Philip Turetzky sözleri ve alıntılarını, Philip Turetzky kitap alıntılarını, Philip Turetzky en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batı düşüncesinde hakim olmayı sürdürecek olan oldukça katı bir zaman yaklaşımı olarak, zamanın gerçekdışı olduğu fikrini ilk dile getiren ve savunan da Parmenides olmuştur.
Parmenides, dilin ve düşüncenin mantıksal özelliklerine başvurarak zamanı ontolojisinin dışında bırakır; gerçekten de zamanın olanaklı herhangi bir düşüncenin nesnesi olamayacağı, dolayısıyla da var olmadığını öne sürer.
Parmenides'in temel savı şudur: Söylenebilen, düşünülebilen veya sorgulanabilen herhangi bir şey zorunlu olarak vardır; dolayısıyla var olmayan bir şey hakkında konuşmak veya o şeyi düşünmek anlamsızdır, aynı sebeple olumsuz yargılar düşünülemezdir. Bu tez, zamanın gerçekliğine karşı çıkan argümanların temelini oluşturur. Konuşulabilen ya da düşünülebilen herhangi bir şey "oluşmamıştır ve bozulamaz, eksiksizdir, tektir, hareketsizdir ve yetkindir. Ne bir zamanlar vardı, ne de var olacaktır, zira o şimdi vardır; hemhal, bir ve sürekli.'
Anaksimandros zamanın sınırlı şeyleri düzenlediğini, bu sınırları tesis ettiğini öne sürer. Zaman her şeye kendi takdirine göre adalet dağıtır, meydana gelen her şeyin geçip gitmek zorunda olmasını belirleyen budur.
Zaman, fenomenlerin sürelerini yöneterek onların belirişine ve ortadan kayboluşuna sınır koyar, ama daha önemlisi, zaman sınırlı şeyler, yani fenomenler ile fenomenlerin içinden doğdukları ve yok olduklarında geri döndükleri sınırsızlık arasında bir sınırdır.
Anahtar kavramlar olan "fenomen" de "sınır koşulu" da aslında bir kavram ailesini ifade eder. Dolayısıyla zamanın fenomenlerin bir sınır koşulu olduğu yargısının özgüllüğü, bu ifadelerin açıklığa kavuşturulmasını gerektirir.
Konuşmanın veya düşüncenin herhangi bir nesnesi meydana gelemez, zira bu durumda bu şey yokluktan doğmak zorundadır, yokluk ise ne düşünülebilir ne de söylenebilir. Bunun zamanın gerçekliğine karşı çıkan bir argüman olduğunu kabul edersek, aslında burada, değişim olanaksız olduğu için, zamanın da gerçekdışı olduğu öne sürülebilmektedir. Bu argüman, "değişim olanaksızsa zaman da olanaksızdır" öncülünü gerektirdiği oranda, zamanın ayrılmaz bir şekilde değişime bağlı olduğunu varsayar.