Louis-Jean Calvet

Dillerimizin Denizi yazarı
Yazar
7.4/10
7 Kişi
23
Okunma
0
Beğeni
847
Görüntülenme

Louis-Jean Calvet Gönderileri

Louis-Jean Calvet kitaplarını, Louis-Jean Calvet sözleri ve alıntılarını, Louis-Jean Calvet yazarlarını, Louis-Jean Calvet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Burada, Cer­vantes'in romanı kendine karşı döner: İlkin, modern dünyada delilik olan şövalyelikle alay için yazılan roman, sonunda şövalyeliğe layık olmayan modern dünyayla alay eder.
Don QuijoteKitabı okudu
Komediyi tamamlamak için, Sancho'nun nüktesiyle eğlenen dükle düşes, silahtara, efendisi­nin kendisine vadetmiş oldugu adayı vermek ister­ler; onu, eğlenmek maksadıyla şimdilik Barataria adını verdikleri civardaki bir kasahaya gönderirler ve ustaca bir hileyle oranın valisi olduguna inandır­maya muvaffak olurlar. Onu bir budala sanmışlardı; halbuki o sadece saftı; budalalık başka, saflık başka şeydir. Aldığı bütün kararlar akla uygun ve hüner­lidir. Hatta kendi yerinde olmadığını anlayacak, efen­disinin yanındaki yerini almak üzere hükümetini bı­rakacak kadar akıllıdır. Bu kaba saba adama bu ka­dar akıllılık nereden geliyor? Don Kişot'la temas ede ede incelmiş, şövalyenin hücuma geçecegi sırada verdiği öğütleri işitmiştir. Bu ögütler, Don Kişot'un serseri şövalyelik hayatında söyledigi en asil sözler­dir. «- Oğlum, ilkin Allah'tan korkmalısın: Bilgelik bu kurtarıcı korkudadır; eğer bilgeysen, hiç­bir şeyde aldanmazsın. Sonra, kendini bilmek için -kazanılması gere­ken bilgilerin en gücü budur- gözlerini ilk halin­den hiçbir zaman ayırma . . . Hiçbir zaman hevesleri­ne esir olma. .. Fakirlerin gözyaşlarına, zenginin şikayetlerinden çok acı, ama daha çok adalet gösterme!Zenginin vaatleriyle hediyeleri, fakirin de hıçkırık­ları ile can sıkmaları arasında gerçeği bulmaya çalış… Adalet imkan verince, her seferinde, suçluyu ka­nunun bütün sertliğiyle ezme… yargılayacağın suç­luda, daima bozuk bir tabiatın sapınçlarına (aber­ration) bağlı olan insanın sefaletini göz önünde tut…
Don QuijoteKitabı okudu
Reklam
Şövalye­lik romanlarına ait, özenle kurulan sahnelerin Arslanlar Şövalyesi'nin gözleri önünde geçmesi için bütün eve emirler verilmiştir. İlk şaşkınlık anı ge­çince, dükü ve düşesi şaşırtan büyük bir kolaylıkla bu yapıntı (fiction) içinde hareket eder, iyi konu­şur, belagatle konuşur; ona deli diyen papaza, sıra­sını getirerek zarif bir şekilde şöyle der: —Bütün maksatlarımın iyi bir gayesi var: Herkese iyilik etmek, hiç kimseye kötülük etme­mek. Eğer böyle ilkeleri olan, onları uygulayan, onlardan asla ayrılmayan kimse, deli denilmeye la­yıksa… Toboso'lu Dulcinea’nin varlığından şüphe eden düşes'e daha ince bir zekayla şu cevabı verir: —Dulcinee'nin var olup olmadıgını, hayali ve­ya gerçek oldugunu Allah bilir; bu şeyleri tamamiyle derinleştirmeye ne lüzum var… Ben onu bütün bu vasıflarla tasavvur ediyorum…
Don QuijoteKitabı okudu
“Dünyanın bütün köşe bucağını dolaşmak, ge­çilmesi en güç labirentlere nüfuz etmek, her adımda imkansız olan şeye girişmek, çöller ortasında hem güneşin yakıcı ışıklarına, hem kışın, kırağıların sert­liğine, rüzgarların merhametsizliğine dayanmak, ars­lanlardan korkmadan, hayaletlerden irkilmeden, ba­zılarına saldırmak, hepsini yenmek.” Ne program! Don Kişot, istifini bozmadan onu uygulayacaktır.
Don QuijoteKitabı okudu
Don Kişot: Memleketimi terkettim, malımı mülkümü rehine koydum. Talihin kolları arasına atılmak ve be­ni götürecegi yere gitmek için, bütün zevkleri ora­da bıraktım: O eski serseri şövalyeligi yeniden can­landırmak istedim; ve kısa bir zamandanberi şura­da sendeleyerek, burada düşerek, daha uzakta dog­rularak, serseri şövalyelere özgü olan görev geregince, mülkümün büyük bir kısmını dulların yardımına koşmakla, kızları savunmakla, evli kadınları koru­makla, yetimleri, kimsesiz çocukları korumakla ge­çirdim. . . Artık ne bu at, ne bu mızrak, ne bu kal­kan, ne bu silahlar, ne bütün bu zırhlar, ne vücudumun zayıflıgı, ne de çehremin uçuklugu sizi şaşkın­lığa düşüremez, çünkü kim oldugumu, ne iş gördü­ğümü artık biliyorsunuz.
Don QuijoteKitabı okudu
Dostoyevski de Budala’sında, müte­madiyen delilikle bilgelik (sagesse) 'in sınırlarında kalan bir kişi yaratmıştır; öyle ki ettiklerine ve söy­lediklerine bakarak hayran olmak mı, yoksa gül­mek mi gerektiğini sormaktan kendimizi alamayız; ama romanı okumaya devam ettikçe, içimizin heye­canla dolduğunu ve bu Budala'nın, birçok akla uygun insanlar arasında dikkatimizi çeken tek insan oldu­ğunu çok iyi biliriz. Don Kişot da böyledir.
Don QuijoteKitabı okudu
Reklam
71 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.