Norah Lange

Onlar Ölmeden Önce yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
56
Okunma
2
Beğeni
478
Görüntülenme

Öne Çıkan Norah Lange Gönderileri

Öne Çıkan Norah Lange kitaplarını, öne çıkan Norah Lange sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Norah Lange yazarlarını, öne çıkan Norah Lange yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hep böyle mi olur? Beyaz olan, yani yaşayan bir taraftayken, yas da hep onun kıyılarına mı vurur? Hangi farklı kan onları bir araya getirmeyi başarır? Biri buğulu camların ardından düşlere giden yolun izini sürerken, öteki yağmurlu ilk akşamı hangi huzursuzlukla seyreder?
Reklam
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘Ne söz verebiliyorum ne de verdiğim sözü hatırlayabiliyorum. Beklemeye, her şeyi ertelemeye ihtiyacım var. Kendimi beklemeye mecbur görüyorum, çünkü beklenmedik şekilde oldu ve yalnızca ona bakmaya cesaret edebiliyorum, şeklini hapsetmenin- kurutma kağıdına geçirmenin- faydasız olduğuna ikna olurken; açgözlülükle yayılışının, değişken ve anlık hatlara nasıl büründüğünün, gizli kehanetin bir musibetin resmini nasıl çizdiğinin seyrine dalıyorum. Değişik, sabırsız bir hüzün beni istila ediyor; haklı olduğunu bilmek için sadece son bir çizgiyi bekliyor.’ . Onlar Ölmeden Önce sınıflandırması çok zor bir metin. Zaman, mekan hatta çoğu zaman anlatıcı bile muğlak. İfadelerin neyi işaret ettiğini görebilmek de kolay değil. Bunlara rağmen güçlü bir kitap bu. Otobiyografik izler taşıdığını hissedebileceğiniz yakınlıkta cümleler var içinde. Arjantin edebiyatının bilindik yüzü Norah Lange ile tanışmak soğuk duş etkisi yarattı bende. Kendisi ile muhabbetimi ilerletmek adına hemen dilimize kazandırılan bir diğer eserini de edindim: 45 Gün ve 30 Denizci. Onu da çok bekletmeden okumak istiyorum. . Şermin Elidar çevirisi, Kardelen Akçam kapak tasarımıyla ~
Onlar Ölmeden Önce
Onlar Ölmeden ÖnceNorah Lange · Everest Yayınları · 07 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
‘…tuhaf bir gürültü duyduğum zaman, gecenin içinden gelen, alışıldık hiçbir şeye uymayan, tekrarlanmayan, kendi içimizdeki farklı ve tanımsız korkulardan kaynaklandığı için ne olduğu doğrulanamayan o tuhaf gürültülerden birini duyduğum zaman, hiçbir şey bana yalnız olmak kadar korkunç gelmezdi.’ . Tek çocuk olduğumdan mı bilmem, geniş aileleri anlamak, çok kardeşli evleri hayal etmek zor gelir bana. Sanki sürekli bir kaosun içinde yaşıyorlar gibi gelir ve bu beni korkutmaktan ziyade, meraka sürükler. Norah Lange’ın anılarını okumak da böyle bir etki yarattı bende. Anne ve babasını, kardeşlerini, çocuk gözlerinden büyük dünyanın nasıl göründüğünü anlatmasını çok sevdim. Hafızasından parça parça kesitler ama bu parçalarda bile hanede hissedebiliyorsunuz. Güçlü bir anneyi görüyorsunuz, küçük tabutlara üzülüyorsunuz.. Bir çırpıda okuduğum kitaplardan oldu Çocukluk Defterleri ~ . Havva Mutlu çevirisi, Utku Lomlu kapak tasarımıyla ~
Çocukluk Defterleri
Çocukluk DefterleriNorah Lange · Can Yayınları · 202343 okunma
“Bazen geçmişi özlerim; minik minik, basit şeyleri,en naif olayları hatırlatan bir nostalji duygusu sarar beni.“
Sayfa 70 - Can YayınlarıKitabı okudu
Giden bir tren,gelen bir tren.Çocukluğumuz bir kasaba istasyonunda öylece kaldı.
Reklam
Herkesin hayallerinden söz ettiği bir akşam Marta birden anneme, "Kadınlar bir adamı sevip sevmediklerini nasıl anlarlar?" diye sordu. Sorularımıza her zaman büyük bir ciddiyetle cevap verdiğini ancak yıllar sonra fark ettiğim annem bu kez gülümseyerek cevap verdi: "Çok basit. O adamı gülünç durumlarda hayal etmesi yeter. Örneğin, bir kerpiç duvarın üzerine çıkmış, şarkı söylerken... Bu sınamayı geçebiliyorsa ve itici gelmiyorsa, o adamı gerçekten seviyor demektir."
Sayfa 155Kitabı okudu
"Öylesine güçlüydü ki bir meşe gibi kırıldı. Fırtınadan sadece sazlar zarar görmeden çıkar."
Sayfa 111 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Kâğıttan kocaman şapkalar yapmış, beşimiz birden aynanın önünde ayakta, her birimiz kendi görüntüsünün karşısında yan yana dizilmiş, gözlerimize yansıyan gölge- yi ve başımızdaki gazete kâğıdına rağmen pencereden gelen ışığın saçlarımızda yarattığı parıltıyı seyrediyorduk. Birden kapı açıldı, içeri giren rüzgâr başlarımızın üzerinde dolaştı.Kardeşlerden biri, "Kimin şapkası önce düşerse o diğerlerinden önce ölecek," dedi.Kimse hile yapmasın diye birbirimizin kollarından tutarak önce kim ölecek oyunu oynamaya başladık……Epey bir süre, aynanın karşısına dizilmiş kafalar aklıma geldikçe hayalimde sonsuza kadar üzgün kalacak kederli yüzler canlandı. Rüzgârın ölüme en yakın olan kardeşimizi işaret etmesini bekleseydik belki de daha iyi olurdu diye düşündüm; o zaman hepimiz ona karşı daha yumuşak ve anlayışlı davranırdık.”
Sayfa 42 - Can YayınlarıKitabı okudu
Çocukluğu birinin gelmesini bekliyormuş gibi tetikte,ama gelmesine yardım etmeden,ciddi,kayıtsız,umursamaz bir dünyada geçti.
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.