"Hayatın anlamsızlığı insanı kendi anlamını yaratmaya zorlar."
En sevdiğim yönetmen Kubrick de bunu yapmış ve henüz çocuk yaşındayken fark ettiği anlamsızlığı fotoğrafçılık ve ardından sinema ile anlamlandırmış. Hatta yarattığı büyük etkiyle filmlerini izleyen milyonlarca insana da anlam yaratma şansı tanımış.
Kitaba gelecek olursak, sözünü sakınan bir ön özet gibi seyrediyor. Belki yazılışındaki amaç budur ve türevi kitaplar gibi, "ben ipin ucunu veriyorum, gerisini sen takip et" demeye çalışılmıştır. Fakat genel olarak isminin hakkını verdiğini söyleyemeyeceğim. Adında "estetiğin ve sembollerin" ibaresi geçmesine rağmen ve Melissa Mey'in bir sembolizm uzmanı olduğundan bahsedilmesine rağmen filmlerin sinematografisine ve barındırdığı sembollere dair çok az bilgi içeriyor bu kitap. Hatta dediğim gibi bilinçli olarak bahsetmekten kaçılmış gibi. Bu durum kitabı basan Destek Medya Grubu ile bile bağlantılı olabilir. Ancak eğer Kubrick'i yeni tanıyan biriyseniz size akıcı şekilde sirayet edecek bir merak bırakacak. Benim gibi bir Kubrick delisi iseniz de hayranlığınızı tatmin edecek, bilgilerinizin üstünden geçeceksiniz.
Kitabın bir diğer sorunu da sıkça rastladığım düşük cümlelerdi. Ne anlatıldığını anladım fakat yazarımız cümlelerini derinleştirmek isterken, süslü ve komplike cümlelerin yarattığı tuzağa düşerek anlaşılabilirliğini kaybetmiş.
Ancak günün sonunda sıkılmadan okuduğum, tasarımı ve yüzeysel de olsa barındırdığı içeriği ile kütüphanemde olmasından haz aldığım bir biyografi oldu.
