Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mustafa Mencütekin

Mustafa MencütekinLacan ve Sinema Sanatı yazarı
Yazar
Çevirmen
7.0/10
2 Kişi
8
Okunma
0
Beğeni
506
Görüntülenme

Mustafa Mencütekin Sözleri ve Alıntıları

Mustafa Mencütekin sözleri ve alıntılarını, Mustafa Mencütekin kitap alıntılarını, Mustafa Mencütekin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kötülük, kendisinin her tarafında kötülük algılayan nazarın tam içinde ikamet eder: Ötekine karşı hoşgörüsüzlük, kendisinin etrafındaki herkesi hoşgörüsüz ihlalci Ötekiler olarak algılayan nazarın tam içinde ikamet eder" şeklinde hükmetmiştir Hegel. (Zizek, 2006)
Sayfa 23 - Arı Sanat, 1. Basım, Eylül 2014
"Görünürlüğün söz konusu olduğu bu ortamda, her şey bir tuzaktır." -J. Lacan
Sayfa 9 - Arı Sanat, 1. Basım, Eylül 2014
Reklam
Sinematik imge bizi altta yatan sembolik yapıya ve maddesel sinematik algıya karşı kör eden bir tuzak olan düşsel bir aldanma rolünü oynar. Bir film izlerken, imgeleri bizim için yaratan üretim fiilinden bihaber kalırız. İllüzyona kendimizi kaptırınca, ekranda gördüklerimiz üzerinde bir kontrol hissine kapılırız. Bu kuramsal yaklaşım 'nazar'ı düşsel aldanmanın anahtarı olarak kavrar.
Sayfa 25 - Arı Sanat, 1. Basım, Eylül 2014
Psikanalizin yardımı ile filmde, daha doğrusu bir sanat eserinde ele alınması ve anlamlandırılması gereken şey, filmlerin özneleri, karakterlerden yola çıkarak bir toplumdaki gelişim sürecini, toplumun geçirdiği evrim/dönüşümler sürecini gözlemlemektir.
Sayfa 18 - Arı Sanat, 1. Basım, Eylül 2014
Lacan'ın psikanalize tabi tuttuğu birinin vaktiyle söylediği gibi: 'Hepimiz akıl hastasıyız fakat hepimiz deli olmaya mecbur değiliz'; ve Lacan'ın kendisinin dediği gibi: 'hepimizin, delüzyonel hastalarla ortak küçük bir yönümüz vardır".
Günümüzdeki filmler "devinimli bir karpostal destesi değil, insanlığın adeta bir nüshası" gibidirler.
Sayfa 17 - Arı Sanat, 1. Basım, Eylül 2014
Reklam
Zizek, pomografideki bakışımızın "herşeyi gösteren bir resme karşı aptalca atılan bir nazar" olduğunu savunur. Bunun yanında, Zizek pornografik bir görüntüde izlenenlerin, yani "ötekinin", "bizim dikizci zevkimizin bir nesnesi haline geldiği" düşüncesine karşı çıkarak, aslında "izleyicinin kendisinin nesne konumunda olduğunu", izlenilen pornografi görüntüdeki "öznelerin bizi cinsel yolla tahrik etmeye çalışhklarını" ve "biz izleyicilerin felçli nesne-bakışına indirgenmiş" olanlara dönüştüğümüzü belirtmektedir (1992: 86).
Sayfa 27-8, "nazar" burada Lacan'ın "le regard" (bakış, kem göz) kavramına karşılık alınmıştır.Kitabı okudu
"... Fantezinin hazzı nesnelere sahip olmakta değil, nesneleri düzenlemekte yatar" (Cowie, 1997: 133).
Laplance ve Pontalis Freud'un 9 Kasım 1915 tarihinde kaleme aldığı Lou Andreas-Salome'ye Mektubu'ndan çok ilginç birkaç satırdan bahseder. Ki bu satırlar psikanalizin ilk günlerinde Freud tarafından nasıl algılandığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Şimdiki algı ve kabulle karşılaştırıldığında ciddi bir tenakuz belirginleşir. Ne diyordu Freud: "Senelerce düşünsem psikanalizin başkalarına bu kadar çok şey ifade edebileceğine ya da birisinin benim kelimelerimde bu kadar çok şey okuyabileceğine inanmazdım" (2000:v ).
...özne hakimiyet arzusu gütmektedir, ancak "bu hakimiyet arzusu özne için mühim değildir;...özne hakimiyet arıyor gibi görünürken, aslında nesneyle bağlantı kurmanın daha az travmatik bir yolunu bulmaya çalışmaktadır" (McGowan, 2007: 11).
Reklam
Arzu ile kişiye "sorgulayarak ve meydan okuyarak" dünyasının değiştirilmesi "telkin" edilir. Fantezide ise, "tatmin edici cevaplar bulunarak" kişinin yaşadığı dünyadan"olduğu gibi hoşnut olması" telkin edilmektedir. Arzu ve fantezi arasında bir denge kurulması gerekir. Kişi kendini fazlasıyla arzu ederken buluyorsa, "kendini ezen sosyal düzen karşıtı bir ayaklanma" ihtimali doğacaktır. Diğer yandan, eğer fazla düş kuruluyor ise, kişi kendini "bu düzenin ebediliğine etkin bir biçimde bağlamak çabasından" vazgeçecektir (McGowan, 2007: 127-128).
Sayfa 59-60Kitabı okudu
...sinema seyirciyi ekrandaki görüntülere dair herhangi bir "soru yöneltemeden şekillendirebilme" özelliğine sahiptir (McGowan, 2007: 124).
...objet petit a "kayıp, arzu edilen bir nesne olmak için kendisini özneden ayıran bir nesnedir"; ve zaten bu hali nesnenin arzu edilen olmasını sağlar, söz konusu "nesne ancak yok olduğu zaman varolabilir" (McGowan, 2007: 5).
Lacan her ne şekilde olursa olsun "gözün gerçek işlevinin, hırsla dolu, kem göz olması" niteliğinin ortaya çıkacağına inanmıştır (Jacob, 2009: 242).
Görüşü benlik ile tanımlayarak, benlik ya da ego, kültürel yapıları ve görüntünün çerçevesini maskeler. Nevrotik semptomlar, dil şürçmeleri, unutmak, rüyadaki imgeler vd. gibi müphem durumlarımızın süreksizliği sosyal içeriğin kaygı merkezli patlamasını belirtir. Psikanalitik kavramlar kesin ve belirli bir şekilde nasıl birşeyin öbürünün yerine geçtiğini açıklar. Kısacası, psikanaliz bir saklama, yerine geçirme, tanımalama kuramıdır. (Saper, 1991: 33)
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.