Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ömer Şavlığ

Ömer ŞavlığKur'an'dan İncelikler yazarı
Yazar
8.9/10
20 Kişi
47
Okunma
2
Beğeni
1.060
Görüntülenme

Ömer Şavlığ Sözleri ve Alıntıları

Ömer Şavlığ sözleri ve alıntılarını, Ömer Şavlığ kitap alıntılarını, Ömer Şavlığ en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir.” Tevbe,9/28
"Kur'ân ayetleri hurma taneleri gibidir; onları çiğnedikçe (okudukça), tadı ortaya çıkar ve insanın ruhuna şifa veren bir gıda olur."
Reklam
23. İyiliği Gizlemek
Hz. Musa (aleyhi’s-selam)’ın, Hz. Şuayb (aleyhi’s-selam)’ın kızlarına yardım ettiği hadise Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılmıştır: “Bunun üzerine Musa, onların yerine (davarlarını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım dedi.” Bu ayette şu hususa işaret edilmiştir. Kul, birine iyilik yaptığı zaman ondan uzaklaşmalıdır. Onun zayıflığını yüzüne vurmamalı, ondan teşekkür beklememelidir. Mahcubiyetini görmemek için de ondan yüzünü çevirmelidir. Zira ayette: “Sonra çekildi.” buyrulmuş, “Sonra gitti.” buyrulmamıştır. Yani bütünüyle çekildi.”... Öyleyse kul da iyilik yaptıktan sonra bütün benliğini oradan çevirmelidir. Hatta kalbinde bulunan teşekkür ve karşılık bekleme hissiyatına bile izin vermemelidir.
Şeytanın İnsanoğluna Yaklaştığı Yönler
“Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.” (A’râf, 7-17.) Bu âyet-i kerimede şeytanın, insanoğlunu hak yoldan saptırmak için kendilerine yaklaşacağı cihetler belirtilmiştir. Âyet-i kerimeye göre şeytan, insanoğluna önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşır. Altı yönden dördünü mesken edinen şeytan, yalnızca iki yönü boş bırakmıştır: üst ve alt. Çünkü üst, ulûhiyyeti; alt ise, kul secde ettiği takdirde ubûdiyyeti temsil eder. Bu sebeple şeytan, bu iki yönden uzaklaşmıştır.
"İlim ehli der ki: Biz, Kur'an okumak ve manalarını tedebbür etmek kadar, şu kalbi yumuşatan başka bir şey bulamadık."
Ey Ebâ Zerr! Gemini sağlam yap, deniz derindir. Yükünü hafif tut, sarp geçit çetindir. Azığını çoğalt, yolculuk uzundur, Amelini ihlâslı yap, murâkıb gözetlemektedir.
Reklam
32- Kur'ân Şifa Ve Rahmettir
"Biz Kur'an'dan mü'minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını artırır." (isrâ, 17/82.) Bu ayet-i kerimede şifa, rahmetten önce zikredilmiştir. Rahmet, insanları her türlü kötülükten koruyan ilâhî bir kalkandır. Ancak şifa, rahmetten önce olmalıdır. Zîra Kur'an nâzil olmadan önce, zulüm, insanların haklarına tecavüz ve insanları köleleştirme gibi hastalıklar toplumu çepeçevre kuşatmıştı. Kur'ân, öncelikle toplumdaki bu hastalıkları kaldırmak için geldi. Kur'ân'ın gösterdiği yoldan giden her toplum, bu hastalıklardan kurtulduktan yani şifa bulduktuktan sonra rahmete de nâil olacaktır. (Şa'râvî, Tefsîruş-Şa'râvî.) Buna işaret etmek için âyet-i kerimede şifa, rahmetten önce zikredilmiştir.
İlim ehli der ki; biz Kur'an okumak ve manalarının tedebbür etmek kadar şu kalbi yumuşatan başka bir şey bulamadık.
Sübhanallah
Münafıkların durumunun anlatıldığı bir ayette şöyle buyurulur: ‎‫ذَهَبَ اللَّهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمُتٍ لَّا يُبْصِرُونَ‬‎ "Allah, münafıkların nûrunu giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler." Münâfıkların anlatıldığı bu âyette şu husus dikkatleri çekmektedir: Allah Teâlâ âyette ذَهَبَ اللَّهُ بِنُورِهِمْ "Allah onların nuruna giderdi" buyurarak "nur" kelimesini müfret/tekil zikrederken; ‎‫ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمَاتِ "Onları karanlıklarda bıraktı" buyurmak sûretiyle, "karanlık" kelimesini çoğul olarak kullandı. Neden? Çünkü hak yol tektir. O da Allah'ın doğru yoludur. Ondan başka Allah'a ulaştıran hiçbir yol yoktur. Bunun tersine birçok bâtıl yol vardır ve çeşitli dallara ayrılmıştır. Bu sebeple Kur'ân-ı Kerim'de Hakk'ın yolu müfred/tekil, bâtılın karanlık yolları ise çoğul lafızla gelir.
Mektubat
“Zaman ihtiyarladıkça Kûr’ân gençleşiyor” Bedîüzamân Saîd Nursî
Sayfa 105
Reklam
Tedebbür etmek;
"Kur'ân âyetlerini tilâvet ederken nefsi hesaba çekmek, Kur'ân'ı tedebbür etmek demektir."
Allah Teâlâ, Hz. Yûsuf (aleyhi's-selâm) kıssasında şöyle buyurmuştur: ‎‫وَاسْتَبَقَا الْبَابَ وَقَدَّتْ قَمِيصَهُ مِن دُبُرٍ وَأَلْفَيَا سَيِّدَهَا لَدَا‬‎ ‎‫الْبَابِ‬‎ "İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının efendisine rastladılar." Hz. Yûsuf (aleyhi's-selâm), Mısır azizinin yanında köle olarak bulunuyordu. Bu sebeple âyette "O ikisi Efendilerine rastladılar" ifadesinin kullanılması beklenirdi. Buna rağmen, neden âyette sadece "kadının efendisi" denmiştir? Çünkü Yûsuf (aleyhi's-selâm) Müslüman, Mısır azizi ise kâfirdir. Bir kafirin, bir Müslümâna efendi olması asla düşünülemez.
Kur’an Allah’ın Kelâmıdır
Gayr-i Müslim tabiat bilginlerinden biri “Yahut (inkârcıların küfür içindeki hâlleri) derin bir denizdeki karanlıklar gibidir” (Nûr 24/40.) ayetini işitince; “Muhammed, deniz yolculuğu yaptı mı?” diye sordu. “Hayır.” diye cevap verdiler. “Ben, şahitlik ederim ki, o Allah’ın Rasûlüdür.” dedi. “Nasıl anladın? diye sorduklarında: “Denizi bu şekilde, ancak ömrünü denizde geçiren ve ondaki tehlikeleri ve korkuları gören kimse tanıtabilir. Onun denizde yolculuk yapmadığını öğrenince, bu sözün Allah kelâmı olduğunu anladım.” diye cevap verdi.
Kişi kendi nefsine sâhip çıkabiliyorsa mâliktir. Hevâsına gâlib gelebiliyorsa mâliktir. Nefsin yularını elinde tutabiliyorsa mâliktir. Şehvetine hâkim olabiliyorsa mâliktir. Nefsini hayırlara sevk edebiliyorsa mâliktir. Lâkin kişinin nefsi kendisini haramlara sevk ediyorsa o memlûktur. Heyhat! Mâlik olmakla memlûk olmak arasında ne kadar büyük bir fark vardır!
Ümmet olarak kaybettiğimiz değerlere yeniden kavuşma adına Allah'ın bizlere en büyük tenezzülü olan, bizlere hayat kaynağı ve her türlü dertlerimizin şifası olan Kur'an'a yeniden yönelmek zorundayız. Onu anladıkça hayatlarımız anlamlı bir hale gelecek, onu yücelttikçe bizlerde onun sayesinde yüceleceğiz. Böyle yapmazsak; O yine yüceliğini ve değerini muhafaza edecek fakat biz ne yazık ki alçaldıkça alçalacağız.
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.