Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Linda Boström Knausgaard

Linda Boström KnausgaardHelios Felaketi yazarı
Yazar
8.5/10
18 Kişi
132
Okunma
6
Beğeni
1.461
Görüntülenme

Linda Boström Knausgaard Gönderileri

Linda Boström Knausgaard kitaplarını, Linda Boström Knausgaard sözleri ve alıntılarını, Linda Boström Knausgaard yazarlarını, Linda Boström Knausgaard yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Dileklerinin yerine gelmesini istediğini sanıyor insan. İstemiyor aslında. Hem de hiç istemiyor. Düzeni bozuyor çünkü.”
Sayfa 8
Denizin yanında o kadar küçüktük ki. Yok olduğumuzu bilmeden yok olduk.
Reklam
İnsanlar içimizde ne de çok yer işgal ediyor, diye düşündüm. Kendi kendimize kalmak isterken bile, zorla içimize girip yerleşiyorlar.
İnsanlar kendilerini eylemleriyle tanımlar. Eylemek ve eylememekle, yani yalnızca ne yaptığın değil, belki daha çok, ne yapmadığın belirler insan halini.
Sayfa 117Kitabı okudu
163 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
‘Ölüme dair şimdiye kadar bildiğim ne varsa yanlış olduğunu anladım. Ölüm ısmarlanan bir şey değildi. Eğer peşine düşmüyor, bir uçurumdan atlamıyor ya da bir sürü ilaç içmiyorsanız, o zaten sizi bulurdu. İşte o zaman gelir, bir lambayı söndürür gibi kalbinizi söndürürdü.’ . ‘Bir babadan doğuyorum.’ cümlesiyle açılıyor Helios Felaketi. On iki yaşında, kuzeyde bir köyde ortaya çıkıyor sonra Anna Bergström. Kendini anlamayı ve yaşamayı unutup babasına bakıyor sonra, ona yardım etmek istiyor. Kendi buharlaşıyor sanki.. . Delilik sınırında gezen bir gencin konuşmalarını okuyoruz. Herhangi bir türe dahil edemediğim bir metin bu. Ama Anna’yı dinlemekten alıkoymama engel değil, umut etmeme de. . Amerika’ya Hoş Geldiniz ve Ekim Çocuğu’ndan sonra Helios Felaketi de belirsizliğiyle, içindeki acının tarifsizliğiyle sevdiğim bir kitap oldu. . Ali Arda çevirisi, Bülent Erkmen kapak tasarımıyla~
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
Artık düşünmem gerekmiyor. Aramıza ölüm girmişti, önümden akan bir nehir gibi. O nehirden karşı kıyıya geçebilirdim. Güvende olduğumu bilirdim.
Reklam
108 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Benim böyle tamamen düşünce akışı şeklinde ilerleyen kitaplarla aramda çözemediğim bir yakınlık vardır. Bu kitapta da tam olarak aradığım şeyi buldum. Anlatım, on bir yaşındaki bir kızın düşünce akışında geçiyor ve bu yüzden de sürekli geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek iç içe geçmiş durumda. Minik bir çocuğun gözünden depresyonu deneyimlemek bu kadar güzel olabilirdi. Konular, sadece çocukların benimseyebileceği bir bakış açısıyla alınıyor. Tabi burada yazarın otobiyografik izlerinin olması da çok etkili oluyor. Zaten okurken o izleri insan ister istemez fark ediyor. Karakterin kendini suçlaması ve cezalandırması, bu cezaya sıkı sıkıya bağlı olması gerçekten çok güzel anlatılmıştı. Bazen bu sıkı sıkıya bağlandığı bağları genişletse de sanki bir hata işlemiş gibi geri kabuğuna çekilmesi tam bir çocukluk masumiyeti çerçevesinde ele alınmıştı. Aynı durum genel hatlarıyla Helios Felaketi kitabında da vardı fakat ben bu kitabı daha çok sevdiğimi söyleyebilirim.
Amerika'ya Hoş Geldiniz
Amerika'ya Hoş GeldinizLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınları · 202139 okunma
212 syf.
10/10 puan verdi
Henüz önümüzde iki ay daha var ama bu sene bundan daha güzel bir kitap okuyacağımı sanmıyorum. Bana göre 2023'ün en iyi kitabını okudum. Linda'nın teşhisinden emin değilim ama bu kitapta akıl hastanesinde kaldığı ve elektroşok tedavisi aldığı o günlerde geçmişiyle yaptığı hesaplaşmalarını okuyoruz. Eski eşi Karl Ove, çok sevdiği ve onları hatırladığında daima acı ve pişmanlık duyduğu çocukları, kendi çocukluğu, ebeveynleri, depresyon ve kaygı bozukluğu, hafızasında muhafaza ettiği daha başka birsürü yaşanmışlık. Anlattıklarının ağırlığına rağmen dili bu kadar yalın olan, su gibi akan bir metin okumamıştım epeydir. Aslında olan şu, gerçeğin kendisi o kadar acı ki süslü cümlelerle, ıstırabın eşanlamlısı tüm kelimelerle anlatmaya gerek kalmıyor. Yazar olanı olduğu gibi yazıyor ve olanların ağırlığıyla sizin kalbiniz paramparça oluyor. Ne kadar dürüst, açık zihinli zeki bir kadın, inanılmaz güçlü bir kalem. Hiçbir ajitasyona tenezzül etmeden, ağlamaklı cümleler kurmadan duygusunu bana olduğu gibi geçirdi, beni kitabı bitirene kadar defalarca kez ağlattı. Hayran kaldım.
Ekim Çocuğu
Ekim ÇocuğuLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınları · 202317 okunma
163 syf.
·
Puan vermedi
İskandinav Edebiyatı
Helios Felaketi
Helios Felaketi
Birinci bölümde bipolar bozukluğun kontrol altında olduğu, atak yapmadığı ve kendisini hissettirmediği dönemi okuyorum ve ikinci bölüme geçtiğim anda manik atağı takip eden çok sancılı derin depresyonda beynin işleyiş -sağlıklı işleyemeyiş- halini görüyorum sanki. Kitabı böyle yorumlamayı tercih ettim çünkü ikinci bölüm gerçekten de sağlıklı şekilde boşlukları doldurulabilir gibi hissettirmedi bana. İskandinav edebiyatı gerçekten de enteresan ve büyüleyici.
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
Hayatımdan kaçan ben miydim, yoksa duymasam da beni çeken, bambaşka bir sesle konuşan, rüzgârda yürürken etrafı daha şeffaf, daha pürüzsüz gören bir şey mi? Dehşet duygusuyla ruhun o çok bildik kıyılarına sürüklendim. O yumuşak gecelikler, saati belli yemekler, yatak, yatak, yatak.
Sayfa 123
Reklam
Bunun bana ne faydası vardı? Hayatın kıyısında, daha beterinden sakınmak için acılarıma tutunuyorum. Yalnızlık, artık sevilmiyor olmak, kendini sevememe duygusu.
Sayfa 123
O yılların anılarıyla niçin kendime eziyet ediyorum? Hâlâ çözülmemiş, bitmemiş, çoktan geçip gitmemiş ne var? Diyeceğim, o zamandan beri hangi mesafeleri kat etmedim? Bütün gençler kendilerine şiddet uygular. Büyümek çocuk oyuncağı değil.
Sayfa 122
Ben böyleydim işte. İnsan yalan söylemediği, kılık değiştirmediği zamanlarda nasıl kendine benzerse ben de öyle kendime ya da inşa ettiği kırılgan güvenlik duvarı en küçük bir esintide yıkılıp, bir koridorda çıplak ve savunmasız kalan birine benziyordum. Kendimi çok kolay terk ettim, ne uğruna?
Sayfa 122
Mutsuz bir çocukluk değildi benimki. Ne de mutluydu. Kimsenin çocukluğu değildi. Kim olmak istediğimi bilmiyordum, bu beni güçsüz kıldı. Kendini gösterecek bir şeyin özlemini çekiyordum, o şey bir gün göründü diyebilirim.
Sayfa 75
Kendimi birden ödevini yapacak güçten yoksun bir kız çocuğu gibi hissettim, geleceğine biçim verme gücünden yoksun.
Sayfa 60
163 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.