Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Louis-Jean Calvet

Louis-Jean CalvetDillerimizin Denizi yazarı
Yazar
7.4/10
7 Kişi
23
Okunma
0
Beğeni
728
Görüntülenme

Louis-Jean Calvet Gönderileri

Louis-Jean Calvet kitaplarını, Louis-Jean Calvet sözleri ve alıntılarını, Louis-Jean Calvet yazarlarını, Louis-Jean Calvet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muhayyelesi, kitaplarında okuduğu şeylerle, sihirler, kavgalar, meydan okumalar, savaşlarla, ya­ralar, ihtiraslar, aşklar, acılar, divaneliklerle dol­muştu; bütün bu hayaller zihninde o kadar yer et­mişti ki onları gerçek olarak görüyor, dünyada on­lardan daha gerçek bir şey tasavvur edemiyordu. . . Serseri bir şövalye olmak, atına binerek, tepeden tırnağa kadar silahlı, dünyayı dolaşmak, macera ara­mak, serseri şövalyelerin yaptıklarını yapmak, her türlü haksızlığı düzeltmek ve bin türlü tehlikeye göğüs gererek ebedi bir üne kavuşmak ; memle­keti için bundan daha faydalı, kendisi için bundan daha şerefli bir şey olmayacağını düşündü.
Don QuijoteKitabı okudu
Don Kişot saf in­sanlıkla o kadar doludur ki her çağ ve her millet onu ilgiyle karşılamış ve kendisini onda bulmuştur. Don Kişot daima yaşıyor; onun, yazarı öldükten sonraki hayatı, yayım tarihiyle yazarın ölümü arasına sıkı­şan, o resmi hayattan daha zengindir. Daima merakı­mızı uyandıran, hiç bir yorumun tamamiyle aydın­Iatamadığı karmaşık ruhlu asilzadenin şahsında ya­şıyor.
Don QuijoteKitabı okudu
Reklam
Cervantes’in Don Kişot’u bakışı
“Çok açık, anlaşılması son derece kolaydır. Ço­cuklar onu gözden geçirirler, gençler okurlar, yetiş­kinler anlar, yaşlılar da göklere çıkarırlar. Kısacası bu kitap her çeşit insan tarafından o kadar gözden geçirilmiş, o kadar okunmuş, o kadar ezberlenmiştir ki, insan ihtiyar, lagar bir at görür görmez: İşte Rosinante! demekten kendini alamaz. Nihayet bu hika­ye, okunabilecek hikayelerin en eğlenceli olanların­ dan biridir. Hele yüz kızartacak tek bir kelimenin, inançlı bir katoliğe yakışmayacak tek bir düşünce­nin bulunmayışı bu hikayeyi daha eğlenceli kılmak­tadır”
Don QuijoteKitabı okudu
Shakespeare'in bi­ze vermek istediği büyük ders belki de buradan ge­liyor: Tarih, insanların aczi içinde, kaderin hükmü­nü sürmesidir.
Bu dünyanın büyük olaylarında, eğer onlara karışmışsak, olup bitenleri ve insanları bizim yönettiğimizi sanırız; oysa ger­çekte sadece kaderin parmagına bakmaktayız. Bizim yönettigimiz ancak kendi içimizdir; talihin yumruğu altında hareketlerimizin hakimi olarak kalıyoruz.
İnsanlar, kuvvetlileri alkış­lamaya, bütün alçaklıkları tanrılaştırmaya hazırdır.
Reklam
“Yaşamak mı, yoksa ölmek mi, mesele burada. Kör talihin sapanlarına, oklarına zihninde tahammül göstermek mi daha mertçe olur, yoksa kaygıların ummanına karşı silahlanıp onları yok etmek mi? Ölmek: Uyumak. O kadar! Bir uykuyla kalp üzün­tüsünü, tabiatın bedene miras olarak verdigi bir acı­yı sona erdiriyoruz diyebilmek, candan gönülden istenecek bir son olur. Ölmek, uyumak. Uyumak: Belki de rüya görmek! Ya, dert orada: Çünkü bu ölümsüz kalıbı üstümüzden sıyırıp attıktan sonra, ölüm uykusunda kimbilir ne rüyalar görürüz düşün­cesi bizi durmaya zorluyor. Yaşamak felaketini uzatan, işte bu düşünce. Yoksa - insan bir hançer­le kendi işini kendi halledebilirken - zamanın sil­Iesine, hakaretlerine, zalimin haksızlıklarına, ken­dini begenmişin küstahlıklarına, karşılıksız kalan aşkın acısına, kanunun ihmaline, mevki sahibinin kibrine, sabırla gösterilen Iiyakatin değersizler elin­de hor görülmesine kim tahammül ederdi? Meşak­katli bir hayatın yükü altında inleyip ter dökmeye kim razı olurdu? Ne çare ki, ölüm - sınırlarını aşan yolculardan hiçbirinin geri gelmediği o bilinmez ül­ke - ardında da belki bir şey vardır korkusu, zih­nimizi şaşkın ederek bizi, bilmediğimiz musibetlere düşmektense içinde olduklarımıza tahammül ettiri­yor”
Harekete geçeceği yaşta yük­sek iokul öğrencisi bulunan Hamlet, kitaplar arasına kapanmış, baş aşağı olmuş bir ehrama benzeyen o na­zari düşüncelere dalmıştır. Bir kelimeyle, Hamlet halis bir fikir adamıdır. Gördüğü her şeyi, arkasını görmek için çevirir, inceden inceye yoklar, ondan bütün dünya için sonuçlar çıkarır. Hayat onundur. ama onu yaşayacağı yerde imbikten geçirir. Bıraktı­ğı tortuyu sormayın!
“Bakın, gördünüz mü, bana ne kadar az değer veriyorsunuz! Beni elinizde bir oyuncak etmek isti­yorsunuz, perdelerimi bilir görünüyorsunuz, sırrımı deşip meydana dökmek istiyorsunuz, en pesinden en tizine kadar, gücümün yettiği her sesi benden elde etmek istiyorsunuz. Doğru, bu küçük alette çok ahenk, harikulade bir ses var; ama siz onu dile ge­tiremezsiniz. Haydi oradan, beni çalmak, kaval çal­maktan daha mı kolay zannediyorsunuz?”
İnsanlardan nefret eden Hamlet için, onları böy­lece aldatabilmek, ve mantık kuvvetiyle mantıksız görünmek ne acı bir başarıdır! Delilik ne garip şey! Demek, herkesin insana deli demesi için, tabii insa­nın seviyesi üstüne çıkmak, bir zeka, sağgörü, adalet ve gerçek seviyesine yükselmek yetiyor!
71 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.