Ömer Faruk Korkmaz

Tefekkürden Teyakkuza yazarı
Yazar
Çevirmen
9.6/10
129 Kişi
586
Okunma
196
Beğeni
7,2bin
Görüntülenme

Ömer Faruk Korkmaz Gönderileri

Ömer Faruk Korkmaz kitaplarını, Ömer Faruk Korkmaz sözleri ve alıntılarını, Ömer Faruk Korkmaz yazarlarını, Ömer Faruk Korkmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam'a göre kadın bir medrese idi. İyi yetiştirilip topluma kazandırıldığında ardı sıra tertemiz ırkları eğitebilecek koca bir medrese.. Kadının evinde çocuklarına annelik yapmasını ve cemiyete insan yetiştirmesini küçümseyip "kölelik" olarak niteleyenler, kendi çocuklarını ihmal ederek herhangi bir kreşte veya okulda başkalarının çocuklarına ders vermesini yere göğe sığdıramadılar.
Zira özgürlük denen şey sadece yapmak istediğini 'yapabilmek' değil, istemediğini de 'yapmama iradesine sahip olabilmek'tir.
Reklam
Özetle, Kur'an'ın zaviyesinden meseleye bakacak olursak kadın erkek arasında bir eşitlikten ziyade eşdeğerlilikten bahsetmemiz gerekmektedir. Birbirlerini tamamlamaları neticesinde ortaya dinamizmin çıktığı artı ve eksi kutupları gibi kadın ve erkek arasındaki münasebet de eşdeğerlik esası üzerinden ele alınmalıdır. Eşitliği sağlamak için, birbirlerine eşdeğer olan artı ve eksiyi aynı konumda koyma çabası ne kadar saçma ve faydasızsa kadın-erkek eşitliği söylemi de bu denli içi boş ve anlamsızdır. Vahyin erkek ve kadına çizdiği çerçevenin dışında kalan söylem ve uygulamaların tamamı kadına zulüm olduğu gibi erkeğe de zulümdür. Bu anlamda eşitlikte adalet yoktur fakat adalette eşitlik vardır diyebiliriz.
Kur'an-ı Kerim, kadın ve erkeğin birbirleri için birer elbise olduğuna vurgu yaparak eşlerin birbirlerine yönelik bütünleyiciliklerinden bahsetmektedir. Bu ne muhteşem bir benzetmedir. Erkek ve kadın birbirlerine nispetle birer elbise gibidirler. Biri olmadan diğeri yarımdır.
Sahip olduğumuz nimetleri gizlemeyi de bilebilmeliyiz. Olan var, olmayan var! Unutmayalım ki bizim normal kabul ettiğimiz imkânlar bazılarının hayallerini süslemekte. İnsandaki iç güdü gösterişe meyilli olsa da akıl ve irade bu gereksiz güdüleri dizginlemek için var!
Ömer Faruk Korkmaz
Ömer Faruk Korkmaz
A. Bergüząr

A. Bergüząr

@berguzaar
·
02 Kasım 2023 02:02
Gösterişin en büyük zararı kişinin kendi karakterinedir. Gösteriş arttıkça haysiyet ve şahsiyet azalır. Nasr-ı Hüsrev
İslam- Fıtrat ve Kadın
Altını, kuyumcu vitrininden alıp hurdacı arabasına koyarak vitrindeki esaretinden kurtardığını iddia etme akılsızlığın ta kendisidir bu..
Reklam
Erkek isteyen (tâlib), kadınsa istenendi her zaman. Çünkü özeldi kadın. O rağbet eden değil, rağbet edilendi. Tersi vakarına halel getireceği düşüncesiyle 'ayıp' bile sayılırdı. Bu nedenle de günümüzde halen evlenme süreçleri 'kız isteme' adetiyle başlar. İslâm, kıza 'istenen' olma şerefini bahşetmiştir. Modern dünya ise özgürlük adı altında, hiçbir kural ve kaide olmaksızın kadına isteyenin istediği anda ulaşabileceği bir düzen kurmuştur. Bunun da adına eşitlik ve özgürlük demiştir.
Kadın-Erkek Eşit mi?
Kadını erkeğe eşitleyerek, hayatın her alanında bulunması gerektiğini savunanlar ağır bir fatura da ödetmektedirler kadına. Zira erkeğe nispetle daha narin ve naif yaratılan kadını iş dünyasının engebeli; çalkantılı furyasının içine atmak beden ve ruh sağlığı açısından da ağır sonuçları getirmiştir. Çok basit bir misal olarak haber niteliği taşıyan şu olayı paylaşalım: Ünlü kalp cerrahı Prof.Dr. Bingür SÖNMEZ kendisiyle yapılan bir mülakatta, kadınların kalp krizi riski taşıması açısından erkeklerden daha az risk altında olmalarına rağmen bu durumun artık eşitlendiğini beyan ederek şöyle demiştir: "Çünkü kadınlar artık hayatın yüküne ortak oldular. Onların ameliyatı daha riskli çünkü damarları daha ince." SÖNMEZ şunları da eklemektedir; "Artık kadınlarımız doğurmuyorlar. Doğursalar çocuklarını emzirmiyorlar. Oysa doğurma ve emzirme onları gençleştiren bir özelliğe sahip." Kadını getirdikleri nokta budur.
Kızını Allah'a iyi bir kul olarak yetiştirebilmeyi öncelikli hedef edinecek yerde, mahremiyet hükümlerini kariyer yalanına kurban eden çağın ebeveynleri bizi temsil edemez. Bizi ancak ne bir yiyeceğin ne de bir içeceğin olmadığı hicazda kocası İbrahim onu Kabe'nin avlusuna bırakıp giderken "Bizi buraya bırakmanı sana Allah mı emretti' sorusuna karşı "evet" cevabını alınca "öyleyse gidebilirsin. O bizi asla zayi etmez" teslimiyetindeki Hz. Hacer ruhlu İslam kadınları temsil edebilir.
Muhammedî kıza düşen Firavun'un dünyasında Asiye olmaktır bugün. Ebu Cehil'in çağında Muhammedî kız olmaktır. Zira tesettürü değerli kılan en önemli unsurlardan biri de uğruna verilen mücadeledir.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.