Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Michael Poore Yorumları ve İncelemeleri
Michael Poore yorumları ve incelemelerini, Michael Poore kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Michael Poore puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkese merhaba evet bugün sizlere Reenkarnasyon Blues kitabının yorumuyla geldim. Akıcı ve merak uyandıracak bir konusu var. Yazar kitabı acayip bir şekilde güzel kurgulamış Özellikle de ölme ve tekrar dirilme yerinde. Bazı yerleri aşırı komik ve eğlenceliydi. Bir hayatında ölüp diğer hayatına başlayan ve bunu neredeyse bin defa yaşayan aynı zamanda ölümün kendisine aşık olan Milo'nun hikayesini okuyoruz Milo ölüm diğer ismi Suzie ile güzel bir hayat yaşayıp ve onun yanında olmak istediği için kusursuz bir hayat yaşaması gerektiğini düşünüyor ve her hayatında hep huzursuz hayat sürmeye çalışıyor ve elbette şanssızlıklar onunla oluyor. Güzel ve eğlenceli anlatım biçimi ile kitaba kendinizi kaptırıp gidiyorsunuz ve nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile kesinlikle okuyun derim bu arada bu kitabında kapağı çok güzel olmuş. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Sevgiyle, kitapla kalın.
Reenkarnasyon olayına çok farklı bir bakış açısı olmuş. Okumak zaman alıyor çünkü tek konu bir çok hikaye yer alıyor. Bağlantı kurmak biraz zorluyor. Kitabın sonu biraz anlamsız oldu benim için ,oldukça derin fikirler var , okumada ilerledikçe anlamlandırmaya başlıyorsunuz. Standart bir çok yorum ve romandan farklı, bu sebeple okunmasını öneririm.
Reenkarnasyon Blues |2/5|
Konusunu okuduğum anda dikkatimi üzerine çekmeyi başarmış bir kitaptı Reenkarnasyon Blues. Ölüm’ün kendisine aşık olan bir adamın, dünyada binlerce farklı hayat yaşayadurup Kusursuzluk’a ulaşma çabası… kulağa çok yaratıcı geliyordu. Ki öyle de ama kitap bu potansiyeli tam anlamıyla kullanabilmiş mi
Reenkarne olarak kusursuzluğa ulaşmaya çalışan Milo'nun farklı hayat öykülerini de barındıran fantastik bir roman.
Binlerce yaşam ve bir o kadar yaşam sonrası deneyimi, Ölüm ile sağlığı tartışılır bir ilişkiye sahip ve kusursuzluğa uzanan bir ruh olan Milo karakterinin anlamlandırma, arayış, aşk, sevgi ve kabulleniş çerçevesinde ilerleyen; bazen de intikama, caniliğe, keyfiyete, paragözlüğe değen yaşam hikayeleri gerçekten de okumaya değer. Okudukça okuyasınız gelen bir akıcılık var kitapta, sonuca ulaşmaktan ziyade bu süreçte Milo'nun neler yapacağını merak ediyorsunuz. Yine batıracak mı yoksa sonunda tüm bu doğum-ölüm olayında yırtacak mı? Yırtacaksa nasıl yırtacak: hiçlik mi sonsuzluk mu? Yer yer güldüren, hüzünlendiren, düşündüren ve sorgulatan; bir ruha kaç farklı karakterin sığabileceğini ve karakterin asıl olarak, yaşam çevresiyle de birlikte, yaşayış içerisinde gelişen bir oluşum olduğunu bize çok güzel anlatan bir kitap.
Son olarak, kitabın kapak tasarımına bayıldım. İlk gördüğümde anlam verememiştim ama kitabı okudukça çok daha anlamlı ve estetik gelmeye başladı, içerikle uyumu gerçekten mükemmel bence.
Arka kapağı ilk okuduğumda çok farklı gözüktü bana kitap. Ölüm’e aşık ölümlü Milo, kusursuzluğu aramakla görevli. Kusursuzluğu da yaşamı defalarca baştan ama farklı bedenlerde farklı hayatlar yaşayıp, tecrübeler edinerek, hataları telafi ederek ulaşmaya çalışıyor. Binlerce farklı hayat yaşıyor, tabi ki önceden yaşadıklarını bilmeden ama iç ses ya da altıncı his dediğimiz bilinçaltı o eski yaşamların tecrübe yansıması oluyor kitaba göre Milo’ya ve Milo bunca şey içerisinde bir de Ölüm’e aşık oluyor. Konu ne kadar ilginç değil mi ? Arka kapakta öyle ama içerik... Öyle tuhaf bir şey okudum ki , beklentimi karşılamadı. Kusursuzluk kavramını düşündürtüyor bir nebze, insan neden kusursuz olsun ki, binlerce yıl yaşasa da yaşamı kusursuz insan olamaz, veriyor bu hisleri ama dedim ya
tuhaf bir anlatım olmuş. Güzel düşünülmüş ama yazıya yansıtılamamış bir hikaye bu bence.
Yolculukta okudum ben bu kitabı o yüzden bir şekilde aktı gitti. Ben sevemedim ama seveni bulunur elbet. İyi okumalar .
"Süper kahramanlar bazen sıradan insanlardır ve onlardan milyonlarcası şu anda klavyelerinde bir şeyler yazıyor."
• •
Kitapta ebedi yaşama ulaşmak için on bin defa reenkarne olmuş Milo'nun hikayesini anlatıyor. Her yaşamında hedefine ilerlemek için türlü türlü zorluklarla baş ediyor ve biz okuyucular bu sayede farklı dünyalar tanıyoruz.
Okuduğum en ilginç kitaptı diyebilirim, Milo'nun yaşadıklarından çok beni yaşadığı hayatlar etkiledi. Çok farklıydı, her şey olağanüstü denilecek kadar korkunç ve iyiydi. Düşünün insanlar artık dünya da değil, diğer gezegenlerde yaşıyorlar ve hiç biri şuanda yaşadığımız dünya gibi değil. Daha kötü.
Bu tarz gerçeği yansıtan kitaplar beni çok etkiliyor, her okuduğumda acaba ilerde bizi böyle bir yaşam mı bekliyor demekten kendimi alamıyorum ve moralim bozuluyor
Velhasıl, şu sıcak günlerde kafanızı dağıtacak ve sizin başka bir boyuta geçmenizi sağlayacak bir kitap arıyorsanız öneririm
Reenkarnasyon Blues
Hem eğlenceli, hem heyecanlı, hem de yaşamı, aşkı sorgulayan bir kitap okudum, Reenkarnasyon Blues. Yaklaşık on bin kez reankarne olan, her seferinde biricik sevdiceği Ölüm'e (ete kemiğe bürünmüş ve kendisine Suzie denmesini tercih ediyor) kavuşan Milo'nun öyküsü. Öncelikle söylemeliyim ki, bir kitapla bir kaç kitap birden okuyormuş gibi oluyorsunuz. Her yaşam ve Yaşam Sonrası'na her geçiş ayrı bir macera. Bunun dışında geçmişe, bugüne ve gelecek zamanlara dair sorgulayıcı bir kitap. Kimi zaman geçmiş zamana doğan Milo, bazen de yok olacak Dünya'dan kaçanların geride bıraktığı biri olurken, Dünya'dan kaçan mutlu azınlıklar ve geride bıraktıkları üzerinden toplum eleştirisi yaparken, bir başka seferinde "mutlu azınlığın!" çok ileri zamanında, bir zamanlar bindikleri gemideki distopik yaşamına götürüyor bizi. Yazar Michael Poore'un oldukça zekice kurguladığı bu kitabı bana ısrarla tavsiye eden eşim olmasaydı büyük olasılıkla kapağına bakar ve önyargılı bir şekilde burun kıvırır geçerdim. Yani ki kapak biraz fazla çocukça olmuş. Mutlaka tavsiye edeceğim bir kitap. Okuyun, zihniniz şenlensin.
Burada ilk kez bir kitap hakkında inceleme yapıyorum; çünkü dayanamadım. Kitap konusu itibariyle ilgi çekici gelmişti ve nasıl bir yaklaşımla yazılmış olduğunu merak ederek okumaya başladım. Oldukça da güzel başladı aslında. Fakat Milo’nun yaşadığı 92726282937 hayatı okumak beni inanılmaz yordu. Sanki tüm o hayatları ben yaşamışım gibi hissettim kitabı okumaya her ara verdiğimde. Aralarda da o kadar güzel ve kafa açıcı cümleler çıkıyordu ki, hızlı okuma yapmaktan da çekinerek uzuun uzuuun okudum kitabı. Sonuç kısmı biraz aceleye gelmiş gibiydi ya da benim beklentimi karşılamadı, bilmiyorum. Belki benim kitabı okuduğum dönemle ilgiliydi -haksızlık yapmak istemem- ama sonuç olarak bu kitabı okurken çok yoruldum. Sevgiler :)
Domingo çok sevdiğim bir yayınevi ve benim üzerimde şöyle bir etkisi var: “Domingo’dan çıkan bir kitap beni hayal kırıklığına uğratmaz.” Ancak üzülerek söylüyorum ki bu bir ilk oldu. Arka kapak yazısı kitaptan çok daha güzel... Konu esasen ilgi çekici. Defalarca ölüp tekrar doğan Milo’nun hikayesi. Bildiğimiz reenkarnasyon’dan farklı olarak tüm yaşadığı hayatların detaylarını hatırlıyor Milo. Amaç tek ve sonsuz aşkı Ölüm ile kusursuzluğu yakalamak üst ruh’a ulaşmak. Bunun için pek çok deneyim şansı oluyor kimi zaman bu şansı mahvediyor kimi zamanda gayet güzel kullanıyor yeni hayat şansını ama acaba kusursuzluk için yeterli mi??
Kitabın kurgusu çok karmaşık okuma açısından kolay değil malesef hele bölümü tamamlamadan ara verirseniz tekrar başladığınızda muhtemelen 2-3 sayfa önceden başlamak zorundasınız. Olaylar o kadar ütopik ki gerçek hayatla bağlantı kuramadığımız için okuma zorluğu yaşıyorsunuz. Kitabın çevirisi de çok başarılı değil bence.
Reenkarnasyon ile ilgili piyasada çok daha başarılı kitaplar mevcut. Bu konu ilk defa
okuduğum bir konu değil. Güzel bir olay örgüsü ile müthiş işler çıkabilir film tadında bir roman olabilirdi. Ama maalesef bu kitapta o tadı alamadım ben.
Dünyaya bin kere gelsem yine seni severim kitabı
Binlerce yıllık bitmeyen aşk her ne yaşanırsa yaşansın. Mükemmel olmayan hayatlar mükemmele gitmeyen hayatlar. Tek mükemmel şey var o da seni sevmek galiba