Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Çalık

Mustafa ÇalıkMilli Kimlik Milliyet Milliyetçilik yazarı
Yazar
Derleyen
7.5/10
20 Kişi
70
Okunma
40
Beğeni
4.181
Görüntülenme

En Eski Mustafa Çalık Sözleri ve Alıntıları

En Eski Mustafa Çalık sözleri ve alıntılarını, en eski Mustafa Çalık kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vatanı sevmenin sorumluluğu, icab ederse uğruna ölümü göze almaktan ibaret değildir; vatanı mamur, milleti müreffeh hale getirebilmek için daha çok yaşamaya gayret etmek ve herkesten çok çalışmayı, herkesten erken kalkmayı da göze almak ve herkesten daha iyi işler, dostun değil düşmanın bile beğeneceği kadar iyi işler yapabilmektir.
Etnik menşe ve işaret ettiği soy bağı ve soydaşların ana dili olarak Türkçe, elbette ki Türklüğün başlangıç noktasıdır ve ona dahildir ama Türklük buna indirgenemez; zira her milli varlık gibi Türk ve Türklük de başladığı yerde yani tarih sahnesine çıktığı noktada donup kalmış değildir. Uzun ve zengin bir tarihi tecrübe yaşamıştır. Bu tarihi ve tarihin zengin tecrübesini yok sayıp onun ilk kaynağındaki ham vasıflarından kalkarak tanımlama çalışmak onun bu macera içerisinde ürettiği değerleri de gerçekleştirdiği beşeri ve medeni inkişafı da kaale almamaktır.
Reklam
Türklük, bizim şimdi icad ettiğimiz bir zoraki bir kavram değil, yaşadığımız tarih ve biriktirdiğimiz medeni tecrübenin yaşayan değerleridir.
15 TEMMUZ
1) Gülen Cemaati bugün için belki “öldü”, ama bilmeliyiz ki, ruhu “istikamet”ten çok “kerâmet”e meraklı diğer bütün cemaat ve dergâhlarda ve onların “Gassâl elinde meyyit” olmaya can atan müntesibleri arasında “kol geziyor”!.. 2) Dürüstçe çalışıp, ter dökerek kazanıp haysiyetiyle alnı açık, başı dik gezmek, yürümek yerine herhangi bir kanatlı hayvan gibi havalarda uçmanın hayâliyle eteğine yapışacak “ermiş” arayan bunca miskinin bulunduğu yerde, “the Cemaat” gider, “another Cemaat” gelir; Gülen gider, yerine başka bir soytarı “Mehdi”liğe soyunur!.. 3) Şeyhlerin âlimlerden daha itibarlı olduğu bir memlekette; okuyandan çok “zikir” çekenin, düşünüp soru sorandan çok “râbıta” edenin rağbet gördüğü bir cemiyette ne “Cemaat” biter, ne “Mehdî”nin arkası kesilir!.. 4) Kâşiflerin, mûcitlerin nasıl çalıştığını, nasıl yetiştiğini merak etmeyip de “aktâb” ve “agvâs”ın kendilerinden menkûl kerâmet rivâyetlerini ezberlemekle mutmain olan Müslüman semtlerinde keşif de olmaz îcât da; sonunda “zikirmatik”ler bile Çin’den gelir. 5) Cenab-ı Allah’ın en büyük nimeti olan aklı küçümseyen, “akıl’ı akıl ile iptal etmek” türünden hezeyanları dillerinden düşürmeyen bilgisiz demagogların “büyük üstâd” muamelesi gördükleri bir câmiâda daha nice “hoca efendi”lerin çıkacağını fehmedememek sâdece ahmaklık değil, aynı zamanda mes’uliyetsizliktir!
YARAMIZ İÇERİDE VE DERİNDE
15 Temmuz’da yaşadıklarımızı daha evvel birisi bize fantastik bir hikâye olarak anlatsaydı ve sonunda da, ‘’Bir gün bu ülke böyle bir hadise yaşayacak.’’ deseydi, ona sadece gülerdik. Bırakın 27 Mayıs’ı, 12 Eylül’ü yahut 60’ların başlarındaki Talât Aydemir kalkışmalarını, 28 Şubat gibi ‘’post-modern’’ bir müdahaleye bile ihtimâl vermezken başımıza 15 Temmuz gibi bir ‘’fâciâ’’ nasıl geldi? Kimse zannetmesin ki, bu hâdise içimizdeki ‘’sapkın’’ bir cemaatin canı ‘’hâin’’ olmayı çektiği için dışarıdaki ‘’düşman’’la işbirliği edip devlet ve memleketimizi ele geçirmeye kalkışmasından ibârettir! İlk önce ‘’doğru suâller’’ sorarak düşünmeye başlamak zorundayız. Sorulacak ilk mantıklı suâl şudur: ‘’Biz cemiyet ve memleket olarak bu kadar ‘’kariyer sâhibi psikopat’’ı nasıl yetiştirdik? Başka bir ifâde ile bu zümrenin sergilediği melânete bakınca, ‘’Bu Kur’an’sız, Peygamber’siz, hâsılı İslâm’sız Müslümanlık bin senelik İslâm toprağında nasıl yeşerdi?’’
"Belki de tarihî ve en hakikî kimliğimizin ‘nirengi’ noktasına tutunarak ayakta kalabilme şansımız olacak. O ‘nirengi’yi ‘sentez’ ifade demez, zaten ‘sentez’le de olmaz; ‘tevhid’ lâzımdır, tevhid! ‘Türk-İslam tevhidi!..’"
Reklam
"Ülkücü milliyetçiliğin hedefi Türkiye’de cepheleşmek değil, hedef olduğu husûmete karşı, Türkiye’yi tek cephe haline getirecek bir azim, irade ve gayretin sahibi olmaktır. Bu olursa arkası nasıl olsa gelecektir."
"Ülkücülük, Türk Milleti’nin ruhunda barındırdığı, ma’şeri şuurunda yaşattığı manevi, milli ve tarihi iddiaya sahip çıkma azmidir."
198 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.