Nil Sakman Ankara’da doğdu. Edebiyat, Dramaturji, Cinsiyet Çalışmaları ve Siyaset Bilimi dallarında lisans ve lisansüstü çalışmalarını tamamladı. On dört yıl Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra İstanbul’a taşındı. Tavanarasındaki Deli Kadın, Giacomo Joyce gibi kuramsal ve edebi yapıtları Türkçeye kazandırdı. Edebiyat ve sanat dergilerinde kuramsal metinleri, öyküleri ve performans metinleri yayımlandı. Halen İstanbul’da eşi ve kedileriyle yaşıyor.
Kendisi gibi bir hayalin peşinde ömür tüketen onlarca insan vardı. Yerkürenin dört bir yanına dağılmış, sessiz ama konuşkan, yalnız ama çoğul, acılı ama güleç, darmadağın bir kalabalık...
Bazı kadınlar vardır ne adına şiir kitabı yazılsın ister ne de şiirlerde ki "O" kadın olmak isterler. Düzenli bahçeleri de sevmez onlar. Sıradandır o bahçeler, dünyanın çürümüşlüğüdür onlar için. Ruhları rutubetlenir onların o sıradan hayatlarda.
Çocukluğundan itibaren farklı, sessiz. Annesinin eleştirilerinden kurtulamayan, herkes gibi
Az evvel Balık Nefesi için birkaç satır cümle kurmak niyetiyle dinlediğim şarkıyı durdurdum. Kırlangıçlar Gibi. "Durmayalım, yolumuz uzun." Sevgili Can Kazaz tam da bu cümleyi yinelediğinde ben de Nil Sakman için aynı hislere büründüm. "Durma, yolun uzun. Durma. Yaz. Daha çok yaz."
Daha evvel novella türü ile ilk kez
Nil Sakman'ı ilk kez Balık Nefesi kitabı ile tanıdım.Epey de zorlandığımı hatırlıyorum okurken.Gerçi bu hikâyenin doğasından geliyor.Her zaman okuyucudan özveri bekliyor hikâye.Süreyya için Novella demek gerek sanırım.Yapı Kredi Yayınları anlatı olarak nitelendirmiş.
Süreyya, romanın taşıması gereken mimari yapı bütünlüğünü taşıdığı için daha