Bektaşilerden, susamlı simit sever birine,
Tebelleş olmuşlar ikindileyin:
“Yürü bakalım yargıç önüne, önünü de ilikle e mi?”
Öfke hep topuğunda zaten Devletlinin:
“Ulan, göz göre göre oruç yenir mi?”
“Yo, özrüm var, hoş görüle...”
“Özrün de ne?”
“Hastayım.”
Kuşkuyla üstelemiş Yargıç:
“Hastalığın neymiş bakalım?”
“Açım aç... Açım!”