Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Marshall Goldsmith

Marshall Goldsmithİş Dünyasında Zirveye Giden Yol yazarı
Yazar
7.8/10
46 Kişi
144
Okunma
10
Beğeni
2.519
Görüntülenme

Marshall Goldsmith Gönderileri

Marshall Goldsmith kitaplarını, Marshall Goldsmith sözleri ve alıntılarını, Marshall Goldsmith yazarlarını, Marshall Goldsmith yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
232 syf.
·
Puan vermedi
Kitap özellikle iş hayatında karşılaşılan zorlukları ve yinelenen, tekrarlayan beyaz yakalı alışkanlıklarını ve bunlara karşı nasıl bir direnç uygulayacağınızı ve yine kendiniz için ilham almanızı sağlayan, kişisel gelişim de içeren, doğru bilinen yanlışlıklara dem vuran, mit ağırlıklı doyurucu, yeterli bir içeriğe sahip. Ayrıca bağımsız bölüm bölüm okunabilecek bir eser. Aynı anda iki kitap okumak 2.sıra için uygun.
İş Dünyasında Zirveye Giden Yol
İş Dünyasında Zirveye Giden YolMarshall Goldsmith · Mediacat Kitapları · 201464 okunma
348 syf.
·
Puan vermedi
En büyük prangalarımız, pişmanlıklarımız...
Hemen hemen hepimizin değiştirmek isteyip de eskiden yapmış olduğumuz hatalar yüzünden değiştiremeyeceğini düşündüğü davranışları vardır elbet. Hep o insan olup, aynı şekilde kalacağımızı sanırız.
Marshall Goldsmith
Marshall Goldsmith
, bu kitapta Buddha'nın Her Nefes Paradigmasından bahsediyor ve bu felsefeye göre, kendimizin; eski kendimiz, şimdiki kendimiz ve gelecekteki kendimizin de dahil olduğu sayısız bir benlikler serisi olduğumuzu ve aldığımız her nefeste bir sonraki kendimize dönüştüğümüzü savunuyor. Bu kitap bana aldığım her nefeste şimdiki ve gelecekteki kendime her zaman bir şans vermem gerektiğini öğretti, Değişebileceğimize inanmayanlara inat...
Kazanılmış Hayat
Kazanılmış HayatMarshall Goldsmith · MediaCat Kitapları · 20224 okunma
Reklam
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Şu Anda Yapmakta Olduğunuz İşin Zirvesinde Olmak İçin Neler Yapardınız?
Kitabı bir bütün olarak ele aldığımız takdirde bir kere davranış değişikliğine çok sık vurgu yapıyor. Okurken etkileşim kurduruyor. Tabii benim ifadelerim, bu kitaptan hangi ihtiyacımı karşılaması yönünde bir beklentim varsa, bunu karşılamaya yönelikti.Okuyan her insana çok çok fazla şey katacaktır. Sıradan ile normali ve normal ile normal üstü bakış açısını canlı örneklerle önümüze seriyor. Alışkanlıklarının esiri olmayı okurken, kendi hayatınızı gözünüzün önüne anında getirtiyor.Değişime ilk önce kendinizde kırılmalarla başlatıyor. Sizi yukarıya taşıyacak müthiş deneyimleri sizlere sunuyor. Adeta kitabı bitirdikten sonraki siz ile başlamadan önceki siz arasında emin olun, okuyan herkes te en az % 30 fark yaratıyor. Bu iddalı bir oran. Ben buna inanarak yazıyorum. İyi okumalar..
İş Dünyasında Zirveye Giden Yol
İş Dünyasında Zirveye Giden YolMarshall Goldsmith · Mediacat Kitapları · 201464 okunma
Eskiden esas zenginlik toprak, araç- gereç, ürün ve ham madde sahibi olmaktı. Bu şartlar altında, şirketin çalışana duyduğu ihtiyaçtan çok, çalışanın şirkete ihtiyacı vardı. Bugün ise esas zenginlik, bilgidir. Dolayısıyla bilgi işçilerinin şirkete duyduğu ihtiyaçtan çok, şirketin bilgi işçilerine ihtiyacı vardır.
Genel geçer bir kural olarak, 20'li yaşlarında insanlar işi "öğrenmek" isterler. 30'lu yaşlarında daha da "gelişmek" isterler. Ve 40'lı yaşlarına geldiklerinde "yönetmek" isterler. Kaç yaşında oldukları önemli değil. Yine de isteklerinin ne olduğunu anlamak, cıvayı saptamaya çalışmak gibi bir şeydir. Onların her adımda neler istediklerini - kendilerine sorulacak sorularla- saptamak zorundasınız ve bir beden numarasının hepsine uyacağını farz edemezsiniz. İdeal " iş ve yaşam dengesi" ni tutturmayı 24 yaşında pek de umursamayan biri için aynı şey, 34 yaşındayken çok ciddi bir önem taşır.
Kaybetmekten nefret etmek, bir şeyi kaybetmekten, buna eşdeğer bir şey kazanmaktan duyacağınız zevkten, çok daha fazla nefret ettiğimiz gerçeği. Öyle ki birinin zamanında teslim etmesi gereken bir çalışmadan dolayı onu sık sık ödüllendiriyorsunuz. O davranışını değiştirmesi için ama yine zamanından önce teslim etmiyor. Hatta sürekli geciktiriyor. Sonra geciktirdiği için maaşından ya da gelirinden bir miktar kesiyorsunuz. Yani kısmi bir cezalandırmaya gidiyorsunuz. Yazar ya da işi yapan kişi değişmeye başlıyor.
Reklam
Benchmarking- kişilerin ya da şirketlerini örnek teşkil ettiği, ideal performansının var olduğu anlayışı- insanları daha iyisi için değiştirmek yolunda karşımıza çıkan en büyük problemlerden biridir. Bu demek değildir ki kendimize, ilgili kategoride en iyi olanı örnek almakla elimize bir şey geçmez. Fakat örnek alınan şey ya da kişi seviyesine gelmek için yeterince çaba gösterilmediğinde, bunun yarardan çok zararı olur. "Mükemmel" olayım derken, "daha iyi" olma fırsatını kaçırabiliriz.
Eğer önünüzü hedef koymaya başarılı olmak istiyorsanız; işe koyulmadan evvel sarf edeceğiniz efor ve bunun size getirirsin ne olacağı ile yüzleşmeniz gerekir. "Hızlı tedavi" nin ve "kolay çözüm" ün her zaman, "kalıcı tedavi" ve "anlamlı çözüm" ü getirmeyeceğini unutmayın. Kalıcı başarı bir sürü zaman, çalışma, fedakarlık, sürekli efor ve yıllar boyunca devam edecek bir sürece bağlılığı gerektirir. Ve bunu başarabilirseniz, ödülünüz beklediğinizden çok daha fazlası olabilir.
Geleceğin liderleri, nasıl soru soracağını bilen kişiler olacaktır. Peter Drucker.
Şu andaki Bulunduğunuz yere ve bugünlere gelmenizde katkıları olduğuna inandığınız insanları bir düşünün bunlarla ilgili bir liste yapın ve onlara size olan katkılarından dolayı bir teşekkür mesajı göndermenin veya bir e-posta göndermenin sizi çok büyük katkılar olacaktır Çünkü minnettarlık duygusu sizi siz olmanız yolundaki katkıları daha da çoğaltacaktır
Reklam
"Teşekkür ederim" demenin en iyi yanı, potansiyel patlama tehlikesi taşıyan herhangi bir tartışmanın son bulmasını sağlamasıdır. Biri size teşekkür ettikten sonra ona ne söyleyebilirsiniz ki? Ona karşı çıkamazsınız. Onun yanlış düşündüğünü kanıtlamaya çalışmazsınız. Ona saldıramaz ya da kızamaz ya da onu görmezden gelemezsiniz. Verebileceğiniz tek tepki dilimizdeki en hoş, en sıcak ve en tatlı sözcükleri telaffuz etmek olacaktır. "Rica ederim. " Bu herkesin kulağına hoş bir melodi gibi gelir.
Farkındalık yaratma İsteğinizi ne derece bastırabilirseniz, karşınızdaki kişinin gözünde o derece farkındalık yaratırsınız.
Kendini bir milyon dolarlık biri gibi hissetmesini sağlayacak bir egzersiz de bir sonraki kişiler arasında iletişim deneyimlerini başlatın. Burada sıraladığımız küçük taktikleri uygulamaya çalışın., (1) Dinleyin. (2) Araya girmeyin. (3) Karşınızdaki kişinin cümlesini tamamlamayın (4) "Bunu zaten biliyorum" demeyin. (5) Karşınızdaki kişiye, kendisiyle aynı fikirde olduğunuzu dahi söylemeyin. Size İltifat bile etse, sadece " Teşekkür ederim" deyin. (6) "Hayır", "fakat", ve "halbuki" kelimelerini kullanmayın. (7) Zihninizin dağılmasına izin vermeyin. Karşınızdaki kişi konuşurken gözünüzün veya dikkatinizi başka yerlere kaymasına engel olun. (8) Diyaloğun sonunda, (a) dikkatinizi verdiğinizi gösteren, (b) konuşmayı bir adım öteye götüren ve (c) siz dinlerken- karşınızdakinin konuşmayı sürdürmesini gerektiren akıllıca sorular sorun. (9) Karşınızdakini, ona ne kadar zeki esprili olduğunuzu göstermek için çırpınarak etkilemeye çalışmayın. Tek amacınız, karşınızdaki kişiye, bunu kendi takdiri olduğunu hissettirmektir.
Dinlemek bir nebze konsantrasyon gerektirir. Konsantrasyon sağlama bir disiplin işidir. Bundan yola çıkarak basit bir dinleme becerilerini test eden bir egzersiz geliştirilmiş. Tıpkı insanların ne kadar esnek olduklarını göstermek için ayak parmaklarına dokunmalarını İstemek kadar basit. Onlardan gözlerini kapayıp tek bir basit amaç güderek yavaşça 50'ye kadar saymaları isteniyor. Başka herhangi bir düşüncenin, davetsiz bir misafir misali zihinlerinde dolaşmasına izin vermemek. Amaç sadece sayma işlemini sürdürmek üstüne odaklanmak.Bu deneyimde insanların yarısından fazlası bunu beceremiyor. 20 veya 30 civarında bir yerde dırdırcı düşünceler beyinlerini istila ediyor. Akıllarına iş yerindeki bir problem, çocuklarla ilgili bir sorun ya da geçen akşam yemekte ölçüyü kaçırmış oldukları geliyor. Bir konsantrasyon testi gibi görünebilir fakat bir dinleme egzersizidir. dedi. Her şey bir yana 50'ye kadar sayarken bile- kendinizi, şüphesiz ki sevdiğiniz ve saydığınız biri olan kendinizi bile dinleyemiyorsanız, karşınızdaki kişiyi nasıl dinleyebileceksiniz?
Konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes alıyorum ve kendime tek bir soru soruyorum. 'Bunu söylemeye değer mi?', söyleyeceklerimin %50'sinin belki de doğru olabileceğini fakat bunları söylemeye çok da deyip diyemeyeceğini bu şekilde test etmiş oluyorum.
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.