Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pierre Ancet

Pierre AncetUcube Bedenlerin Fenomenolojisi yazarı
Yazar
9.0/10
4 Kişi
11
Okunma
1
Beğeni
433
Görüntülenme

Pierre Ancet Gönderileri

Pierre Ancet kitaplarını, Pierre Ancet sözleri ve alıntılarını, Pierre Ancet yazarlarını, Pierre Ancet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ba­kış, öteki üzerinde sabitlenmez, sıradan bir fotoğrafa, bir eğlen­ce nesnesine bizim uzun uzun bakmadığımız gibi. Bakış, başka­sı huzurunda tahayyül edilmesi mümkün olan şeylerden daha temel bir başkasılığa ilgi duyar.
On sekizinci yüzyılda, insanın evrenselliği sorunuyla entelektüel olarak ilgilenen kişilerde de görü­len, artık çağdaş kültürümüzde muadili olmayan mesafe koy­ma şekilleri vardı. Aydınlanma düşüncesinin savunucularından bir markiz, diye anlatıyor Gladys Swain, uşağının önünde çıplak banyo yapabiliyordu, "çünkü uşak insan değil"di.
Reklam
Bedenin ifade boyutuna bakıldığında, yüzün ayrı bir bütün gibi işlediği görülür. Yüz bir beden­deki, kendi anlam ağıyla başka bir beden gibidir, bedenin geri kalanından ayrı tutulabilir. Her yüz, istençdışı da olsa bir ifade yan­sıtır. Kendisine rağmen, irsi yollardan bir ifade edinemeyecek ka­dar ucube bir yüz yoktur.
Kendi bedenimde nasıl yönümü buluyor, kollarımı, bacak￾larımı, ellerimi, başımı ve gövdemi (parçalar arasındaki bağıntı￾nın gerçekliğinin) mutlak bilgi(si) olarak hissediyorsam, aynı şe￾kilde başkasının bedeninde de yönümü bulup orada olan biten￾leri hissettiğim izlenimine sahip olabilirim. Ama onun bedeni￾ni ancak benimkinden hareketle hissederim. İntropati (empati￾Einfühlung) bir gerçeklik olmaktan ziyade bir yanılsamadır. Şa￾yet acı çekiyorsam, çevik adımlarla ilerleyen birinin acıya na￾sıl katlandığını merak etme eğiliminde olurum. Eğer, sağlıklıy￾ken, felçli birini görürsem, belki de niçin bu durumundan ken￾dini kurtarmak için çaba harcamadığını merak edebilirim (çün￾kü, bedeninde gördüğüm felci içeriden hissetmem, bu yönde ne kadar çaba harcarsam harcayayım). Eğer bir bedeni gördüğümde bir şey hissedersem, başkası￾na duyduğum merhametten değildir bu, ne de gerçek bir empa￾tidendir (kendini başkasının yerine koyma anlamında). Bu ne￾denle bu bedenin benim eylemde bulunma hevesime dayattığı sınırlama arasından acı çekerim. İnteroseptif duyumsamalarım değişmez, ama imkân alanı sertçe sınırlanmış gibi görünür
Ucube bedenden bir gölge yayılır, çünkü beni kendi kendi￾me, engellinin aniden gerçeğe dönüştürdüğü fantezinin psişik mekânına gönderir.21 Bedenin çok sayıdaki imgesinin ötesinde -bunlar aynı zamanda bireysel duyguları, travma yaratan dene￾yim leri22 ifade etme yoludur- kimi algılar bu yaşantıları anıştı￾rır ve kendilik imgesinin mahrem alanına ait olan şeyleri ortaya çıkartırlar. Bu bakımdan ucube ve fiziksel sakatlık görüntüsün￾den, kendi kaygılarımızı uzaklaştırmak için kaçmaya yelteniriz. Söz konusu olan, başkasını, değersizleşmiş bir insanlık yansı￾ması olarak reddetme isteğinin ötesinde, onda gördüğüm kendi değersizleşmiş imgemi, ucubeliğin bana tuttuğu deforme eden aynada yüzleştiğim bu şekilsiz ikizi de reddetmektir.
Reklam
Bu deneyim, düşünüldüğü kadar seyrek değildir ve "ucube￾lik" fikrinin, kabul edilemez bir karşılaşmanın şiddetini hisset￾tirecek bir figür olarak ortaya çıktığı engelli beden karşısında gö￾rece olarak yaygındır. Öte yandan bu kabul edilemezlik durumu iki bakımdan yakınımızdadır. Toplumun her kesiminde mevcut￾tur ve her birimiz için mümkündür. Her an, engelli konumuna gelebiliriz. Başkasına yönelttiğimiz ısrarlı bakışa biz maruz ka￾labiliriz. O halde, engellinin sakatlığını gördüğümüzde üstümü￾ze çöken sıkıntıda bu yakınlığı görmeyi reddedişin bir izini mi görmek gerek?
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.