Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.32
En Eski Natasha Bowen Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Natasha Bowen sözleri ve alıntılarını, en eski Natasha Bowen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bir kitap düşleyelim; içinde bolca mitoloji, denizkızı, faktastik ögeli, kadim kalıntılar, eski bir dil, tanrıçalar ve macerayı ekleyelim. Ee elimizde ne var? Serinin ilk kitabı Denizin Teni tam kaşımızda yavaş başlayıp hızlı bir kurgu ile bizleri kendine aşık edecek.
Uzun zaman önce Simi tanrılara dua edip şükreden bir kızdı. Fakat şimdi bir denizkızı olarak kutsal bir göreve sahiptir. Denizlerde ölen kişileri bir araya toplayıp onları yapacakları yolculukta kutsamakla görevlidir. Denizin belli başlı kurallarından biri her ölü ruhu yerine yani Tarıçaları Yemoja'ya teslim ederken kutsamak ise ya bunun tam zıttı bir durum olursa ne olur? Simi bir gün denize düşen genç delikanlıyı kurtarır, ölmediğinden o kadar emindir. Ve bu yüzden kuralları çiğner. Elbette bunun bir bedeli olacaktır, tabii Tanrıça'yı ikna edebilirse işler başka bir boyut kazanabilir.
Kadim büyülerin ve fantastik canavarların olduğu bir yolculuğa çıkacak olan Simi için artık hayat çok daha zor geçecek. Genç okurlar için tavsiye edebileceğim bu kitap serinin ilk kitabı olarak beni mutlu etti. Merakla serinin devam kitaplarını beklerken en beğendiğim unsur mitolojik unsurları okumaktı. Eğlenceli bir serüvene başlamak isteyenler kaçırmasın.
#denizinteni #natashabowen #renkitap
Simidele öldükten sonra denizlerin yaratıcısı Yemoja tarafından bir -Mami Wata- yani deniz kızına dönüştürülmüştür. Onun hayatı artık okyanusların derinliklerinde, deniz canlıları ile birlikte devam etmektedir. Görevi ise denizlerde ölen insanların ruhlarını toplayıp, sonsuzluklarına yapacakları yolculukta onları kutsamak için Yemoja’ya getirmektir.Simidele her ne kadar denizde eski hayatını hatırlamasada ve karaya her çıktığında anılar zihnine hücum etse de bir şekilde yeni yaşantısına alışıp, ayak uydurmaya çalışmaktadır.
Aslında her şey bir bakıma da yolunda gitmekteydi . Taki bir gün yeniden denize atılan genç adamı buluncaya kadar. Görevi ölü ruhları toplamak olan Simidele karşısına çıkan genç adamı görünce ne yapacağını bilemez çünkü genç adam ölmemiştir. İçgüdüleri ile hareket eden Simidele genç adamı kurtarır.
Fakat bu yaptığı maalesef yasaktır . Bunun içinde hem kendi, hem diğer deniz kızları hem de yaratıcısının başı büyük belaya girecektir. Bundan kurtulması için ise bir tek yolu vardır.Simidele tüm deniz kızlarını ve Yemoja’yı kurtarmak için Büyük Yaratıcı’yı bulmak ve ondan af dilemek zorundadır.
Ama bu hiç de kolay değildir . Çünkü Büyük Yaratıcı’ya giden yol fantastik yaratıklar, kadin büyüler ve bir sürü tehlike ile doludur. Bu yolculukta ise ona yardım edecek kişi denizden sağ çıkardığı Kola’dır. Ama Kola’nın da sakladığı sırları vardır.
Peki Simidele amacına ulaşabilecek mi?
Kola’nın sakladığı sırlar neler?
Simidele öldükten sonra denizlerin yaratıcısı Yemoja tarafından deniz kızına dönüştürülür. Okyanusun derinliklerinde deniz canlıları ile yaşamaktadır. Artık görevi, denizlerde ölen insanların ruhlarını toplayıp sonsuzluklarına yapacakları yolculuk için tanrıçaları Yemoja'ya getirip ruhlarını kutsatmaktır. Simidele insan olduğu zaman ki hatıralarını puslu olarak hatırlar. Her karaya çıktığında anıları zihnine hücum eder. Görevlerini kusursuz yerine getirir. Fakat bir gün Afrikalı bir delikanlının denize atıldığını görür. Genç delikanlı ölmemiştir ve hiç yapmaması gereken bir şey yapar. Kadim yasaları çiğneyerek genç adamı kurtarır. Yaptığı bu hatanın büyük bir bedeli vardır. Sadece kendini değil diğer deniz kızlarını, yaratıcısını tehlikeye düşürür. Bu hatanın tek çaresi büyük yaratıcıdan af dilemektir. Tabiki çıkacağı bu yol kolay değildir.
Hikayenin içinde çok farklı tanrılar, tanrıçalar ve fantastik yaratıklar vardı. Deniz kızlarına ve mitolojiyi seviyorsanız kesinlikle keyif alacaksınız. Serinin ilk kitabı ve merakla okudum. Herkese hitap eden bu güzel kitabı tavsiye ederim.
Selamlar. Nasılsınız? Ben gerçekten çok iyiyim. Buradaki dostlarım ile bir araya gelmek bana çok ama çok iyi geldi. Bugün sizleri büyülü bir deniz evrenine davet etmek için geldim. Hazır mısınız?
Ölümünden sonra kara yaşamı bitip, deniz yaşamı başlayan denizkızı Simi kutsal bir göreve sahiptir. Bu görev denizde hayatını kaybeden insanların ruhlarını toplayıp, kutsaması için Yemoja'ya götürmektir. Bu döngü, deniz yaşamı, karaya çıktığın da hatırladıkları ile birlikte yaşamında bir düzen bulan Simi birgün yasak olduğunu bile bile bir şey yapar. Denize atılan genç bir adam ve onun ölmemiş olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalınca onu kurtarır. Kendisi ve tüm deniz canlıları için işleri karışık hale getiren Simi 'nin büyük yaratıcıdan af dilemekten başka çaresi kalmaz. Lakin büyük yaratıcıya giden yol hiçte kolay bir yol değildir...
Allahımmm bayılıyorum #fantastik kitaplara. Büyüler, sihirler, kadim yaratıklar, tanrılar, tanrıçalar.. Hepsine düşkünlüğümü biliyorsunuz. Seri en başta denizkızı konsepti ile kalbimi çalmıştı ama okudukça her şey daha da ilginç olmaya başladı. Tek düze başlayan bir kitap bir anda nirvana seviyesine ulaştı. Dedigim gibi başta bir ne okuyorum diye başladım ardından neler oluyor dedim. Ayy erkek karakterimiz Kola işin içine girince zaten kitap resmen merak, sır ve gizem dolu bir hal aldı. Kitaptaki mitoloji türü ise beni mest etti ki bir başka aşık olduğum türdür kendisi. Umarım serinin devamı için çok beklemeyiz.
Denizin Teni
Kitap tam anlamıyla mitoloji yönündan doyurucu. Ben çok severek okudum kitaba alısma sürecim olmadı direkt olarak kendimi içinde buldum. Simi'nin macerasına ortak olduğum için çok mutluyum bu kitabı alarak mükkemmel bir tercih yapmışsım. Sizinde seviceğinizi düşünüyorum.
Kadim bir inanç, tanrıçalar ve deniz halkı gibi mitolojik ve fantastik öğelerle bezeli, akıcılığı ve konusuyla maceraya doyacağınız bir roman. Ilk kez bir Afrika mitolojisi okudum ve hayli ilginç geldi bana.
Okyanusun derinlikleri, deniz kızları ve mitolojik esintiler barındıran macera dolu bir kitap.
Simidele denizlerin hükümdarı Yemoja tarafından denizde ölenlerin ruhlarını toplamak için görevlendirilir. Fakat bir gün kurtarmak istediği gencin ölmediğini fark eder, yasaları çiğneyerek onu ölüme terk edemeyerek kendini ve bütün Mavi wataları tehlikeye atıp onu kurtarır. Bu hatasının telafi etmenin bir yolu vardır , o da büyük yaratıcıdan af dilemektir. Büyük yaratıcıya ulaşana kadar onu engelleyen büyük yaratıcıya isyan eden düşmanlarıyla mücadele eder.
Çok beğendim herkese tavsiye ederim.
Mitolojik unsurlar barındıran ve aynı zamanda denizle bağlantılı bir kurgu oluşturmuş yazar. Ben severek okudum. Heyecanla sayfaları çevirdim. Bazı yerleri birazcık ağır ilerlese de genel olarak ilginç ve güzel bir kitaptı. Sonu beni epey üzdü. Ben daha farklı hayal etmiştim, birazcık hayal kırıklığına uğradım. Yine de okuması kolay bir kitaptı...
Simi, daha önce insan olan ancak sonrasında Yemoja Ana tarafından Mami Wata'ya dönüşen bir denizkızı. Amacı köle ticareti yapan gemilerden öldürülüp denize atılan kölelerin ruhlarını toplayıp evlerine geri dönmeleri için dua etmek.
Bir gün bir gemiden atılan Kola'yı buluyor. Tam ruhunu toplayacakken onun ölmediğini görüyor ve yasak olan şeyi yaparak onu kurtarıyor. Yemoja Ana, onun Olodumare'den yaptığı şey için özür dilemesi gerektiğini söylüyor. Macera böyle başlıyor. Kola ailesinin yanına dönmeye çalışırken Simi de Olodumare ile görüşmek için yüzüklere ulaşmaya çalışıyor. İkisi beraber maceralara atılıyor, birçok kez birbirlerinin hayatını kurtarıyorlar...
Acaba Simi yüzükleri bulabilecek mi? Peki ya Kola evine dönemezse? Neden bir arada olmaları gerekiyor? Yüzükler kimde?..
Keyifli okumalar dilerim...
İlk başta kitabı gerçekten istekle okumak için mitolojiyi çok sevmeniz, rahat kafayla okuyup o kitabın dünyasına girebilecek mentale sahip olmanız ve yavaş gelişen olaylara rağmen kitaba devam etme isteğine sahip olmanız gerekiyor. Simidele öldükten sonra denizlerin yaratıcısı Yemoja tarafından geri getirilir ve ruh toplayıcısı olarak denizde ölen insanların ölüme olan yolculuklarına yardımcı olmaktır. Görevini yaptığı sıra bir genç adam bulur fakat adam daha ölmemiştir ve Simidele kuralları yok sayarak Kola isimli genç adamı kurtarır. Sonrasında kendi türü ve Yemoja tehlikeye gireceği için Büyük Yaratıcı'yı bulup ondan özür dilemek için Kola ile yola çıkar. Normalde mitoloji ilgimi çeker, ama isimleri ve kendi dilleri vs okurken beni biraz yordu ama bunun için de puan kırmak istemedim çünkü gayet de mitolojiye meraklı birinin kitabı beğenebileceğini düşünüyorum. Bunun dışında dünyasına girerken sıkıntı çektim, bazı yerler boşuna uzatılmış gibi geldi bu da kitabın kendi kulvarında çok normal, ama bana yorucu gelen bir eksisiydi. İncelemeye başladığımda dediğim gibi bu temayı sevenler ve yavaş ilerleyen kitaplara aşinaysanız beğeneceğinizi düşünüyorum.
Denizin Teni 2.5/5
Selamlarr! Bugün Afrika mitolojisiyle yazılmış fantastik bir kitaplayım, yine ilklerimi yaşıyorum
Ana karakterimiz Simidele, yalnızca beyazların sürebildiği ve işte sözüm ona “alt tabaka” olan siyahilerin esir alındığı bir gemiden atlayıp intihar ediyor. Ama tabii kutsal Yemoja, denizin dibinde buna benzer insanlar için yas tutarken bir de aralarından 7 tanesini seçip Mami Wata (suların annesi) yapıyor. Simidele de onlardan. Mami Wata olduktan sonra önceki geçmişini tamamen unutuyor. Görevi, suya düşen ölü insanların kutsal yolculuğuna eşlik etmek. Bir gün genç bir adam düşüyor karşısına, tam görevini yapacakken bakıyor ki adam ölü değil ve Simi’nin kuyruğuna bakıyor. İlk defa başına geldiği bu olayda Simi, karaya çıkıp insan formuna girerek adama yardımcı oluyor. Tanrıları kızdırmanın kısa yolu
Bir cümlede bile denizkızı veya siren geçtiği zaman fanı olan ben, bu kitabı sevemedi arkadaşlar ): Kitapta bariz olarak ırkçılığa dem vuruluyor, bunu alın ve fantastiğe yerleştirin. Sürekli olarak gözümüze “koyu kahve bacaklar” “kahve ten” sokulup durdu yani tamam ama okuyucun da en dip racist değil ki Issa gibi çok tatlı yan karakterler vardı ama kitabı kurtarmaya yetmedi. Ben kitaptan daha çok denizaltına dair yaşam bekliyordum, bir ara karada sırtlanlarla falan savaştılar NE ALAKA YA DENİZ TEMALI KİTAPTA SIRTLANLARLA SAVAŞ??? Sözde kitabın konusu Simi’nin kendisini Tanrılara affettirmeye çalışacak olmasıydı ama tüm kitapta Kola’nın ikiz kardeşlerini aradık… İyi ki çabuk okundu da hemen bitti yoksa baygınlık geçirtecek bir kitaptı.