Mutay Öztemiz

Süryaniler yazarı
Yazar
8.5/10
4 Kişi
22
Okunma
2
Beğeni
676
Görüntülenme

Mutay Öztemiz Sözleri ve Alıntıları

Mutay Öztemiz sözleri ve alıntılarını, Mutay Öztemiz kitap alıntılarını, Mutay Öztemiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
t.c. anayasasındaki
163. madde, temel olarak, devletin ekonomik, yasal, siyasal ve toplumsal düzenini dinsel inanç ve kurallara uydurma amacıyla propaganda yapılmasının ve örgütlenilmesinin suç sayıldığı maddedir.
Süryani topluluğunu tanımlayan en önemli özellik din, ikincisi ise dildir. Süryaniler, modern Aramiceyi anadili olarak kullanmasa da, kili- sede kullanılan Süryanice aynı zamanda topluluğu birleştiren bir etken- dir. Süryanilerin birçoğunun, ne klasik Süryanice ne de modern Ara- mice anlamamasına karşın, Süryani alfabesini bilmektedir. İlginçtir ki, "Ortadoğu'daki Hıristiyanlar, Süryani alfabesi kullanarak birçok Arapça kitap yazmıştır."4 Demek ki, dil unutulmuşsa bile, kimlik açısından alfa- besine hâlâ önem verilir. Arapça, Kürtçe veya Türkçe konuşan Süryani- ler,pi šlōmō gibi selamlaşmaları, genel olarak bilip kullanmaktadır
Sayfa 21 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
Süryani Hıristiyanlığı, Konstantinopolis'teki Ortodoks Patrikhane- si'ne bağlı olan kiliselerden farklıdır. Bu farklılık sadece Tanrıbilim açısından değildir, inancın duyulup yaşanmasında da fark edilebilmek- tedirEdessa ve Mezopotamya'daki Hıristiyanlık, Helenistik dünyadan bayağı farklı olan, kısmen Sami bir çevrede oluşmuştur. Sami geçmişi olduğu görülebilen yazarlardan biri, aşağı yukarı 306 yılında Nisibis (Nusaybin)'de doğup 373 yılında Edessa'da ölen şair ve Tanrıbilimci Efrem'dir. Efrem, Süryanicede leppi (Mor Afrem "Aziz Efrem") olarak tanınmaktadır.
Sayfa 15 - AyrıntıKitabı okudu
Dünyanın her yerinde kadınlar hala insan eliyle oluşturulan uygarlığın doğuşundan beri neredeyse değişmeyen, tuzağa düşürülmüş cinsel bir köle durumundadır. Çünkü insan soyu evrensel ataerkil üstünlük inancını bir gram bile azaltmamıştır.
Sayfa 87
Özellikle 1843-1846 yılla- rı arasında yaşanan ilk trajik olaylar, 1915'teki olayların öncüsü gibidir. Kürt aşiretlerinde iktidarın el değiştirmesi klasik ortaçağ zihniyeti ile işlemekte yani soya dayalı olarak yönetici, yönetimi ele almaktadır. Söz edilen yıllarda, Hakkâri bölgesinde Kürt ve Nasturi aşiretleri bir arada yaşamaktadır. Aynı Kürt aşiretinden iki kişinin (amca ve yeğen) aşire- tin başına geçmek istemesi ve bunlardan yeğen olanın Nasturi Patriği Mar Şamun tarafından desteklenmesi nedeniyle Nasturiler, Kürtlerin hedefi haline gelecektir. Kürt lideri Bedirhan, 1843 yılında aynı bölge- den 10.000 Nasturi'yi, teslim olmalarına karşın, aşiretine öldürtecektir. Buna dair önemli bilgilerden biri, o dönem bölgede misyoner olarak görev yapan A.H. Layard tarafından aktarılmaktadır. 1847 yılında İngiliz, Rus ve Amerikan temsilcileri, Bedirhan ve aşi- retine Osmanlı Hükümetinin müdahalede bulunması konusunda bas- kı yaparlar. Tepkilerin artması üzerine, Osmanlı Hükümeti tarafından Cizre'ye gönderilen güçlü bir ordu, Bedirhan'ı mağlup eder ve Bedirhan 1847'de teslim olarak İstanbul'a getirilir. Buradan sekiz yıllığına Girit'e sürgüne gönderilen Bedirhan, oradan Şam'a geçer ve 1870 tarihinde Şam'da ölür.52 Hıristiyanlar bu olaylardan şunu öğrenmişlerdir ki ancak misyonerler aracılığıyla, Batıya seslerini duyurabilirler.
Sayfa 39 - AyrıntıKitabı okudu
“Her kadın hala annesinin dizinde erkeklerin daha önemli olduğunu öğrenerek yetiştirilmektedir.”
Reklam
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.