Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Zeki İşcan

Mehmet Zeki İşcanSelefilik yazarı
Yazar
9.8/10
4 Kişi
20
Okunma
4
Beğeni
3.061
Görüntülenme

Hakkında

1962 Erzurum doğumlu olan Mehmet Zeki İşcan, 1989 Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur. Yüksek lisansını 1992’de “Emr bi’l-Ma’ruf Nehy ani’l-Münker“ adlı tezle tamamlamıştır. Aynı yıl, mezun olduğu fakülteye araştırma görevlisi olarak atanmıştır. 1997deMuhammed Abduh’un Dini ve Siyasi Görüşleri” adlı çalışmasıyla doktor ünvanını almıştır. İşcan, 1997 yılında Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mezhepler Tarihi Anabilim Dalına Yrd. Doç.Dr. olarak atanmıştır. 2003 de doçent olan İşcan, 2008 yılından itibaren aynı Ana Bilim Dalında Prof. Dr. Olarak çalışmaktadır. İşcan’ın yayınlanmış üç eseri bulunmaktadır. Bunlar: Muhammed Abduh’un Dini ve Siyasi Görüşleri, Dergah Yayınları İstanbul, 1998. Siyasal İslam, Dini ve Fikri Temelleri, EKEV Yayınları Erzurum, 2002. Selefilik, İslami Köktenciliğin Tarihi Temelleri, Kitap Yayınları, İstanbul 2006. Son makalelerinden bazıları da şunlardır: “Batıcıların İslamcılığı” “Din Olması İstenmeyen Din: Toplumsal -Siyasal Bir Sistem Olarak İslam Algısı” “Bir Dini Otorite Olarak Sahabe Algısı” “Siyasal İslam’ın Tarihçesi Üzerine” “Allah’tan Ferrari İstemek ya da Türkiye’de Ana Akım İslami Gruplar ve Modernite”
Tam adı:
Prof. Dr. Mehmet Zeki İşcan
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Doğum:
Erzurum, 1962

Okurlar

4 okur beğendi.
20 okur okudu.
7 okur okuyor.
27 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
|•Ortada İslam yok, 'İslam' adını taşıyan kültürler, ideolojiler, kurtuluşçu partiler, devrimci yönelişler, kabile hümanizmaları, cemaatçi yapılanmalar, beşeri sistem ve inşaalar vardır.
•| Dini her şeyi, her zaman ve her yerde kısıtlayan adete insanlara nefes alma hakkı bile tanımayan bir konumda göstermeye kimsenin hakkı yoktur!
Reklam
Peki, olan nedir? Bu dünyayı ret ve öte dünya üzerinde yoğunlaşma, zahit ve mistik duruş bazen egemen sınıfın dininin tam karşı kutbunda yer alabilir. Bu yüzden Hasan'ın -Basri- 'öte dünyacı' din anlayışını Emeviler'in başını çektiği feodal ve aristokrat bir topluluğun dünya saltanatına ve tüketim ekonomisine karşı güçlü bir tepki ve protesto hareketi olarak yorumlamak lazımdır.
kendisine Hasan'ın -Basri- doktrininden neden ayrıldığı sorulunca İbn Seleme: "Üstadım bazen Kaderi, bazen Cebridir. Onun için ayrıldım. Hiç bir zaman kati ve katı bir mezhep kabul edebileceğini zannetmiyorum" demiştir.
İslam bir din olarak varlığını sürdürüp gelişecek mi yoksa bir sistem, bir örgüt, bir "dünya saltanatı" görüntüsü içinde mi kalacak? Hayati soru budur ve elinizdeki çalışma bu soruya Ebu Hanife, Hasan Basri, İmam Maturidi, Gazali gibi İslam düşünce geleneğine mühür vurmuş zatların görüşlerinden hareketle kısmi bir cevap vermeyi denemektedir.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
340 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
"Tanrı ile insan karşı karşıya getiriliyorsa insandan yana tavır almak gerekir. Çünkü insan; hayal kırıklıklarına, başarısızlıklarına, irade zayıflıklarına Tanrı kılıfı giydirebilir." İslam'da bir yenilenmeye ihtiyaç var. Modern zamanlarda yeni bakış açıları, yeni yollar sorunlarımıza cevap olabilir. Peki nasıl yollar bunlar Batıdan alınmış yollar mı? Yarın bizzat kendi geleneğimizin güç alarak. Laikliği hep Batıdan alınmış sanırdım. Ama laiklik bize Maturidi'den mirasmış...
İslami Düşüncede Yenilik
İslami Düşüncede YenilikMehmet Zeki İşcan · Kitap Yayınevi · 20154 okunma