Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özkan İzgi

9.4/10
8 Kişi
36
Okunma
1
Beğeni
1.702
Görüntülenme

Özkan İzgi Sözleri ve Alıntıları

Özkan İzgi sözleri ve alıntılarını, Özkan İzgi kitap alıntılarını, Özkan İzgi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih yazmak için tutulan yolun mantıki ve bilhassa ilmi olması şarttır.Bu münasebetle hatırlatırım ki yeni dünya ufuklarına açacağınız yeni tarih semasında dikkatli olunuz.Sümmetedarik bir eser vücuda getirerek ferdasında nadim olmaktansa hiçbir eser vücuda getirmemek aczini itiraf etmek evladır.İlim sahasında vesveseli olmak,miskin müesseselerin mezunlarına inanmaktan evladır.
Sayfa 186Kitabı okudu
Eski Türklerin Şamanizm dininde herhangi bir kitabı olmadığından bu dinin reisleri -ki bunlara kam veya şaman adı verilirdi- bir çok vazifeleri olan kimselerdi. Şamanlar astronomiden anlarlar ve ay ile güneş tutulmalarından sonra geleceğe dair haberler verirlerdi. Şamanlara danışılmadan savaşa gidilmezdi. Şamanlar, hastalık ve ölüm zamanlarında da vazife görürler ve hastanın yanına giderek dua ederler, tedavide bulunurlardı.Şamanlık aileden aileye geçer ve daha çocukluk yıllarında büyüklerinden şaman adetlerini öğrenirlerdi. Büyük kısmı erkek olan şamanların yanısıra kadın şamanlara da rastlanmaktadır. Şamanlar ak ve kara olmak üzere, ikiye ayrılırlardı.Ak şamanlar iyi ruhlara,kara şamanlar ise kötü ruhlara hitap ederlerdi.
Reklam
Türklerde hayvan,bilhassa şu üç hususiyetinden dolayı,ehemmiyet kazanmıştır.Bir kere hayvan,bu insanların başlıca gıda maddesi olmuştur.Etini,günlük ihtiyaçları için pişirip yedikleri gibi,kurutarak ilerideki ihtiyaçlarını gidermek için de kullanmışlardır.Ayrıca hayvanın sütünden, derisinden ve yününden giyim eşyası olarak yararlanmışlardır. Hayvanın ikinci hususiyeti,Çin başta olmak üzere,ziraatçi ülkelerde mühim bir ticaret unsuru olması idi.Bunlar,hayvanlarını satıp kendi ihtiyaçları olan zirai ürünleri alırlardı.Hayvanın üçüncü hususiyeti ise,nakil vasıtası olarak kullanılmasıdır.Türklerin sahip olduğu hayvanların başında at gelmektedir.At, Türklerde yiyecek,ticaret vasıtası ve nakil aracı olarak ehemmiyet kazanmıştır. Bilhassa Çin ile Hunlar zamanında başlayan ticarette, at mühim bir yer almış ve hatta Çin sınırlarında at pazarları kurulmuştur.
Bir Türk kavminin kurmuş olduğu Chou sülalesine atın tesiri büyük olmuştur. Bu sülale zamanında bugünkü Şansi eyaletinde bir kuzey devleti olan Chao’lar bu komşularından ata binmeyi öğrenmişlerdir. Chao’ların ata biniciliği öğrenmeleri yanı sıra giyimde de bir değişiklik olmuş ve eskiden giydikleri uzun etekli elbiseleri bırakmışlar yerine,ata bindiklerinden dolayı, pantolon şekinde elbiseler giymeye başlamışlardır.
Moğolların Maveraünnehr’den sonra daha Batı’ya yönelmeleri ve Anadolu’ya kadar sızabilmeleri ve buralarda hakimiyet kurabilmeleri,hiç şüphesiz,Cengiz Han zamanında ortaya konulan ordu ile ilgili prensiplerin en iyi yürütülmüş olması kadar, Selçukluların da kendi iç siyasetlerinin bir aczi olarak kabul edilmelidir.1243 Kösedağ savaşından önce,Selçuklular içinde başlayan iç çekişmeler ve isyanlar, Moğolların kolaylıkla Doğu Anadolu’da hakimiyet kurmalarını sağlamıştır.
Sayfa 236Kitabı okudu
Orta Asya'da kurulan Türk devletlerinin ekonomisi, mağlup veya tâbi ülkelerden alınan yıllık vergi ve hediyeler ile halktan alınan ver-gilere dayanmaktadır. Hunlardan beri, devlet tarafından halktan vergi toplamak için şahıslar görevlendirilmiş olması, bilhassa devletin kendi halkından vergi toplamakta ne kadar ciddiyete sahip olduğunu gösteren bir delil olmaktadır. Göktürkler zamanında bu vergiler amga veya ımga denilen, Uygurlar döneminde ise ağıcı ismi verilen devlet hazinedarları tarafından toplanmıştır.
Sayfa 303
Reklam
Bizim Türk milleti olarak,ne bütün dünyanın Türk olduğunu ve ne de bütün medeniyetlerin Türkler tarafından yaratıldığını iddia etmeye,tarihi ve kaynakları zorlamaya ihtiyacımız yoktur. İhtiyacımız olan,Atatürk’ün istediği gibi, sadece sağlam kaynaklara dayanarak, geçmiş tarihimizi bilmek ve dün ile bugün arasında bir kültür birliğinin varlığını ortaya çıkartmaktır.Kendi tarihimize yabancıların gözü ile değil,kendi tarihi geçmişimizden hareket ederek,objektif bir şekilde bakmanın bize ne kadar yararlı olduğunu, bilhassa şu son 30-40 senedir gelişen Türk tarihçiliği göstermiştir.
Sayfa 193Kitabı okudu
841 senesinin Aralık ayında, Çin imparatoru Uygurlara 20.000 kile prinç ve mısır yardımında bulunmak için teklifte bulunmuştur. Bu suretle dağılan Uygurları toplayarak tekrar eski idarelerini kur­mak ve Çin ile iyi ilişkilerin devam ettirilmesini düşünmüştür.
Sayfa 36 - Türk Tarih Kurumu Yayınları · Ocak 2000 ·
Türk destanlarından edindiğimiz bilgilere göre,eski Türk toplumlarında,herhangi bir kahramanlık alameti göstermeyen erkeğe isim verilmiyor,dolayısıyla o kişi adsız kalmaya mahkum oluyordu.
Sayfa 173Kitabı okudu
Shat’o Türklerinin inanışına göre,ok ve yay hem hukuki bir sembol ve hem de bir yemin aleti olarak kullanırdı. Ok göndermek bir emri bildirmek manasına gelirdi.Bu adet, o zamanki Çinlilere çok tesir eder.
51 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.