Bir fare dadanmıştı bakkala. Çok aramış ama bulamamıştık. Sonunda babam bir tane kapan kurmuştu. Sabah geldiğimde kapana kısılmış hayvanı görünce çırpınmak ne demek o zaman anlamıştım. İşte böyle zamanlarda kalbim çarpmıyor da o fare gibi çırpınıyor sanki.
Zaten hayatta her şey senin dışında gelişmiyor mu? Kim dedi dünyaya gelmek istiyorum diye, kim sordu bana dedenin ismini sevdin mi, sana da koyalım mı diye, kim duymuş İstanbul’da yaşamak istiyorum dediğimi... Öyle gelmiş, öyle olmuş işte.
Özge Aydın Özcan / Ufak Tefek Bir Aşk Hikayesi
Sevginin bir çok kapıyı açtığına inanıyorum. Hele doğduğumuz andan beri ailelerimizden gördüğümüz koşulsuz sevgi, yalnız olmadığımızı hissetmemizi sağlar. “Beni kimse sevmese de ailem sever” diye düşündürür. Bu duyguyu yaşayamayanlar da var hayatta. Bir kez bile çocuğunun kafasını okşamayan, nasıl
Ufak Tefek / Özge Aydın Özcan
Dünyanın en güçlü mayasıdır sevgi. Varsa sevgi her şey mümkün kılınır; ama yokluğunda da darmadağın olunur bir anda.
Bizim hikayemize de böyle bir dram hakimdir. Eski bir İstanbul mahallesinde küçük bir bakkalda geçen otuz yedi yılın hesabı dürülür. Kahramanımızı anne babası istememiş ki hayat sahiplensin. Ucundan bucağından tutunmaya çalıştığı hayattan onu yine en yakını koparacaktır.
Yürek burkan, vurucu ve cesurca kaleme alınmış bir aşk hikayesidir de aynı zamanda, finaliyle de oldukça düşündüren.
Yayıneviyle de yazarla da tanışma kitabı oldu, bir iyi ki daha ekledim heybeme.
#alıntı
Rüyama bile almam seni rahatsız olduysan!
Masmavi gözleri var. Ama hep dalgalı, çok dalgalı, öyle uzun süre bakamazsın, tutar..
#ufaktefek #25m2kitap #özgeaydınözcan
Yürekleri parçalayan hayat hikayeleri vardır ya, işte o hikayelerden bir tanesini kaleme almış yazarımız. İki kapak arasına, 37 yıllık bir yaşamı 103 sayfaya sığdırıp, okurların yana, yakıla okuyacağı bir kitap haline getirmiş.
İnce bir kitap, ufak tefek bir adam ve acılarla dolu bir yaşam...
"Benliğine tahammülü olmayanın hayata tahammülü