sürdürecekse, bu çok daha büyük ölçüde kendine yeterliliği sağlayacak olan daha büyük bir imparatorluğu gerektiriyordu”
Sayfa 527Kitabı okudu
Reklam
Diğer taraftan yeni jeopolitik bağlam da bu komünist ekonomilerin dünyanın geri kalanıyla ticaret yapmaması için ikinci bir sebepti: zira savaşın sona ermesinden beri Sovyetler ile eski Batı müttefikleri arasındaki ilişkiler fena halde bozulmuştu. II. Dünya Savaşıʼnın iki büyük galip gücünün savaş sonrası amaçlarının uyuşmadığını keşfetmeleri uzun sürmedi.
Sayfa 570Kitabı okudu
Tuğamiral Perry'nin 1853'te davetsiz bir şekilde Tokyo Körfezi'ne girip 1868 Meiji Restorasyonu'ndan sonra Japonların olağanüstü modernleşme hamlesini tetiklediği zamanlarda, ABD'nin Japonya'nın Batı’yla ticarete açılmasında önayak olması bu inançla örtüşmektedir. Çin'deki ticaret ve misyonerlik faaliyeti, ABD kamuoyunda bu ülke ve halkına yönelik kuvvetli sempati duygularının gelişmesine yol açtı. Nitekim Dışişleri Bakanı John Hay, 1899'da Japonya ve Büyük Avrupa güçlerine bütün yabancı uluslar tarafından yapılacak ticaret ve yatırıma "açık kapı” siyasetini sürdürmelerini ve ayrı nüfuz alanlarına bölünmesinden ziyade "Çin'in toprak ve yönetim bütünlüğü"ne saygı duymalarını istediğinde, bu, içeride hatta bizatihi ABD’nin kendisi tarafından bile oldukça kabul gördü.
Sayfa 470Kitabı okudu
İberya güçleri ve Reconquista örneğinde olduğu gibi, İngiliz yayılması süreci de “iç sömürgecilik” ile başladı ve yavaş yavaş Galliler, İskoçlar ve İrlandalılardan oluşan "Kelt saçağı”nı, sonunda Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı haline gelecek olan bir krallığa kattı. İskoç ve İngiliz taçları, I. ve VI. Kral James'in şahsında birleşti ve krallıklar da 1707 Birlik Kanunu'yla birbirine bağlandı. İrlandalıların birleşmesi, "bu ilkel ve barbar ulusun uygarlaşmasını gerekli gören” Elizabeth'in ve Oliver Cromwell'in yönetiminde ve William ile Mary'nin ortak krallığında meydana gelen son derece insanlık dışı olaylardan dolayı daha zor ve daha kanlıydı.
Sayfa 286 - İngiliz İmparatorluğunun Temeli: Ticaret, Yağma ve SömürgeKitabı okudu
İlk bakışta dikkate şayan bir başarıymış gibi görünen bir diğer olay da, 1951'de Anglo-İran Petrol Şirketi'ni millileştiren ve komünist zaptına maruz kaldığı düşünülen, demokratik yolla seçilmiş Dr. Muhammed Musaddık'ın yönetimindeki İran hükümetini deviren 1953 darbesiydi. İran uleması onun laikliğine muhalif olduğundan dolayı, komünistler de onun “demokratik burjuva" eğilimlerinden ötürü Musaddık’a karşı yapılan darbeye ses çıkarmadılar. Sonunda Şah’ın gizli polisi iki tarafı da ağır baskı altına alınca rıza göstermelerinin bedelini ödediler ve Ayetullah Humeyni 1964'te sürgün edildi. Geriye dönülüp bakıldığında, İran'ın o zamana kadar sahip olduğu tek laik demokratik rejimin devrilmesi sadece İran için değil dünyanın geri kalanı için de düpedüz bir felaketti. Ne zaman ki Humeyni 1979'da zaferle geri döndü, İran da Musaddık'ın sunduğu ve ne gülünçtür ki CIA'in entrikasıyla ortadan kalkan bir nevi demokrasi seçeneğini kaybetti. Kennan, gizli operasyonları tavsiye etmesinden bin pişman olarak itirafta bulunur: “Hayatımda yaptığım en büyük yanlış"tı. Sovyet sisteminin ya parçalanmasına ya da yavaş yavaş yumuşamasına dair öngörüleri on yıldan daha az bir sürede gerçekleşen Kennan'ın “çevreleme" politikasının -değişikliklerine rağmen- ne denli başarılı çıktığı dikkate şayandır.
Sayfa 572Kitabı okudu
Coen'in vazifesine koyulduktan hemen sonra yöneticilerine beyan ettiği "ticaret olmadan savaş, savaş olmadan da ticaret yapamayız” cümlesi, merkantilist çağda savaş ile ticaret arasındaki ilişkinin doğru ifadesidir ve Coen ikisinde de aynı derecede kıyıcı ve yetenekli olduğunu ispatlamıştır.
Sayfa 227 - Vereenigde Oost-Indische Compagnie (VOC) (Birleşik Doğu Hindistan Şirketi) genel valisi Jan Pieterszoon CoenKitabı okudu
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.