Osman Kemali Efendi, Erzurum'un Pasinler ilçesine bağlı Güllüköy'de doğdu. 600 yıl kadar önce Buhara'dan hicret ederek gelip, bu havalide yerleşen bir aileye mensuptur. 1862 yılında dünyaya geldi. Tahsiline doğduğu çevrede başladı. 18 yaşında hafızlık ve kıraat ilminden icazet aldı. 28 yaşında Nakşibendiyye şeyhi Şeyh Ahmed Taşkesanî'den dinî ilimlerini tamamladı. Düştüğü bir aşk iptilası, onun Diyarbakır, Musul, Bağdat, Necef ve Kerbela gibi şehirleri gezip dolaşmasına vesile olur. Daha sonra bir an evvel kavuşmak istediği İstanbul'a 1901 yılında geldi. Çocukken yakalandığı çiçek hastalığında iki gözünü de kaybettiği için dünyanın zahiri renklerine karşı o gönül gözünün açılmasının arkasına düştü. Hayatını kendi başına kazanması için ailesi onun hafız olmasını ve Kur'an-ı Kerim okuyarak geçimini sağlamasını istiyorlardı. Osman Kemali Hazretleri, aldığı icazetnamelerle ve öğrendikleri ile tadamadığı ezelden beri aşina olduğu aşk şerbetinin tadını ve kokusunu aramaya devam etti. Böyle olduğunu şu satırları ile dile getiriyordu:
Çocukluğumda bir pîr-i muhterem,
Bana ders verirdi sanırdım dedem.
Meğer o aşk imiş görsem de bilmem.
Ayrılmazdım onun nakiyri idim.
Yüzünü görmediği o sevgilisi, zamanla onda Allah aşkının doğup, güçlenmesine vesile oldu. Şettariyye ricalinden Kolağası Ali Rıza Efendi ile tanıştı ve onun sohbetlerine devam ederek aradığının ipuçlarını yakaladı. Yakıcı bir Ehl-i Beyt sevgisi giderek gönlünün kir ve paslarını yakarak temizledi. Fatih Camii'nde Erzurumlu Hacı Nazmi Efendi'nin ve Manastırlı İsmail Hakkı'nın mesnevi derslerine devam edip, mesnevihanlık icazeti aldı. Bir ara vaiz olarak Selanik'e gönderildi. Daha sonra tekrar İstanbul'a gelip, Âmâlar Medresesi şeyhliğine tayin edildi. 19 yıl evvel Erzurum'da gördüğü bir rüyasında kendisini vahşi hayvanlardan kurtaran Abdülkadiru'l-Belhî ile buluştu. O zatın tıpkı rüyasında gördüğü gibi, elini alnına koyduğunda bir cezbe ile yere yığılıp, muradına erdi.
Nebiyyi Âzam (a.s.v) efendimizden sordular:
- Ya Resulallah! Bu kâinât yokken Allah ne idi ve nerede idi?
- Kânallâhü velem yekün me'ahu şey'â, buyurdular.
Yani "Allah vardı ve bu kâinat yokken yine vardı". Kâinât ve şey'iyyet bilinmeden bilen ve gören bir Allah (c.c.) vardı.
Sultan-ı Şah-ı Evliya Hazret-i İmam-ı Aliyye'l-Murtazâ (k.v.) efendimiz bu söz üzerine: "El'an kemâ kân" buyurdular. Yani "Șu anda da yine öyledir." Yalnız Allah vardır ve bu varlık Allah varlığından başka bir şey değildir. Yine zâta geliyoruz.
Yerde ve gökte Allah yoktur deme gök ve yer aslında yoktur. Ya mekân vardır ya Hudâ. Bizim gözümüze görünen maddî varlıklardır. Kalbiyle bakanlar varlıkların hiçbirini görmezler.
Ey nutfe iken ahsen-i takvîm olan insân
Bil kadrini bil sûret-i insân ele girmez
Her bir güzele meylederek âteşe yanma
Yûsuf çok olur Yûsuf-ı Ken’ân ele girmez
youtu.be/iz8O_Kk9rkM
osman kemali baba sen bana peygamber sevgisini aşıladın kitap boyunca peygamber aşığısın benim gözümde hayatta olsan keşke seni canlı canlı dinleye bilsem keşf ve ilhamlarını anlatsan .
İrfan
Es-selamu aleyküm
Uzun zamandır elimde olan çok şükür sonunda bitirdiğim "irfan sızıntıları" ile geldim. Osman kemali, cumhuriyetin ilk yıllarını görmüş, baskıcı zümreye tanık olmuş bir zattır. Kitapta da önce Kemali'nin hayatından bahsediyor bu bahsetme çok uzun çünkü sohbetlerindense bu bölüme daha çok yer verilmiş. Yine bu bölümde sıradan bir hayat anlatımı yerine Kemali ile bağlantıları ve anıları olan kişiler ağzından da Kemali anlatılmış. Sonrasında ise sohbetleri yer alıyor. Ben hoşuma gidin kısım burası oldu. Çünkü başarıyla alakalı o kadar çok aynı bilgi tekrar edilmiş ki okuru sıkabiliyor. Sohbetlerinde dikkatimi çeken şu oldu. Tefsirleri daha çok tasavvufi yönde idi. Çok etkilendim bu sebeple. İman kaideleri ile başlayan bölüm farklı konular ile ilerliyor, arada Kemali'nin ve farklı kişilerim şiirleri de yer alıyor. Böylelikle konu güçlendiriliyor. Puntosu çok küçüktü ince gibi duruyor ama zaman alan bir eser. Bir de tarikat makamları yine anlatılıyor eserde. E bunlarda zor meseleler. Insan okurken anlamaya çalışırken hayli zaman harcayabiliyor. Ben severek okudum lakin bir ağır geldiğini de itiraf etmeliyim. Merak edenlere öneririm.
..
Selametle.Allaha emanet olun 🕊
.
#kitap #kitaponerim #kitapyorumu #bookstagram #vlogger #blogger #maihatunlaokuyorum #kuran #efendihazretleri #mahmudefendihazretleri #mahmudustaosmanoglu #osmankemali #irfansizintilari #asksizintilari #hyayinlari #tasavvuf #tarikat #naksibendi #halidiyye #fatih #okumak #corona
Osman Kemali efendi son dönemin Hamzavi büyüklerinden. Sohbetlerden derlendiği için tasavvufun girift mevzularına dair sohbet zevkiyle bir şeyler okuma fırsatı buluyorsunuz.