Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Zeki İşcan

Mehmet Zeki İşcanSelefilik yazarı
Yazar
9.8/10
4 Kişi
20
Okunma
4
Beğeni
3.103
Görüntülenme

Mehmet Zeki İşcan Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Zeki İşcan sözleri ve alıntılarını, Mehmet Zeki İşcan kitap alıntılarını, Mehmet Zeki İşcan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
|•Ortada İslam yok, 'İslam' adını taşıyan kültürler, ideolojiler, kurtuluşçu partiler, devrimci yönelişler, kabile hümanizmaları, cemaatçi yapılanmalar, beşeri sistem ve inşaalar vardır.
•| Dini her şeyi, her zaman ve her yerde kısıtlayan adete insanlara nefes alma hakkı bile tanımayan bir konumda göstermeye kimsenin hakkı yoktur!
Reklam
İslam bir din olarak varlığını sürdürüp gelişecek mi yoksa bir sistem, bir örgüt, bir "dünya saltanatı" görüntüsü içinde mi kalacak? Hayati soru budur ve elinizdeki çalışma bu soruya Ebu Hanife, Hasan Basri, İmam Maturidi, Gazali gibi İslam düşünce geleneğine mühür vurmuş zatların görüşlerinden hareketle kısmi bir cevap vermeyi denemektedir.
Peki, olan nedir? Bu dünyayı ret ve öte dünya üzerinde yoğunlaşma, zahit ve mistik duruş bazen egemen sınıfın dininin tam karşı kutbunda yer alabilir. Bu yüzden Hasan'ın -Basri- 'öte dünyacı' din anlayışını Emeviler'in başını çektiği feodal ve aristokrat bir topluluğun dünya saltanatına ve tüketim ekonomisine karşı güçlü bir tepki ve protesto hareketi olarak yorumlamak lazımdır.
kendisine Hasan'ın -Basri- doktrininden neden ayrıldığı sorulunca İbn Seleme: "Üstadım bazen Kaderi, bazen Cebridir. Onun için ayrıldım. Hiç bir zaman kati ve katı bir mezhep kabul edebileceğini zannetmiyorum" demiştir.
"Tarihsel İslam" bize göstermiştir ki, dine, İslama ilişkin tek ve nihai bir algılama yoktur. Çeşitli çağ ve zamanlara göre farklılık gösterdiğinden İslamın algılanış biçimlerinden hiçbiri kamil ve nihai değildir.
Reklam
Bu yüzden şeriat karşısında insani oluşun, insan yaratıcılığının, yapma ve eylem gücünün, düşünme, görüş bildirme özelliklerinin hakir görülmesi İslami yönelişlerin en önemli özelliklerinden biridir. Buna göre sadece Allah'ın hükmü vardır. Burada "benim görüşüm şu" demek bir tür şirk koşmadır. Çünkü her şeyin ölçüsü "insan" değil, hükümlerin ortaya koyduğu nesnel "hak ve hakikattir."
İslami hareketler "şeriat" adında bir "akıllı makine" yaratıyor ya da düşlüyorlarsa gizliden gizliye insani oluşumuzdan ve aklilikten, sivillikten umut kesmelerinden veya kendilerine yabancı gördükleri dehşet verici bir başka aklın ağırlığı altında ezildiklerindendir. Kendi özgünlüğümüzden ve her tür bilme sorumluluğundan kurtulmak böylece mümkün olmaktadır. Bu, bir tür özgürlüğün korkusundan ve sorumluluğun yükünden kaçıştır.
Hakiki fanatikler, dini veya siyasi düzeyde bir ortodoksluk kuranlar ve kendi dışındakileri "sapkın" olarak görenlerdir. ...Fanatik, hem kafasını hem de konusunu değiştirmeyen kişidir. Hakikat baskısı nefret tevlit edecektir.
Siyasi ihtirasların bu denli yoğunluğu, Bossuet'in Elevations adlı eserindeki şu sözü hatırlatmaktadır: "teninde tinsel olacak biçimde yarattım onu; ama şimdi tininde bile tensel oldu"
Reklam
Günümüz dünyasında, "her şeyi din belirlemektedir" anlayışı bir anlam ifade etmemektedir. Bu fikre kail olanlar bile iş başa düşünce "rasyonel" çözümler üretmek zorunda kalmışlardır. Çünkü ilişkiler artık çok komplikedir. Basit bir toplum yapısı söz konusu değildir.
Hasan Basri'nin insanların dünyada selamet bulacağı ümidini yitirmiş olduğunu görmekteyiz.
Din, mutlak hakikat kavramından daha fazla iyilik, ahlakilik, vicdanilik, diğergamlık gibi kalbi fiillere dayanmalıdır.
İslami hareketlerde düşünen insan, üreten insan, sanat yaratan insan değil eyleme geçen insan hakim hale gelmiştir. Anlamı sorgulamaktan eylemi yüceltmeye doğru evrilme söz konusudur.
Türkiye'de İslami hareketlerin, İslamcılığın ve hatta İslami düşüncenin temsil ettiği dindarlıkta dünyasallık baskındır. Dünyaya fazlasıyla yoğunlaşan bir dini zihniyetin "asil" kalması mümkün değildir.
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.