‘…tuhaf bir gürültü duyduğum zaman, gecenin içinden gelen, alışıldık hiçbir şeye uymayan, tekrarlanmayan, kendi içimizdeki farklı ve tanımsız korkulardan kaynaklandığı için ne olduğu doğrulanamayan o tuhaf gürültülerden birini duyduğum zaman, hiçbir şey bana yalnız olmak kadar korkunç gelmezdi.’
.
Tek çocuk olduğumdan mı bilmem, geniş aileleri anlamak, çok kardeşli evleri hayal etmek zor gelir bana. Sanki sürekli bir kaosun içinde yaşıyorlar gibi gelir ve bu beni korkutmaktan ziyade, meraka sürükler. Norah Lange’ın anılarını okumak da böyle bir etki yarattı bende. Anne ve babasını, kardeşlerini, çocuk gözlerinden büyük dünyanın nasıl göründüğünü anlatmasını çok sevdim. Hafızasından parça parça kesitler ama bu parçalarda bile hanede hissedebiliyorsunuz. Güçlü bir anneyi görüyorsunuz, küçük tabutlara üzülüyorsunuz..
Bir çırpıda okuduğum kitaplardan oldu Çocukluk Defterleri ~
.
Havva Mutlu çevirisi, Utku Lomlu kapak tasarımıyla ~