Kitabın ilk yarısını sevdim. Beklentim olmadığı, benzer temada da kötü bir kitap okuyup hadi bakalım ikinciye rastgele modunda başlayınca hele ilk yarı iyi geldi. Sonrası ise bir yazarın kaleminden değil; gelişim çağındaki azgın bir oğlanın düşüncelerinden fışkırmış olabilir.
Zenginlerin okuduğu yatılı bir okuldayız. Bu sefer kız da oğlan da kitaptaki tüm karakterler de zengin. Fakir arkadaş, fakir sevgili, fakir edebiyatı yok. Kızımız Wren güzel, zeki. İnanmazsınız Crew da yakışıklı, hem de zeki. Ama Wren'in babası kontrolcü, kızına düşkün. Wren babasına evlenene kadar bakire kalacağına dair söz vermiş, hatta bir de bu söz için balo yapmışlar, yüzük takıyor filan falan. Masumiyet abidesi kızımız herkes tarafından örnek alınıyor, seviliyor. Hatta başta diğer kızlar da Wren'in bu trendini takip edip yüzük filan takıyorlar.
Ama yaş ilerledikçe küçük sınıflar hayran kalsa da yaşıtı kızlar Wren'i fazla mükemmel, itici, yargılayıcı buluyor. Wren bu gerçeklerle Crew ile yakınlaşmaya başlayınca karşı karşıya kalıyor. Okulda sapık bir öğretmen, ailesiyle ilgili sorunlar da baş göstermeye başlıyor. Crew ile ilişkisi de babasına verdiği sözü artık bir istekten ziyade yüke çeviriyor. Derken kitabın ikinci yarısı başlıyor ve Crew ile Wren bir çift tavşana dönüşüyor. Konu monu kalmıyor. Böyle devam edemez kitap diyorsunuz, ediyor.
Tamam kitabın ilk yarısının da aman aman bir olayı yok da ikinci kısım direkt kitap değil :(