Tanımadığım insanların beni görmeye gelmelerine alışkındım. Onlarla nasıl başa çıkacağımı da biliyordum. Hiçbir soru sormadan ya da cevap vermeden, sadece sırıtıp duruyordum. Sırıtmama yeterince maruz kaldıklarında er ya da geç bıkıp gidiyorlardı. Buna bir tür irade yarışı demek de mümkündü.