Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miguel de Unamuno

Miguel de UnamunoSis yazarı
Yazar
8.0/10
2.467 Kişi
8,9bin
Okunma
621
Beğeni
29,5bin
Görüntülenme

Miguel de Unamuno Gönderileri

Miguel de Unamuno kitaplarını, Miguel de Unamuno sözleri ve alıntılarını, Miguel de Unamuno yazarlarını, Miguel de Unamuno yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Bir de üzüntü insanı öldürmez derler!
Sayfa 225Kitabı okudu
İtiraf etme, rahatça günah işlemeye yarar; çünkü insan günahının bağışlanacağını bilir.
Reklam
Bilindiği gibi, her tür tarihsel ya da kurgusal biyografi, her şeyden de öte, -her iki durum için de aynıdır- her zaman otobiyografidir, başka birini anlatmayı amaçlayan yazar aslında kendinden başkasını anlatamaz, her ne kadar özü kendinden oldukça farklı olsa da tam olarak olmayı istediği kişiye dönüşür. En önemli tarihçiler kurguladıkları hikâyelere kendilerini en çok dahil eden romancılardır.
Sanırım biliyorsun, geçmiş şeylerin umutları var ve biz buna nostalji diyoruz, aynı şekilde gelecek şeylerin de hatıraları bulunmakta, ne tuhaf bir paradoks!
"Sevgide daima başlangıç olmalı; daima sevmeye yeni başlamış gibi olunmalı."
Reklam
Sıradışı kitap kültürü olan bir kadındır, çünkü çok büyük bir açık görüşlülük ile çok fazla kitap okumuştur.Ama işte özellikle, her türlü kabalığa ve sertliğe son derece hassastır. İnsan kabalığının itip kakmasından acı çekmemek için,böyle yaşar, yalnız ve inzivada.
"Yani; birinin gerçekte olduğu kişi, olduğunu sandığı kişi ve başkasının onu sandığı kişi olarak üç ayrı kişiyizdir." "Ve her insan, içinde temel yedi erdemi ve karşıtı yedi erdemsizliği taşır: Kendini beğenmiştir ve alçakgönüllüdür, obur ve kanaatkârdır, kösnül ve edeplidir, kıskanç ve iyilikseverdir, cimri ve eli açıktır, tembel ve çalışkandır, öfkeli ve acı çekendir. Ve kendisinden diktatör de köle de, katil de aziz de, Kabil de Habil de yaratır."
...hayatı boyunca kendini aradı ve bulamadan öldü.
Eski çiftlik evinin kalıntılarını hangi ruh haliyle terk ettiğimi bilmiyordun Felipe. Belki de onlardan bir hapis hücresi, bir tür zindan inşa etmem ve kendimi oraya kapatmam işime yarayacaktır. Ya da, beni de tıpkı Don Kişot gibi ahşaptan bir kafeste, bir öküz arabasında kendilerini özgür zanneden aklı yerinde insanların hareket edişini izlediğim açık arazilerden götürmeleri daha iyi olmaz mı?
Reklam
İşte hepsi bu.
Bu mektuba birkaç satırdan fazla yazmayacağım. Sahile gitmiştim, yalnızdım. Dalgaların kıyısında dolaşan tek bir genç kadının varlığından dolayı daha da bir yalnızdım. Dalgalar ayaklarını ıslatıyordu. Onun tarafından fark edilmeden onu inceliyordum. Bir mektup çıkarttı, onu okudu, iki eliyle mektubu tutmaya devam ederek omuzlarını indirdi; onları yeniden kaldırdı ve yeniden okudu; sonra katlayarak ve yeniden kendi içinde katlayarak mektubu ufak parçalada ayırdı; sonra mendilini çıkarttı, hıçkırmaya başladı ve gözlerini sildi. Denizddn gelen rüzgar gözlerini silmeyi bitirmişti. İşte hepsi bu.
Benim korkularım, insanlığın ahmaklığıyla karşılaşma korkum, komşumun ruhunun çıplak ayak iziyle karşılaşma korkum, bir fil gibi yan yan yürümüyordu. Beyaz mı yoksa siyah zemin üzerinde mi?
Hayır, hayır, hikâyeler duymak istemiyorum. Hikâyeler? Onlara ihtiyacım olduğunda kendim yaratırım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.