Muharrem Kaşıtoğlu sözleri ve alıntılarını, Muharrem Kaşıtoğlu kitap alıntılarını, Muharrem Kaşıtoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Askerlerinin tam bir teslimiyet halinde, kıpırdamadan durduğunu görünce eliyle işaret edip yanına çağırdığı İsmail Çavuş'a, "Askeri yokla, eksiği gediği olan var mı, bak. Sonra da istirahat molası ver. Biraz dinlensinler, yol yürüyeceğiz," dedi.
Karaya çıkan askerler birkaç saatlik bir yürüyüşten sonra Çanakkale'nin küçük bir köyüne ulaştılar. Kumandan, köyde askere istirahat verdi. Sonra da askerlerine dönerek "Evlatlarım, bundan sonraki durağımız artık bizim mevzimiz olacak. Mevzimiz yani evimiz olacak. Bize emanet edilen şeyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Artık vatan bize emanettir. Hepinizi şimdiden alınlarınızdan öperim," dedi.
Kendi yastıklarına gölge salmasın
Çocuklarının öpüşleri onlara anlat
Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar
Ruhların içindeki müzikle karşılıklı
Kapalı çarşı içinde bir sigara
Bir keman kılıfı senin saçlarına sürünen yağ
Onlara anlat kadınların gözlerinin içinden geçer
Kapalı Çarşı ve Kapalı Çarşı’yı götüren saat Bir inci gerdanlık dumanları
"Mehmet, korkmayasın sakın. Allah'ın dediği olur. Şehitlik varsa kaderimizde işte burada olacaktır. Yoksa yedi düvel bir araya gelse Allah'ın verdiği bu canı alamaz."
Mehmet, önce Asım'a sonra denize doğru bakarak "Doğru dersin. Korkmam elbet, biz vatan için bir canın hesabını tutacak değiliz," diye karşılık verdi.
Dönem Ödevi
Okullarda o işkence hâlâ devam ediyor mudur acaba?
İtinayla hazırlardık ve sayfalarca yazmaktan dolayı elimize kramp girerdi. Düz beyaz bir kağıt alır, onun altına çizgilerini kalınlaştırdığımız bir kağıt koyar, kaymasın diye ataç koyar ve dolmakalemin akmaması için dua ederdik. Çünkü aksi takdirde yeni baştan yazmak zorunda kalırdık. Tükenmez kalem niye kabul edilmezdi, bunu biri mutlaka açıklamalı! Sırf ödevin görsel olarak resmiyet arzetmesi için mi dolmakalem kullanılırdı? Bunu bugün bile hâlâ anlamış, çözmüş değilim.
Çünkü burası Bizans'ın ve Osmanlı'nın hem yönetim hem de dini merkezi. Bak işte, Topkapı Sarayı ve Ayasofya tüm yapılaşma bu merkezler etrafında şekillendiği için bu kadar çok tarihi yapı var.
Vatka
O dönemi yaşayan çocuk ve gençlerden hemen herkes vatkadan nasibini almıştır! Nedendir bilinmez vatka her yerdeydi. Bir ara, spor ceketlerde, kazaklarda, gömleklerde ve hatta penye tişörtlerde bile vatka vardı.
"Evlatlarim, bundan sonraki duragimiz artik bizim mevzimiz olacak. Mevzimiz yani evimiz
olacak. Bize emanet edilen seyin ne oldugunu hepimiz biliyoruz. Artik vatan bize emanettir."